Anne Bu Çalan Ne? / “Dikkat plak var!” (14.05.2015)

Kimileri için unutulmaz bir Türk filmi, kimileri içinse iyi kurgulanmış ve popüler sinemanın gerektirdiği kuralları iyi bir sunumla biraraya getirmeyi başarmış ama sinema değerinden yoksun sayılan ancak herkesin hemfikir olduğu üzere çok konuşulmayı başarmış olan “Issız Adam”ın ilgi görmesinde hiç kuşkusuz içinde geçen eski şarkıların etkisi büyüktü. Hem de öyle büyüktü ki, bu filmin ardından 70’li ve 80’li yıllara ait plaklar ve eski kayıtlar yine, yeniden hatırlanarak bu işe gönül vermiş insanları da aşarak genç dinleyiciye de büyülü tınısıyla “plakları” bir şekilde sevdirdi ve onları dinlemeye/keşfetmeye teşvik etti. Bu ülkenin, bir dönem evlerin baş tacı olup da sonra eskicilere satıldığına hatta iki leğen karşılığı gözden çıkarıldığına şahitlik ettiğimiz pikaplarla bile şimdi yine, yeniden barıştığını gördük, daha ne olsun?

166653094_0İşte ne olduysa müzikmarketlerin rafları da bir şekilde bu hareketlilikten etkilendi ve hem geçmiş dönemlerden hem de yakın dönemlerden albümler birer ikişer LP olarak da yayınlanmaya ve bu konuda arşiv yapmaya meraklılara ulaşmaya başladı. Avrupa ve Amerika’da da (zaten her dönem çıkmaya devam etmiş) plak formatının son yıllarda “Back to Black” gibi de güzel bir başlıkla giderek yaygınlaşmaya başladığını söylemek yanlış olmaz. Bizim bu taraflarda ise değerli bulunan ve bir şekilde dinleyiciden ilgi görmeyi başarmış kimi albümler plak olarak yayınlanıyor artık. Doğrudur, bu işi üstünkörü yapan ve master kayıtlar kullanmak yerine sesi CD’den aynen alıp plağa basan örnekler de yok değil ama öyle veya böyle bir şekilde evlere yeniden, yeni basılan plakların giriyor olması beni şaşırtıyor ve sevindiriyor mesela. Müzeyyen Senar, Zeki Müren gibi TSM türündeki plaklar, Neşet Ertaş ya da Aşık Veysel Türkülerinden derlenen plaklar, Cem Karaca, Erkin Koray plakları, maNga, Duman, Yalın, Kenan Doğulu plakları, Ajda-Sezen-Nilüfer‘in unutulmaz albümlerinin yeniden basımları, her tür format kaydı bizi heyecanlandıran Nazan Öncel‘in plakları, ya da Replikas/Nemrut gibi özel grupların her biri kendine has LP’leri ilk aklıma gelenler…Proje albümlerinden İskender Paydaş – Zamansız Şarkılar ve yakın zamanda kaybettiğimiz Kayahan‘ın eski albümlerinin basımları ve 1999 yılında Barış Manço‘nun ölümünün ardından yayınlanan ve o dönem neredeyse her eve giren çift diskli Mançoloji albümün şimdi plak olarak basılması da yine son dönemden örnekler olarak sayılabilir. Sibel Tüzün‘ün 90’ların unutulmaz albümlerinden “Hayat buysa ben yokum bu yolda”nın plağı da mesela, tam arşivlik olanlardandır keza..

kamuranakkorPek tabii ülkemiz müzik şirketlerinin bu gayretlerinin dışında özellikle yurtdışında bazı plak firmalarının da Türk müziğine meraklı olan arşivcilere olan güzelliklerini anmamak imkansız. Bu işin meraklıları gayet iyi bilirler ki 70’li yılların rock veya bazı pop albümlerinin de derlenip toplanıp bazen tıpkıbasım bazen de farklı kapaklarla yeniden basılarak dağıtımının yapılıyor olmalarına artık şaşırmıyoruz. Gün geçmiyor ki bir dostum bana “Duydun mu, İspanyol XXX firması Kamuran Akkor’un kendi adıyla olan plağını basmış, 40 Dolar’dan satışa sunuyor kapanın elinde kalıyor” diye haber uçurmasın…Aralarında Maria Callas’dan Edith Piaf’a kadar 81 şarkıcının bulunduğu Times’ın dünya efsane kadın şarkıcılar listesinde adına rastladığımıza şaşırmadığımız efsane sesimiz Selda Bağcan‘ın ya da Erkin Koray’ın müthiş ilgi gören plaklarından bahsetmiyorum bile. Dediğim gibi, bu işin (Türkçe plakların) yabancı meraklıları bir hayli fazla..

