Tanıdığınız bir sanatçının sesinden bir şarkıyı ilk kez duyuyorsunuz. Kendi kendinize ‘Bu yeni mi?’ diye soruyorsunuz. Oysa yıllar önce bir albümde yer almıştı. Bu şekilde ‘arada kalan’ birçok şarkı var. Zaman Gazetesi yazarı Ali Aktaş bunun sebebini müzik eleştirmenlerine ve müzisyenlere sordu:
Radyoyu açtınız. Tanıdığınız bir sanatçının sesi. Ancak şarkıyı sanki ilk kez duyuyorsunuz. Önce hatırlamaya çalışıyorsunuz? Sonra “Galiba bu şarkıyı yeni yaptı diye içinizden geçiriyorsunuz. Şarkı bittikten sonra sunucu, “sanatçının ‘Bilmem kaç yıl önceki’ albümünden bir şarkı.” diye anons geçiveriyor. Kendi kendinize hayıflanıyorsunuz. “Ben bu şarkıyı nasıl duymadım? Nasıl gözümden kaçtı? Oysa ki bu albümün çıktığını biliyorum. Belki de dinledim.” diyorsunuz. Sanırım bu hepimizin başına gelmiştir. Genelde ‘hit’ şarkıların gündemde olduğu günümüz müzik piyasasında birçok güzel şarkı da dikkat çekmiyor. Onlar da en az ‘hit’ler kadar güzel, özgün ve özeller. En az onlar kadar üzerinde çalışılmış, ardında kocaman bir hikâye barındıran şarkılar.
Eskiden bir albüm alınır ve baştan sona dinlenirdi. Özellikle televizyonun dünyamıza girmesinin ardından genelde sadece kliplendirilen şarkıları duyuyor ve biliyoruz. Bir albümde ortalama on şarkı olduğunu ve bunlardan yalnızca iki ya da üç şarkının böyle bir şans yakaladığını düşünürsek geriye kalan şarkılar daha gündeme gelmeden tarihe karışıyor. Ya sanatçının vereceği konserde tanınıp sevilmeyi ya da bir gün kendini keşfedecek müzikseveri beklemeye başlıyor. Peki bu şarkılar da en az hit şarkılar kadar güzel ve özel oldukları halde neden geri planda kalıyor? Bu soruyu müzik yazarlarına ve sanatçılara sorduk. Sadece bu soruyu sormakla kalmadık, onlardan on şarkılık kendi listelerini istedik.
Müzik eleştirmeni Yavuz Hakan Tok, bazı şarkıların ne kadar iyi olurlarsa olsunlar “hit” potansiyeli taşımadığını söylüyor. Şarkıcıların bu tip şarkıları gerek sevdikleri için, gerekse prestij için, bazen perfomanslarını göstersin, bazen de kendi özel dinleyicilerine hitap etsin diye albümlerine koyduğunu ama üzerine oynamadıkları görüşünde Tok. Nice şarkıcının nice sevdiği şarkısını konser repertuvarlarına bile almadığını anlatıyor. Çünkü ona göre konserlerde de izleyicinin ilgisini ‘hit’ler ayakta tutuyor. Bazen de bir albümde güçlü bir ‘hit’ olmadığı için ya da zamanlama ve pazarlama gibi başka sebeplerle albüm dikkat çekmiyor ve dolayısıyla içindeki iyi şarkılar da güme gidiyor. “Kıyasıya rekabetin olduğu popüler müzik piyasasında herkes elindeki ‘hit’ kozunu oynadığı için klipler de ‘hit’lere çekiliyor, radyolara ‘hit’ler gönderiliyor, televizyon programlarına çıkıldığında ‘hit’ler söyleniyor. Bu çok doğal. Ama bahsettiğimiz diğer şarkılar da olmasa albümler birer ‘hit’ çöplüğüne dönüşebilirdi ki halen müzik televizyonları ve radyolar tam da bu durumda.”
En az aranan özellik iyi müzik yapmak
Sanatçı Aydilge‘ye göre de bir şarkının ön plana çıkamamasında klip çekilmemesi çok önemli bir faktör. Çünkü biz ne yazık ki gösteri çağında yaşıyoruz ve her şey göstermek, görülmek üzere kurulu. Aydilge, popüler bir müzisyen olabilmek için iyi müzik yapmanın en az aranan nedenlerden biri olduğu görüşünde. İyi bir klibin, çok boyalı bir sunumun, şaşaalı bir tanıtımın, müzik kanallarına akıtılan paraların belirleyici faktör haline geldiğini savunuyor ve ekliyor: “Zaten bir şarkıyı günde elli kere döndürtüyorsanız, o şarkının tutmaması artık mümkün değildir. Bu nedenledir ki ülkemizde müzik dinlemek genellikle yoktur, yerine “eller havaya”lamak ve “Serdar Ortaçlamak” vardır. Arada çok güzel, kalbinizde bir nevi katarsis yaratan şarkıları kaçırmamız tabii çok normal. Bunca gürültü arasında, Bebek’te üç-beş tur atıp, olmadı bir de sinema yaparken, insanlar nasıl vakit ayırsınlar da güzel müziğin peşine düşsünler!”
