Geleneksel “Bu yıl Eurovision’a kim gidecek?” tartışma sezonumuz açılmıştır, vatana millete hayırlı olsun!
Her yıl şu zamanlarda başlayan “Bu defa sıra kimde?” sorusunun en güçlü yanıtı elbette ki Tarkan oluyor her sene ama o da inatla bu teklifi geri çeviriyor. Bakarsınız bu sene yeni albümü ile yeniden yakaladığı inanılmaz çıkışını fırsat bilip o sahneye çıkmak isteyebilir, fena da olmaz hani.
Kamuoyundan ise farklı görüşler yükselmekte. Popüler müziğin pek çok isminin Eurovision için adı geçiyor doğrusu. Bir yandan da TRT’nin kimi tercih edeceği ise ayrı bir merak konusu, zira Eurovision her zaman halkın tercihi yönünde de olmayabiliyor.
Geçtiğimiz günlerde gazetedeki köşesinde Cengiz Semercioğlu‘nun ortaya attığı torpil iddiaları ise kulislerde dolanan son dedikodu idi. Tartışmanın odağı: ‘Eurovision’a Atiye gidecek çünkü Kemal Unakıtan’dan torpilli. Çünkü Atiye’nin babası Orhan Yılmaz’la Unakıtan’ın ticari ortaklığı var…’ iddiası idi. Ancak Semercioğlu bunu Atiye Deniz’in babası ile olan görüşmesini anlatarak yine kendi köşesinde yalanlamıştı.
Birçok sitede Eurovision konusunda anketler açılıp dinleyici görüşü alınırken, TRT de tartışmaları daha fazla çeşitlendirmek istemese gerek kendi web sitesinde nihayet bir anket açtı. Kurum, http://www.trt.net.tr/trtmuzik/ adresinde açtığı ANKET 2’de “2011 Eurovision Şarkı Yarışması’na Sizce Hangi Sanatçı Gitmeli?” başlığına yanıt arıyor.
Öte yandan, Eurovision konusundaki açıklamaları ile bu konuda bir hayli istekli olduğunu her fırsatta dile getiren Hande Yener ise son olarak Michael Kuyucu‘nun Radyo Klas’taki programına katılarak konu ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu ve birinci olacağını iddia etti. Kuyucu’nun sanatçıya “Bu yarışmaya katılmayı profesyonel amaçlarla mı yoksa yüreğinden mi istiyorsun ?” diye sorduğunda Hande Yener’in Eurovision hakkında ki sözleri şöyle oldu : “Yüreğimden tabii ki yüreğimden istiyorum… Profesyoneller istemiyor zaten farkındaysan. Yani buradaki kariyerlerini filan düşünüyorlar, ‘eğer birinci olamasam ne kaybederim ‘ diye düşünüyorlar. Bende hep birincilik kazanırım diye düşünüyorum, yani bende negatif bir şey , hiçbir zaman yok. İşimi iyi yaparsam en iyi olacağımı biliyorum ama bu anketler TRT’nin yaptığı anketler değil , bunu biliyorsunuz , internette yapılan bir takım anketler beni öneriyor. TRT bunları baz almıyor çünkü o anketlerin hepsinde geçen sen de ben birinci seçilmiştim , ben değil “Manga” gitti. Bu yapılan anketleri şu yönüyle önemsiyorum: Halkın beni Eurovision’da görmek istediğini görüyorum. Bu yarışmaya katılmak çok güzel bir şey , bunu istiyorum , inşallah TRT’nin istediğini de görürsem gözüm açık gitmeyecek. Tabii ki onların stratejilerini , neye göre değerlendirme yaptıklarını bilemiyorum. Ancak şunun bilinmesini istiyorum , ben tüm haklarımla , tüm enerjimle hazırım… Eminim ki görev gelirse Sinan Akçıl’da harika bir Eurovision şarkısı yapacaktır. İnanılmaz bir show hazırlarım inanılmaz dikkat çeker. Birinciliği alır, yarışmayı Türkiye’ye getiririm…”
*Spesiyal:
Yarışmayı 4 sene yerinde izleyen ve prova haftası boyunca TRT ve sanatçı ekipler ile beraber o atmosferi yakından takip eden sayılı şanslılardan (ve biraz da heyecanlılardan mı desem?:) biri olarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, TRT’nin en önemli kriteri o sahneye çıkacak olan temsilcinin geniş kitlelerce sevilen ve canlı performans konusunda sıkıntı yaratmayacak birisinin olması. Bir de tabii baştan sona o stresi çekmek her babayiğitin harcı olmuyor. Bu zorlu süreçte kaprisli ve “zor” sanatçılar ile de çalışmayı tercih etmek istememeleri gayet doğal sanırım. İsim vermek doğru olmasa da, çok yakın bir zamanda bunun örneğini yaşadığımızı hepimiz hatırlıyoruz, her ne kadar sonuç çok kötü olmasa da video klipten sahne şovuna kadar birçok anlaşmazlıklar ve sıkıntılar yaşanmıştı. Geçtiğimiz yıl maNga ile olan çalışma süreci ise her açıdan olumluydu ve 2.cilik gibi harika bir sonuçta bunun da payı elbette ki mevcuttu.
Bu arada benim favorim kim mi? Şebnem Ferah‘ın o sahnede nasıl devleşeceğini düşündükçe deliriyorum, keşke o gitse! Bir diğer adayım da Sıla. Son yılların en başarılı bulduğum isimlerinden. Atiye‘nin yeterli olduğunu şahsen hiç düşünmüyorum, ancak Hande Yener pekala başarılı olabilecek bir isim. Bir de bu kadar istekli ise eminim güzel birşey koyacaktır ortaya. Burcu Güneş de var mesela. Doğrusu güzel bir ballad ile pekala o da Eurovision’a tastamam gidebilir, neden her sene ille de hareketli bir şarkı ile katılıyoruz? Türk popundan güzel slow şarkılar çıkmıyor mu hiç yani? Kim giderse gitsin, ondan ricam şu ki daha önce çok duyduğumuz (bkz.Kenan Doğulu, bkz. Hadise) “bu daha ilk versiyon, görün bakın daha neler yapacağız bu şarkıya” gibi masallar ile bizleri de TRT’yi de uyutmasın, şarkıda pek değişiklik yapmadan ve adına şov bile diyemeyeceğimiz karman çorman bir sahne ile çıkmasınlar da biraz yaratıcı, yenilikçi olsunlar. Dileyelim ve umalım ki bu sene de gayet pozitif bir yıl olur:)