$_57-2

goksel-2012Avrupa Müzik, bu plak basım işine önem veren müzik şirketlerinden biri olarak öne çıkıyor ve yayınladığı LP’lerle, müziği plaktan dinlemeyi ve saklamayı sevenleri sevindirmeye devam ediyor. Firmanın, şimdilerde müzikmarket raflarını süsleyen yeni plakları şöyle sıralanıyor: Göksel‘in kariyerinde bence çok önemli bir yeri olan ve oldukça ilgi gören “Bende Bi Aşk Var”, bir sonraki (ve şimdilik en güncel) albümü “Sen Orda Yoksun”, Gripin‘in “Yalnızlığın Çaresini Bulmuşlar” ve Teoman‘ın 2003 tarihli kendi adını taşıyan albümü, plak formatıyla artık karşımızda. Dahası var; 1992 yılında Cem Karaca’nın Cahit Berkay ve Uğur Dikmen ile birlikte 3’lü olarak çıkardığı 2. stüdyo albümü “Nerde Kalmıştık?”da yine Avrupa Müzik etiketiyle plak olarak müzik marketlerdeki yerini alıyor. Cem Karaca’nın Almanya yıllarından sonra Türkiye’ye geri dönüşünde çalıştığı müzisyen arkadaşları Cahit Berkay ve Uğur Dikmen ile birlikte kaydettiği albümde Türk Pop-Rock müzik tarihine damga vurmuş şarkılar yeralıyor. Türk pop müziğinin patladığı 1990’ların başında çıkan albümün çıkış şarkısı pop müziğe daha yakın, politik göndermeli “Raptiye Rap Rap” olurken 1980 albümü Hasret’ten “Herkes Gibisin” ve “Bu Biçim”’in yeni düzenlemelerinin yanı sıra “Sen de Başını Alıp Gitme”, “Islak Islak” ve “Sen Duymadın” albümün öne çıkan şarkıları. Avrupa Müzik dışında yine bu işe önem gösteren Yavuz Burç Plak‘ın daha önce ilkini yayınladığı “Yayınlanmamış Şarkılar” başlığıyla basacağı Müzeyyen Senar LP’sinin ikincisi de yine arşivlerde saklamayı mutlaka hakedecek değerde bir baskı olacak..

Muzik_524883

Büyük müzikmarketlere her girdiğimde -artık baya önemli bir köşe olarak ilgi gören ve her geçen gün artan yeni plaklarla market içinde daha fazla yer kaplayan- plak reyonuna/köşesine mutlaka uğrar, o an almasam bile bakmayı ve yeni ne var ne yok diye göz gezdirmeyi severim. Evet belki biraz özel ilgi, özel merak diyebiliriz ama sanıyorum hem değer verdiğim sanatçıların eski albümlerini özel jelatinli büyük kapaklarıyla bu kez plak olarak görüyor olmak hem de günümüz sanatçılarının albümlerine şu zamanda CD ya da dijital kayıt yerine bu hiç eskimeyecek formatta bir tür mucize olarak sahip olunabileceğini de deneyimliyor olmak başka bir heyecan olsa gerek..

Olcay Tanberken (Dikkat Müzik!)

İrem’le Her Bi’şii’ de Can Bonomo Röportajı

CB10Herkese Merhaba;

Bu haftanın röportajını Can Bonomo ile yaptık. Sevgili Can’la yıllar önce Number1 Fm ve eski adıyla Radyo Klas‘ta (Number1 Türk) beraber yayınlar yapıp, keyifli programlara imza atmıştık. Yıllar sonrasında müzisyen kimliği ile karşımıza çıkan Can Bonomo; yepyeni “Bulunmam Gerek” isimli albümünü 13 Ocak akşamı Jolly Joker İstanbul sahnesinde harikulade bir albüm lansmanı ile sevenlerine tanıttı.Bonomo 20-12

Albüm lansmanında hem Can Bonomo’nun yeni albümle tanıştık, hem eski albümlerini dinledik, hem de Sertap Erener, Fatma Turgut ve Can Bonomo’dan bir Barış Manço coverı “Kara sevda” yorumunu dinleme şansımız oldu. Gerçekten hepimizin unutamayacağı bir gece yaşattı bizlerle… Hadi şimdi hep beraber yeni albümü “Bulunmam Gerek” ve gelecek planlarını konuştuğumu keyifli sohbetimizle devam edelim… Buyrunuz :)CB15

İlk albüm “Meczup” ardından “Aşktan ve Gariplikten” ve şimdi “Bulunmam Gerek” ile sevenlerinin karşısına çıktın. “Bulunmam Gerek” albümünün hikayesini anlatır mısın?

Zaman doğrusal bir çizgide ilerlerken hayatların yükselen ivmeler göstermesi gerektiğini düşünüyorum. Üretiyorum çünkü kendime kendimi geliştirmem gerektiğini hatırlatmam gerekli. ‘’Bulunmam Gerek’’ benimle birlikte büyüyüp gelişmiş bir albüm.

Yaptığım işe “İstanbul Müziği” dememin sebebi, İstanbul’a olan hayranlığımdan kaynaklanıyor. Her an her sesi barındıran, kaosu ve düzeni kendi kontrolünde yürütebilen bir şehir olmasını yaptığım müzikle bağdaşlaştırabiliyorum. İlk albümümden itibaren yazdığım ve bestelediğim her iş bu türün bir incelemesi oldu. Bulunmam Gerek ile taşların yerine oturduğunu hissediyorum. Bonomo-1

Albümde kimlerle çalıştın?

Albümün söz ve müzikleri bana ait. Düzenlemeleri Can Saban yaptı ve herzamanki gibi The Fatlab’de kaydedildi. Mix ve Mastering Ali Rıza Şahenk’e ait. Ekibe eklenen iki yeni isimden biri Fatma Turgut diğer biri ise Orçun Sünear (Sattas) oldu. Fatma albümün vokal koçluğunu ve geri vokalleri yaptı. Orçun’la ise ‘’Kaçak’’ adlı şarkımı beraber söyledik.

Fatma Turgut ve Orçun’la çalışma fikri nasıl ortaya çıktı?

Fatma benim en yakın dostlarımdan biri. Albüm çalışmalarını yürütürken her zaman olduğu gibi yanyanaydık. Albümün vocal koçluğunu ve back vocal’lerini yapmayı kendi teklif etti. Yapbozun en önemli parçalarından birini tamamladığını düşünüyorum.CB20

Albümde 10 şarkının da sözü müziği sana ait bunu nasıl başarıyorsun? Şarkılarının hikayeleri senin ilham kaynağın nereden geliyor?