Aydilge’nin listesi
1- Duman- Haberin Yok Ölüyorum
2- Mor ve Ötesi- Balıklar
3- Vega-İz Bırakanlar Unutulmaz
4- Aydilge -Şiir
5- Sezen Aksu- Herkes Yaralı
6- İlhan İrem- Olanlar Olmuş
7- MFÖ- Bazen
8- Yeni Türkü- Deliler
9- Aşkın Nur Yengi- Susma
10- Kayahan-Acıkmışım Sevgine
En büyük sebebi video klipler
Radyo programcısı ve DJ Olcay Tanberken bu durumun en önemli sebebinin, video klipler oduğunu söylüyor. 70’li, 80’li yıllarda plak ya da kasetin girdiği her evde albümün tüm şarkılarının az çok bilindiğini çünkü bıkana kadar dönüp, durdurduğunu anlatıyor. Televizyonu, radyosu da cabası. 90’ların başından itibaren video klipler ekranları parsellemeye başlayınca, görselliğin öne çıktığını anlatan Tanberken, bunun da klibi çekilen şarkıların hafızalarda yer edinmesini kolaylaştırdığı ve çekilmeyenlerin de herkese ulaşamamasına neden olduğu görüşünde. Gerisini ondan dinleyelim: “Albüm satın aldığı için diğer şarkıları da bilen müzikseverleri ayrı tutarsak, fiziksel albüm satışlarının her geçen gün daha da azaldığı şu zamanda klibi olmayan bir parçanın dinleyiciye ulaşması biraz zor gözüküyor. Çoğu radyomuzu saran ‘format yayıncılığı’ rüzgârı da maalesef buna hizmet ediyor, çünkü radyolar, klibi çekilmeyen ya da promosyonu yapılmayan şarkıları seçip çalmıyor. Şarkıcılar da galiba artık çıkış şarkısı ve klip şarkılarından geriye kalanı çöpe gidecek koca bir albüm yerine ‘single’ çıkarmayı daha çok tercih ediyorlar. Bunların dışında şarkıcı ve yapımcılar da bir albümde hangi şarkının gerçekten sevileceği ve tutacağı konusunda yanlış kararlar verebiliyor. Bu şekilde geride kalan çok sayıda güzel şarkı olmakla birlikte iyi müzik dinleyicisi diye tabir edebileceğim pek çok kişinin bu kıyıda kalmış güzel şarkıların popülerleşip daha çok kişi tarafından bilinmesine pek sıcak bakmadığını, çünkü büyülerinin bozulacağını düşündüklerini biliyorum. Ortak düşünce yaklaşık şöyle bir şey: “Bazı şarkılar kliplenmesin ve özel kalsınlar. Herkesin bilmesine gerek yok!” Ben iyi şarkının iyi dinleyiciye er geç ulaşacağını düşünüyorum, öyle veya böyle.