Yazmak benim işim. Sürekli olarak ilham gelmesini ya da bir şeylerden etkilenmeyi beklemem mümkün değil. Haftaiçi saat 9 gibi kalkıp yazmaya başlıyorum. Akşamüstü 6 ya doğru masadan tüm gün yazdıklarımın yaklaşık yüzde beşiyle kalkıyorum. Bunlar ya beste oluyor ya da şiir olarak bir köşeye ayırıyorum. Hayatın kendisinden beslenmek çok klişe duyuluyor fakat klişe olmasının sebebi genel geçer olmasından kaynaklanıyor sanıyorum. Dinlediğim şarkılar, izlediğim filmler ve izlemlediğim hayat bana yazma güdüsü veriyor. 

Değişik projelerle karşımıza geliyorsun örneğin internetten canlı yayınlar , akustik perforsmanlar bunlarla alakalı çalışmalarınız var mı?

Online konser serisi ‘’ev oturması’’ fikri 2011 yılında benim evimde kalabalık bir müzisyen ekibi çalarken ortaya çıktı. O an yapmakta olduğumuzu işi canlı olarak insanlarla paylaşmanın iyi bir fikir olacağını düşündük. İlk yayınımızı bin kişi izledi. En son yaptığımızda bu rakam 30 bini aştı. Şubat ayında tekrarlamayı düşünüyoruz.  www.canbonomo.com dan detayları öğrenebilirler.CB11

İnanılmaz sağdık ve seni takip eden bir dinleyici kitlen var bunu nasıl ayakta tutabiliyorsun?

Yolun en başından beri peşimizde olan ve bizimle büyüyen bir kalabalık var. Biz yaptığımız işi onlarla paylaşabilmek için yapıyoruz. Samimiyetimizin farkındalar. Samimiyet bu işi ayakta tutan şeylerin yapıtaşı. Eğer yaptığınız işte samimiyseniz sonucu ne olursa olsun onu sonsuza kadar yürütebilirsiniz.

Can Bonomo  peki “Şuan hayallerimin tamamına ulaştım.” Diyebilir mi?

O zaman yeni bir şeyler üretme motivasyonunu bir kenara bırakalım yaşamanın dahi bir anlamı kalmaz. Oldum dediğiniz yer durdum dediğiniz yerdir. Ben duracak yaşta olduğumu düşünmüyorum.

Televizyon dizilerinde daha önce yer aldın peki bundan sonra böyle bir düşüncen var mı? Yada internette bir “ Bonomo Team Tv” gibi bir internetten kanalı açma fikrin? :)

İçime gerçekten sinecek bir proje olursa neden olmasın. Öte yandan öyle bir projenin karşıma çıkma ihtimali konusunda optimist olamıyorum. Şuan istediğim yerdeyim. Çalıştığım ekip, sevdiklerim ve kurduğum dostluklar yerli yerinde. Albüm yeni bitti. Sırada ikinci şiir kitabım için yazmam gereken uzun bir dönem var. Sonrası meçhul.CB KLİP2

Bir radyo televizyon mezunu olarak kendi sinema filmini çekme düşüncen var mı?

Mezun olduktan sonra yazarlıktan ziyade senaryo doktorluğuna eğildim. Senaryo doktoru hali hazırda yazılmış olan bir senaryonun yapı, karakterizasyon, diyalog ve tema gibi elementlerini parlatan , hikayenin yapısından işe girerse olası çökme ve kırılmaları hesaplayarak engelleyen kişi. Yani sinema konusunda başkası adına daha iyi düşünebiliyorum. Kendi adıma düşünmeye henüz başlamadım. Yakın bir zamanda başlayacağımı da sanmıyorum.

Yeniden beraber radyo programı yapalım mı? :) Şaka bir yana yeniden radyo programcılığı yapmak ister miydin?

İsterdim! Radyoyu bıraktığımdan beri istiyorum. Geçen sene öyle bir atılım yapmaya kalktım sonra vakit bulamadım. Belki bu sene yaparım. Neden olmasın? :)CB3

Şiire düşkünlüğünü biliyorum. Şiir üzerine projelerın var mı?

Bu aralar “OT” dergisinde aylık şiirlerimi yayınyılıyorum. Senenin sonuna doğru da ikinci şiir kitabım çıkmış olur.

Can Bonomo sürprizleri olacak  mı yakında? Biraz ipucu alma şansımız var mı? :)

Valla bana da sürpriz oluyor öyle şeyler. Bakalım…

Sosyal medya adreslerini bilmeyenler için bizimle paylaşır mısın?

www.canbonomo.com da bütün adreslerimiz yazılı…

Peki senin dinleyicilerine söylemek istediklerin varsa onları alalım :)

Eyvallah :)CB8

Kurtalan Ekspres’ten “Göğe Selam II”

gogeselamArpej Yapım etiketiyle 12 Şubat’ta müzik marketlerdeki yerini alan Kurtalan Ekspres’in “Göğe Selam II” albümünün ilk videosu yayınlandı.

Aşık Mahsuni, Aşık Veysel, Bahadır Akkuzu, Barış Manço, Cem Karaca, Kazım Koyuncu, Nazım Hikmet, Neşet Ertaş, Pir Sultan Abdal ve Yavuz Çetin’in anısına hazırlanan ‘Göğe Selam II’ albümünde ilk albümde olduğu gibi yine değerli müzisyen ve oyuncular kendi yorumlarıyla yer aldı. Albümün çıkış şarkısı ise Hayko Cepkin’in seslendirdiği, albümün açılışını da yapan ‘Maden Ocağı’ şarkısı oldu.

M8

İlk olarak 1977 yılında ‘Yoksulluk Kader Olamaz’ albümünde Cem Karaca tarafından yorumlanan ve dünyadaki tüm maden işçilerine ithafen kaleme alınmış ve bestelenmiş olan ‘Maden Ocağı’, bu albümde Hayko Cepkin yorumuyla yer aldı.

Yönetmenliğini Mustafa Özen’in, prodüktörlüğünü Mu Yapım – Murat Aytekin’in üstlendiği klip, Eylul Film Platolarında 15 saatlik bir zaman diliminde 43 kişilik bir ekiple çekildi. Kurtalan Ekspres ve Hayko Cepkin’in farklı senkronlardaki performans görüntülerinin yanı sıra, klipte 6 oyuncu da maden işçisini canlandırdı.

Albümde yer alan şarkılar ve efsane gruba eşlik eden müzisyenler ise şöyle:

KURTALAN EKSPRES – GÖĞE SELAM II

– Maden Ocağının Dibinde (Abdulkadir Meriçboyu/Asım Tanış-Cem Karaca) – Hayko Cepkin

– Nem Kaldı (Aşık Mahsuni) – Haluk Bilginer

– Eğri Eğri Doğru Doğru (Barış Manço) – Can Bora Genç (Kurtalan Ekspres)

– Herkes Gibisin (Nazım Hikmet-Cem Karaca) – Fatma Turgut (Model)

– Uzun İnce Bir Yoldayım (Aşık Veysel) – Yavuz Bingöl feat. Cahit Berkay

– Dostum Dostum (Pir Sultan Abdal-Ali Sultan) – Can Bora Genç & Murat İlkan

– Yaşamak İstemem (Yavuz Çetin) – Nejat Yavaşoğulları

– İşte Gidiyorum (Kazım Koyuncu-Kemal Sahir Gürel-Barış Pirhasan) – Şevval Sam

– Islak Islak (Cem Karaca) – Emrah Karaca

– Neredesin Sen (Neşet Ertaş) – Duman

– Sakız Hanım Mahur Bey (Barış Manço-Bahadır Akkuzu) – Bülent Ortaçgil

– Nöbetçinin Türküsü (Cem Karaca) – Niyazi Koyuncu feat. Selçuk Balcı

– Gibi Gibi (Barış Manço) – Umut Kuzey

Barış Manço & Sibel Tüzün düeti

manco_tuzunİstanbul’un gözde eğlence mekanı b’yer Çarşamba performanslarına devam ediyor. Her çarşamba birbirinden ünlü isimlerin sahneye çıktığı b’yer’de bu hafta Doğukan Manço ve Sibel Tüzün aynı sahneyi paylaştı.

Doğukan Manço’nun DJ performansı ile başlayan gece, Sibel Tüzün’ün de sahnedeki yerini alması ile büyük eğlenceyle devam etti. Doğukan Manço feat. Sibel Tüzün projesi için biraraya gelen ikili hazırladıkları özel repertuar ile b’yer’i coşturdu.

Hal Hal’da Barış Manço ,Sibel Tüzün düeti

Doğukan Manço ve Sibel Tüzün sahnede Sibel Tüzün şarkılarının yanı sıra yerli-yabancı popüler şarkıları showla birleştirirken, Sibel Tüzün’ün davul performansı geceye damgasını vurdu. İkili, b’yer’de gecenin finalini bir Barış Manço klasiği olan “Halhal” ile yaptı. Doğukan Manço’nun bu geceye özel olarak hazırladığı “Halhal”da Barış Manço’nun sesiyle Sibel Tüzün’ün canlı performansı birleşince ortaya muhteşem bir düet çıktı.

Önümüzdeki Salı akşamı canlı orkestrası ile Hilal Önerin Arabesk Şarkıları performansı ile b’yer’de eğlence devam edecek.

Mehmet Turgut- Gürcan Ersoy – Redd Shutter Speed Tour Final gecesi

Herkese selam;

14084_592415650770790_2129331881_n

Uzun zamandır sesim soluğum çıkmıyordu biliyorum ama sizleri unutmadım :) En son Redd konserinden sonra önce Balıkesir Üniversitesi’ne “1. Radyo İletişim Günleri” kapsamında Cenk Alptekin, Ayşe Matay ve beni misafir ettiler. Söyleşimiz bizim için ve orada bulunan tüm dinleyiciler için çok keyifli geçti.

aydilge

Balıkesir’ in ardından bir de İzmir turu yaptım ve İstanbul’a geri geldim. İyi ki durumu biraz uzatmamışım çünkü İstanbul yine zamana karşı yarıştığı için organizasyonlar tüm hızıyla devam ediyordu. Geldiğim gün Aydilge ‘nin albüm lansmanı vardı fakat son dakika haberimin olması sebebi ile ben katılamadım. Aldığım haberlere göre  “Yalnızlıkta Yaptım” albümü lansmanı çok keyifli geçmiş. Albümünün tamamını dinledim, biraz eğlenceli biraz melankolik ama tam tadında bir albüm olmuş.902322_10151597516406093_344264173_o

Gelelim konumuz “Mehmet TurgutGürcan ErsoyRedd Shutter Speed Tour Final” gecesine…

Öncelikle şunu belirtmeliyim ki; bu konser turu başladığı zaman ilk aklımdan geçen “çok doğru bir ekip, bir araya gelmiş.” oldu. “Shutter Speed Tour” ilk olarak 21 Şubat’ta Çanakkale’de başladı. Ardından 22 Şubat’ta Edirne, 28 Şubat’ta Isparta, 01 Mart’ta Antalya ve 02.Mart’ta Eskişehir’de gerçekleşti.