Olcay Tanberken’in listesi
1- Sezen Aksu – Sor Beni
2- Yaşar Gaga – Aşk Acıtır
3- Sertab Erener – Neredesin
4- Mustafa Sandal – Denize Doğru
5- Nilüfer – Uzak Dur Ateşimden
6- Sibel Tüzün – Maalesef
7- Levent Yüksel – Sen Anla
8- Tarkan – Ona Sor
9- Oya & Bora – Her şeye Hazırım Seninle
10- Ajda Pekkan – Asla
Artık şarkıların saltanatı başladı
Sanatçı Eflatun da pazarlama stratejisine dikkat çekiyor. “Popüler kültürün içerisinde bir şarkı ne kadar iyi olursa olsun öncelikle pazarlama stratejisi olan ellerde hayat bulur.” tespitini yapan sanatçı, iyi bir klip ve kitlelerce takip edilen bir yorumcunun o şarkının yükseliş hızını belirleyen temel etkenler olduğunu söylüyor. Kulağımızla duyduğumuz şeye değil gözümüzle gördüklerimize inanan bir kültürümüzün olduğundan bahseden Eflatun, bu yüzden bir şarkının kalplere girebilmesi için bir görselinin olmasının büyük önem arz ettiğini ifade ediyor: “Sadece video klip değil eserin bir filmde yayınlanması veya bir diziye konuk olması bile şarkıyı göklere çıkartmaya yetiyor. Bir diğer husus; yorumcunun toplumda sanatçılık ehliyeti almasındaki olmazsa olmazı televizyon ekranlarında görünmesidir. Televizyonlarda sıklıkla görünmeyen bir kimliğin sanatçılığından da şüphe edilir. İnsanlar bir sanatçıyı beğenmese dahi ekranlarda sıklıkla görüyor ve duyuyorsa “Ben beğenmiyorum ama demek ki başarılı…” yorumunu yaparlar. Bu sebeple topluma kendilerini hatırlatacak pop art içindeki en elverişli malzeme video kliplerdir. Klipsiz bir şarkının hit olabilmesi günümüzde neredeyse imkânsız hale gelmiştir.” Sektör içerisinde “patlayan şarkı” adıyla, eserin çok tuttuğunu anlatan bir jargon geliştiğini de dile getiren sanatçı, bunun da büyük bir yanılgı olduğuna, çünkü bir şarkının patlayıp patlamadığına karar verecek olan tek mercinin zaman olduğuna dikkat çekiyor. Bir diğer hususu da şöyle anlatıyor: “Halklar üretilen sanat yapıtlarını ve onları üretenleri bir sanat avcısı gibi takip etmediği sürece televizyonların ve radyoların onlara sunduğu yapıtlarla yetinmek zorunda kalacaklar. Ruhumuzun ihtiyacı olan eserlerin peşinde koşup keşfetmek yerine altın tepsilerde bize sunulanı kabul ettik. Televizyonların top 10 listesini alkışlar olduk. Bir albümün içindeki sadece klip çekilmiş olan şarkıya bakıp diğerlerini görmezden geldik. Bu refleks yavaş yavaş değişiyor ve kendini yeniliyor. Artık yorumcu kadar şarkıların saltanatı başladı. Şarkı güzelse yorumcunun meşhur olup olmaması ilgilendirmiyor kitleleri ve bu anlayış her geçen gün büyüyor. Sanatçılarımızın da aklını başına almazdan önce kalbini başına alıp gerçek sanat yapıtları peşinde koşmaya başlamasını umut ediyorum.
Arada kalanlar orada kalsın
Müzik eleştirmeni Murat Meriç ise şarkıların “kaynadığına” inanmıyor. Her şarkının bir şekilde alıcısını bulduğunu düşünüyor. “Sadece bazıları meşhur olmuyor, dillere düşmüyor ki bu şarkıları sevenler için bunun bir sakıncası olduğunu düşünmüyorum. Belki bencilce bir bakış ama çok sevdiğim şarkıların bana kalmasını hep tercih etmişimdir. Bunun için “arada kalan şarkılar” orada kalsın isterim. Bunların kitlelere ulaşmama sebebi elbette kliplerle “duyurulmamış” olması. Ancak klibi çekilen pek çok şarkının da kaybolduğu düşünülürse bu, tek etken değil. Şarkının duyulmaması da kötü olduğu anlamına gelmez zaten. Belki de en iyisi, böyle kalmaları. Kitlelere ulaşmasalar da ulaştıkları yer doğru yer.
Murat Meriç’in listesi
1-Pusudayım – MFÖ
2-Ekimin Günahı Yok – Moğollar
3-Hadi Git Uğurlar Olsun
Burhan Şeşen
4-Uzatmalarda – Göksel
5-Kış Masalı – Sezen Aksu
6-Leylim Yar – Nazan Öncel
7-Her Nerdeysen – Tarkan
8-Bir Adım Yeter – Nükhet Duru
9-Anlatmak İstediğim Bazı Şeyler Var Ayşegül Aldinç
10-Gökteki Yıldızlar – Erkin Koray
Yavuz Hakan Tok’un listesi
1- Yoktan Geliyorum – Yeşim Salkım
2- Bahçede – Sertab Erener
3- El Adamı – Yıldız Tilbe
4- Gurbette – Oya&Bora
5- Bana Ellerini Ver – Harun Kolçak
6- Adamların Adamı – Nükhet Duru
7- Dar Akşamlar – Seden Gürel
8- Hepsi Bu – Nilüfer
9- Sürükleniyorum – Mirkelam
10- Kırılgan – Ümit Sayın
Yazı: Ali Aktaş (Zaman)