20. Nisan 2013 cumartesi gecesi Garaj İstanbul ‘da gerçekleşen final gecesine kadar “Shutter Speed Tour” konserinin fotoğraflarını (ne kadar “ben ne zaman çektim bunları? Hatırlamıyorum” dese de :) ) ünlü fotoğrafçı Mehmet Turgut çekti. Tüm fotoğraflar çok güzeldi ellerine sağlık ama benim aklımda özellikle bir abstrack klavye fotoğrafı kaldı ki; harika bir fotoğraftı…

20.Nisan gecesi Garaj İstanbul final gecesi hazırlıkları aynı günün sabah saat 03:00 civarında başlamış ve 17:00’de hazırlıklar sona ermişti. Sevgili Cenk Kırmacı sağolsun mekan hazırlandıktan sonra saat 18:00 civarı beni mekana kabul etti. Kapıda kırmızı bir halı ve halının başlangıcının sağ yanında kocaman bir backdrop vardı. İçeri girdiğim de ilk beni karşılayan Gürcan Ersoy’un fotoğrafı oldu. Gürcan’ın fotoğrafının yanında da Redd fotoğrafı vardı. Kafamı şöyle bir tavana doğru kaldırınca Mehmet Turgut’un abstract fotoğrafları “merhaba” dediler…

23937_10151609910136171_356662900_n

Garaj İstanbul duvarında turnede çekilmiş bir çok fotoğraf yerini almıştı. Shutter Speed Finali  saat: 19:00’da sergi ve kokteylle başladı. Saat: 22:15 civarında Müjde Uzman‘ın sunumu ile Mehmet Turgut, Gürcan Ersoy ve Doğan Duru sahnedeki yerini aldı. “Shutter Speed Tour” kapsamında gittikleri şehirlerde yaşanılan keyifli anılarını dinleyenleri ile paylaştılar. Konser anılarını anlatırken bile hala kahkahalar içinde oldukları için ne kadar eğlendiklerini anlamak mümkündü. :) ( Hala aklıma geldikçe “falan filannnnn” diyip gülüyorum. :)) )

71396_10151609914721171_161892261_n

Bu keyifli sunumun ardından Gürcan Ersoy sahnedeki yerini aldı ve gece tüm hızıyla devam ediyordu. Gürcan ‘ın “Ben ve benim gibi çocukların hakkında” albümünden “Dans Et Benimle” şarkısı ile sahnedeydi. O gece sahnede albümündeki bir çok şarkıya yer verirken; bir Moğollar şarkısı olan “Issızlığın Ortasında” şarkısının coverını da o gece “ilk kez” seslendirdi. Aynı zamanda gitar çalmaya ilk adımı olan mandolin’ini eline aldı ve “Losing My Religion” ı söylerken bir de baktık ki Erdem Yener sahnede bu keyifli düetin ardından Barış Manço ‘nun “Can Bedenden Çıkmayınca” ve Nilüfer’in ” Yeniden Sev” şarkılarının coverları ile her zaman olduğu gibi Gürcan Ersoy ve grubunun tadı damakta bırakan canlı performansı seyirci üzerinde güzel bir etki bıraktı.431898_10151609914901171_1118294671_n

IMG_9359Gürcan Ersoy’un ardından Garaj İstanbul sahnesine Mehmet Turgut’un sunumu ile Redd sahnedeki yerini aldı. Redd son albümleri ” Hayat Kaçık Bir Uykudur” albümünden ve eski albümlerinden bir çok şarkıyı kocamannn bir koro ile beraber söylediler. ” Ellerini Kaldır” şarkısını söylerken tüm Garaj İstanbul seyircisinin elleri havadaydı.936843_10151609910916171_648924138_n

Tüm Redd şarkıları grupla beraber söyleyip, dans ederek hep beraber eğlendik. Konserin sonunda Redd ekibine teşekkür etmekle kalmadı ve tüm ekibi sahneye alıp Gürcan Ersoy ve Mehmet Turgut’ta dahil olmak üzere hep beraber “Falan Filan” şarkısını söylediler ve bu harika gece “Falan Filannnnnnnn” diyerek son buldu.67575_10151609918721171_899384120_n

Bu keyifli organizasyonun gerçekleşmesini sağlayan “Manage Works” ekibi başta olmak üzere Garaj İstanbul, Redd ve Gürcan Ersoy’un ve çalışan tüm ekiplerine aynı zamanda da Mehmet Turgut’a teşekkür ederiz. Ellerinize sağlık hepimiz için çok keyifli gece oldu. 540713_10151609919356171_588957196_n

Bu geceye ait detay bilgiler için Güneş Turaç‘a aynı zamanda  kullandığım fotoğraflar için”im photo“ya teşekkür ederim. :)

Manage Works tarafindan yayinlanan fotoğrafların tamamı için: https://www.facebook.com/media/set/?set=a.10151609909471171.1073741825.653881170&type=1

Yakında yeni yazımla tekrar buralardayım.

İrem Ezgimen (Dikkat Müzik! )

Konserler, konserler, partiler

Bu haftanın başında yapmış olduğum plana göre aslında kafamda iki konser vardı fakat işler pek tasarladığım gibi gitmedi. Salı günü sokağa bir çıktık eve pazar günü girdik desem yeridir. :) Diyeceksiniz ki “İrem bu ne demek?” aynen şu şekilde oldu hemen hemen  tüm hafta konser ve partiler vardı bende sizler için bol bol takipteydim.

Haftanın ilk  konseri  Beyoğlu Hayal Kahvesin de gerçekleşen “Bulutsuzluk Özlemi” konseri oldu. Konser 12.02.2013 salı gecesi olmasına rağmen Beyoğlu Hayal Kahvesi için yoğun bir gece oldu. Konserin daha ilk başladığı dakikalar da bile kapıya kadar yoğunluk vardı. Herkes Türkiye’nin önde gelen rock gruplarından biri olan grubun şarkılarını hep bir ağızdan söylüyor ve eğleniyordu. Yılların eskitemediği şarkılar vardı her birimizin hatıralarının olduğu, “Güneye giderken, Uçtu Uçtu, Bağdat , Tepedeki çimenlik” ve daha niceleri, nefesimiz kesilene kadar hep beraber eşlik ettik. Bu güzel konser, sevgili grubumun provası yüzünden bizim için yarım kaldı ama umarım yakın zamanda tekrar izleme şansım olur.ana_ust

imagesHaftanın ikinci ve benim için en önemli konseri olan Bülent Ortaçgil ve Birsen Tezer konserin gelelim. Bu konserine önemine gelirsek; ne yapıldığı tarih olan 14. şubat önemli, ne de başka bir şey benim için önemi Garaj İstanbul sahnesin de Bülent Ortaçgil ve Birsen Tezer’in olması… Açıkçası insan büyüdükçe (yaş malum 27 oldu şunun şurasında 30’a ne kaldı:) ) hayata bakışı, tüm özentilik döneminin verdiği gereksiz saçma sapan zevkler her şey değişiyor. 21 – 22 yaşındaki halimle şu an arasında çok ciddi farklar var. Müzik zevkim açısından çok fazla dengeler oynamasa da Bülent Ortaçgil şarkılarının ruhundan anlar, Bülent Ortaçgil şarkıları ile sever, mutlu olur, ağlar, sevinir oldum. Bülent Ortaçgil çok farklı,çok… Neyse konsere dönelim :) (Yoksa yazmaya devam edicem:) ) 14.02.2013 Perşembe gececi gerçekleşen konserde Bülent Ortaçgil ve Birsen Tezer Garaj İstanbul sahnesinden 1000 kişiye yakın bir seyirci karşısında  şarkılarını söylediler. Sevgililer gününde neredeyse herkes oraya akın etmişti. İçeride bulunan seyirciler için rüya gibi bir akşam oldu. Bana gelirsek ben zaten “Şarkılarım Senindir, Eylül Akşamı, Sensiz Olmaz, Denize Doğru “ derken Bozburun sularında kayboldum…

O geceden aklımda kalan en güzel söz ise; sevgili Bülent Ortaçgil’in “Size bir tavsiye vereyim mi? Hiç bir tavsiyeyi dinlemeyin!” sözleri oldu. Sen çok yaşa Bülent Ortaçgil hep bize şarkılar söyle, hep bizimle ol. (Kazım Çağdaş‘a teşekkürler.)

album_270434_300_300Haftanın 3. konseri 15.02.2013 Cuma gecesi İstanbul Bronx’ta gerçekleşen Can Bonomo konseri oldu. O nasıl bir kalabalık??? İstanbul Bronx‘ta gerçekleşen konsere girebilmek için önce kapıda uzun bir kuyruk bekliyorsunuz. (Tabii biz beklemeyip bir yerler de kahve içtik. Bir saat sonra kapıya gittik. :) ) Hadi içeri girdiniz bu sefer adım atacak yer bulamadık. O akşam hem içeride, hem de kapıda inanılmaz bir kalabalık vardı. Konser başladı ve bende insanları izlemeye başladım. :) Herkes Can Bonomo’nun sahnede söylediği tüm şarkılarını biliyor, hep bir ağızdan eşlik ediyor, keyifli bir şekilde dans ediyordu. Can Bonomo albümde kendi şarkıları haricinde M.F.ÖSakın Gelme ve Barış MançoKara sevda şarkılarını da söyledi. (Başka cover şarkılar da söylemiş olabilir biz arada kaçırmış olabiliriz:) ) İstanbul Bronx’ta hiç ara vermeden yaklaşık iki buçuk saat sahnede kaldı. Ben ilk albüm ve son albüm favorilerimi dinledim içimde bir güzel rahatladı. (İlk albümden “Bana Bir Saz Verin, Meczup, Şaşkın“, ikinci albümden de “DefolMin El Aşk ve Min El Garaib, İyi ki doğdun, Derda, Olmaz Sensiz“) Hem benim için hem de yanımızda ki tüm arkadaşlarımız için çok keyifli konser oldu. Can Bonomo, Bonomo Team ve İstanbul Bronx‘a teşekkür eder tüm konserde olan dinleyicileri de enerjileri için tebrik ederim. :)

539715_471859506210841_1982859029_n

Bu haftanın bir de keyifli partisi vardı ki Tuborg Gold’n Rock parti… Bu parti ile ilgili sizi daha sonra kocamannnn bir haber bekliyor. Şimdilik detay vermeyeceğim :)

Haftanın son konseri de Pentagram‘dan… Bu konsere ben gidemedim ama bir ajanımız orada bulunuyordu. :) 17.02.2013 pazar günü Bostancı gösteri merkezinde yapılan konserde Pentagram’ın ön grubu olarak ” Presage” grubu sahneye çıkmış. Grubun sound’u Pentagram gibi sert ve önümüzdeki ay yeni albümleri raflarda yerini alacakmış. Aynı zamanda da “izleyici yaş ortalaması 30’un üzerinde gözüküyordu” diye bilgilendirildim. Bu durum bize şunu gösterir ki; doğru düzgün müzik dinleyicisi orada bulunuyordu. Pentagram yaklaşık bir buçuk saat boyunca sahnede kalmış. Fakat bu konserle ilgili şöyle bir eleştirim olacak; konserin çok fazla tanıtımı yapılmadı. Bu iş sadece sokaklara afiş asmakla olacak iş değil. Pentagram gibi Türkiye’nin efsanevi ve köklü gruplarından biri sahneye çıkacaksa daha fazla duyuru yapılmalıydı. Konseri son anda duyan ve yakında olup gelebilen insanlarla karşılaşmışlar. Lütfen artık bir şeyleri kaybedince kıymet vermek yerine elimizdeki önemli değerlerin kıymetini bilelim! ( Sevgili abim Sedat Sevinç bilgilendirme için teşekkür ederim.)timthumb

Şimdiiii aslında yazının sonuna geldik ama sizlerle iki önemli yarışmaya katılan iki farklı grubun şarkısını paylaşacağım. Hem bu yetenekli grupları tanıma şansı yakalamış olacaksınız hem de bu grupların yaptıkları işlerle alakalı bilgiler alacaksınız.

Öncelikle kendi müzik grubumun kardeş grubu olan ( Gitaristimiz aynı kişi olunca böyle bir açıklama yazayım istedim. :) )

BALANS ‘ı tanımanızı isterim.560355_490114277715219_260367576_n

Vokal’de Metin Bahtiyar, Back Vokal ve Gitar’da Ümit Eren Oğuz, Bass Gitar’da Volkan Gündoğdu ve Davul ve Perküsyon’da Cenk Güngör ‘den oluşmakta olan ekip, bizim grubun da kardeş ekibidir. :)

Balans grubu yaklaşık iki yıldır beraber çalışmakta, bir çok mekanda sahne almaktadırlar. Her biri başarılı müzisyenlerden oluşan grup, kendi besteleri ile Power Garage  yarışmasına katıldı ve şuan şarkıları ile 3. sırada liderliğe doğru yolda… Oylamanın son bir haftasındayız. Sizlerde onlara destek olursanız belki de kardeş grubumuz birinci olur ne dersiniz? :))))

Oylamak ve şarkılarını dinlemek için yapmanız gereken sadece aşağdaki link’e tıklamak.

http://www.powergaragetv.com/emergenza/video/66hmqmA0tHkZTl8

189049_10150106780645843_7598992_n

Şimdi ise bizi şuan “Slovenya Metal Days ve Hırvatistan Burning Sea Festival kapsamında temsil eden “İllet” grubunu tanıtmak isterim.

İllet; Vokal ve Gitar’da Özgür Monkul, Back Vokal ve Gitar’da Kudret Diplen, Back Vokal ve Bass Gitar’da Cenk Ercan, Davul’da Çağrı Halaçoğlu ve Elektronik Alt Yapılar da Sertaç Kakı ‘dan oluşmaktadır.

Grup 2004 yılından bu zamana kadar bir çok yerde sahne almış ve şuanda da  Türkiye’yi hem “Slovenya Metal Days” yarışmasında, hemde  “Burning Sea Festival” yarışmasında temsil etmektedirler. Sizler onları oralarda yalnız bırakmak istemez ve oylarınızla destek olmak isterseniz yapmanız gereken aşağıda ki linktenlerden  facebook üzerinden oylaya katılabilirsiniz.

https://www.facebook.com/MetalDaysFestival/app_208059192673698

https://www.facebook.com/BurningSeaFestivalda

Benden bu haftalık bu kadar haftaya görüşürüz demen bu hafta sizlerle Tuborg Gold’n Rock yazısı için yeniden görüşeceğimizi hatırlatır. Hafta içinde Gold’n Rock ile alakalı yazımı beklemenizi tavsiye ederim ;) Hafta içi yeniden görüşürüz…

İrem’le Rock Devam Ediyor.

İrem Ezgimen (DikkatMüzik!)

Mine Mucur’un piyanosundan “Kol Düğmeleri”

DikkatMüzik! takipçilerinin yaş ortalamasını bilemiyorum, ancak 80’li yıllarda çocuk olanların hatırlamamasına imkan olan birşey var ise o da Barış Manço’nun unutulmayan programı “Adam Olacak Çocuk”ta piyanosuyla yer alan “Mine Abla”sıdır, yani müzisyen ve piyanist Mine Mucur. Mine Mucur geçtiğimiz haftalarda yayınladığı ve oldukça başarılı bulduğum ikinci solo albümü olan “Benim Piyanomdan 2” çalışmasını bir video klip ile süsledi. Mega Müzik etiketiyle yayınlanan albümde yer alan Barış Manço klasiği “Kol Düğmeleri” şarkısına, orijinal video klibin yönetmeni olan Mehmet Özçiçek tarafından bir klip çekildi. Klibin piyano başındaki sahneleri Barış Manço’nun 2010 yılında müze haline dönüştürülen “Barış Manço Moda 81300” adıyla anılan köşkünde çekilirken klipte kullanılan kol düğmeleri ise Barış Manço’nun klibinde kullandığı orijinal kol düğmeleri..Mucur’un performansını dinlerken başka alemlere dalmanız büyük olası!

Avea Müzik Bloggerları Fikir Takımı-7.Buluşma: “Türk Rock Müzik Tarihi”

Avea’nın Türk müzik sektörüne yön veren isimleri müzik bloggerları ile biraraya getirdiği “Tea & Talk” buluşmalarından daha önce DikkatMüzik!‘te bahsetmiştik. İşte o buluşmaların 7.cisi geçtiğimiz günlerde “Türk Rock Müzik Tarihi” başlığıyla Blogger’s Base‘de gerçekleşti. Tolga Akyıldız moderatörlüğünde sektörün en önemli isimlerinin katıldığı buluşmanın konukları müzik araştırmacısı, yazar ve radyo programcısı Güven Erkin Erkal, Blue Jean Dergisi yayın yönetmeni Çağlan Tekil ve birçok albümün prodüktörlüğünü yapan Pentagram üyesi Tarkan Gözübüyük oldu.

Türkiye’de rock müziğin yeniden yükselişe geçtiği 80’li yılların sonundan itibaren ilk Türkçe sözlü rock yapan grubun Bulutsuzluk Özlemi olduğunun vurgulandığı buluşmada Erkin Koray, Moğollar, Cem Karaca ve Barış Manço gibi geçmişin kült isimlerinden beslenen yeni dönem Türkçe rock’ta kimlerin nasıl bir yerde durduğu, “Türkçe rock” diye birşeyden söz edilip edilemediği konularına değinilirken 90’lı yıllardan bu yana geniş kitlelerce sevilmiş önemli temsilcilerinin Teoman, Şebnem Ferah, Kargo, Özlem Tekin, Mor ve Ötesi, maNga, Kurban ve Nekropsi gibi isim/grupların altı çizildi. Anadolu Pop/Rock denen oluşumdan ancak ve sadece yararlanmayı bilen ve yeni bir müzik anlayışına sahip olmayıp bu türü sadece “devam ettiren” isim/gruplar eleştiri konusu olurken, sohbetin farklı bakış açılarıyla sürmesi 2000’li yılların gruplarını daha çok değerlendirmeyi bir başka buluşmaya bıraktı. Tea&Talk buluşmalarında muhakkak değinilen “Müzik yazarlığı” konusu da bu buluşmada yine gündem maddelerinden biriydi.

Bloggerlar olarak Türk Rock Müzik Tarihi başlıklı toplantının devamının mutlaka gelmesi gerektiği konusunda ortak bir görüşe sahip olmakla beraber, yeni sezondan önceki bu son “Avea Müzik Bloggerları Fikir Takımı” toplantısının çok verimli geçtiğini söyleyebiliriz.

Olcay Tanberken (DikkatMüzik!)

“Barış ve Sevgi Haftası”nda bir dizi etkinlik

Türk müziğinin duayenlerinden Barış Manço’nun ölümünün 13. yılında her yıl olduğu gibi “Barış ve Sevgi Haftası” başlığı ile BARIŞ MANÇO’yu Anma Etkinlikleri düzenleniyor. 31 Ocak Salı günü Moda’da Barış Manço Müzesi’nde başlayan etkinlikler hafta boyunca devam edecek. Bunların arasında en dikkat çekeni ise 3 Şubat akşamı aralarında Kurtalan Ekspresi’n de bulunduğu pek çok isim ve grubun Kadıköy Shaft konseri. 

İşte “Barış ve Sevgi Haftası”ndan başlayarak Şubat ayında da devam edecek etkinliklerin takvimi: >> Okumaya devam et ““Barış ve Sevgi Haftası”nda bir dizi etkinlik”

Barış Manço anma haftası

Barış Manço, aramızdan ayrıldığı 1 Şubat’ta Galatasaray Indigo’da özel bir etkinlik ile anılıyor. Kurtalan Ekspres uzun yıllar birlikte sahne aldıkları Barış Manço’nun anma gecesinde Barış Manço’nun yanısıra Bahadır Akkuzu ve Cem Karaca için de şarkılar söyleyecek. Kurtalan Ekspres’in müzikseverler için hazırladığı performansta Ahmet Güvenç, Cihangir Akkuzu, Gür Akad, Bülent Güven yer alıyor. Ayrıca müzik yazarı ve DJ Murat Meriç de en sevilen Barış Manço ve Cem Karaca şarkıları ile seti başında olacak.

Yanda, grubun çok eski bir resmini görmektesiniz.

Bu hafta başka etkinlikler de var. “Barış Manço’nun evinde buluşma” adıyla 31 Ocak akşamı düzenlenecek etkinlikte müzik dinletileri sunulacak. 3 Şubatta ise Moda’dan kalkacak Barış Manço Vapuru ile boğaz turu yapılacak ve Manço’nun Kanlıca’daki kabri ziyaret edilecek. Hafta boyunca ayrıca Barış Manço evinde oğlu Doğukan Hazar Manço, kardeşi İnci Manço İlbay, arkadaşları Ender Önen, Batur Pere, Eser Taşkıran, Celal Güven, Cahit Berkay, Tamer Şahin, Ahmet Güvenç, Cihangir Akkuzu ve Ayşegül Aldinç ile söyleşi ve dinletiler gerçekleştirilecek.

Özel Dosya: Tarihteki “Evet, Hayır” şarkıları

Siyaset sahnesinin 12 Eylül’deki tarihi referanduma kilitlendiği, milletçe de kafaların biraz “karışık” olduğu şu günlerde herkes birbirine Evet mi, Hayır mı sorusunu soruyor. Galiba kafadan bir yanıt vermek yerine, anayasadaki değişecek maddeleri tek tek incelemek, ne anlama geldiklerine bakmak ve ondan sonra karar vermek en doğrusu olsa gerek. Bu tartışma süredursun, DikkatMüzik! olarak yakın müzik tarihimizde içinde Evet-Hayır geçen şarkıları şöyle bir anımsayalım istedik. Bakalım müzik dünyamızda hangi tarihte hangi sanatçılarımız Evet, hangileri Hayır demiş? (Şarkıları dinlemek için şarkı isimlerine tıklayabilirsiniz) Okumaya devam et “Özel Dosya: Tarihteki “Evet, Hayır” şarkıları”