
Herkese Merhaba :)
Bu hafta uzun zamandır takip ettiğim ve beklediğim bir albüm daha.. Siz “Fikri Karayel” adını belki yeni duyuyorsunuz ama kendisi uzun yıllardır müzik piyasasının içerisinde, yurtdışında bir çok şehirde konserler veren ve çok fazla dinleyicisi olan bir isim…
Aranızda “Seni Seviyorum Adamım” filmine gidenler varsa; belki ilk kez ” Hayal Edemezsin” i dinlemiş olabilirsiniz ama Fikri Karayel’in albümü gerçekten müzikalite olarak çok güzel bir albüm olmuş beklediğime değmiş…
Şimdi o zaman hep beraber Fikri Karayel kimdir bir tanıyalım :)
Kaç yıldır müzikle uğraşıyorsun? Bize müzikal yolculuğunu anlatır mısın?
Kendimi hatırladığım zamandan beridir müzik aletlerine, ritimlere ve notalara ilgim vardı. Altı yaşımda ilk kez piyano ve davul, sekiz yaşımdan itibaren ise gitar öğrenmeye, kısa bir sure sonra da saç fırçası ile ayna karsısındaki konserlerime başladım. Bu öğrenimin hep sürdüğünü düşünüyorum. Müziğe ilgi duymakla, müzikle uğraşmak arasındaki çizgi bence çok belirsiz bu yüzden buna bir tarih koymak çok güç. İlk beste girişimlerim 15 yaş civarlarında başlayıp, bir iki sene sonra şarkı gibi duyulmaya başladılar. Konuşmayı çok sevmediğimden olacak ki yazmaya değer şeyler yaşadıkça ve kendimi müzik yolu ile ifade edebileceğimi keşfettikçe, şarkı yazmak gerçekten benimsediğim bir ifade biçimi haline geldi. Sanırım müzikle uğraşmaya, buna ihtiyaç duyduğumu fark ettiğim zaman başladım.
Birkaç sene önce İngiltere’den evime döndüm ve burada kayıtlar yaparken kısa bir süre önce “Hayal Edemezsin” isimli şarkımı “Seni Seviyorum Adamım” filmine dahil etmek üzere bir teklif aldım. Bu teklifi değerlendirdim ve sonrasında bir albüm teklifi ile karşılaştım. Dokuz Sekiz Müzik Yapım’ın beni aileye dahil etme isteği benim için güzel bir gelişmeydi ve bunu kabul ederek çekmecemde bekleyen ilk albümüm “Zor Zamanlar” Ocak 2015’te hem uzun zamandır albüm bekleyen hem de müziğimi yeni kisveden dinleyicilerimle buluşturdum. Tabii bu yolculuğumun dönüm noktalarından sadece biri.
Zaman içinde tanıştığım, İngiltere’de, Türkiye’de ve Kıbrıs’ta çalışma fırsatı bulduğum birçok müzisyen arkadaşımın ve ustalarımın, dinlediğim sanatçıların, yaşadığım bütün deneyimlerin fikirler ve sesler olarak bu yolculuğa yon vermeye devam ettiğini düşünüyorum.
“Hayal Edemezsin” şarkın için kimlerle çalıştın?
“Hayal Edemezsin” de dahil olmak üzere bütün şarkılarımın söz, müzik ve düzenlemeleri bana ait. Kayıt ve post-prodüksiyon süreci yakın dostum, sahne arkadaşım ve güvendiğim bir ses mühendisi olan Emre Yazgın yönetiminde gelişti. Parçada bana Tolga Erzurumlu, Cahit Kutra Ali ve Güner Özalp gibi sevdiğim müzisyen arkadaşlarım eşlik etti.
Bu şarkın “Seni Seviyorum Adamım” filminde soyunduracak olarak kullanıldı bu süreç nasıl gelişti?
Tesadüflerin hayatı şekillendirdiğini destekleyen bir hikaye oldu bu. “Seni Seviyorum Adamım” koordinatörlerinden sevgili Ayşe Sönmez, Kıbrıs’ta çekimlerin devam ettiği günlerde, set arasında radyoda “Hayal Edemezsin’e rastladı ve ortak bir gazeteci arkadaşımız aracılığı ile bize ulaştı. Kahve içmek, konuşmak için buluştuk. Senaryoyu anlattı ki açıkçası ben şarkımın duyulması acısından iyi bir hareket olacağını zaten çaktırmasam da düşünüyordum. Ayrıca Barış Kılıç, Serhat Özcan, Ayşen Gruda gibi sevdiğim saydığım isimler duyduğum zaman ikna olmam uzun sürmedi. Benim için çekimlerden galaya kadar gecen süreç çok zevkli olmakla birlikte, gerek VTR ailesini tanıma gerekse birçok yetenekli sanatçı ile paylaşımda bulunma acısından güzel bir deneyimdi. Ayrıca beyaz perdede ilk kez kendimi izlemek gibi garip bir de durum yasamış oldum.
Bu albüm için ne kadar zamandır çalışıyorsunuz?
Albüme dahil olan en eski kayıtlar 2009 yılında yaptığım dem kayıtlardan vazgeçemediğim birkaç davul ve klavye kaydıdır. Projeyi bir süre askıya alıp 2013’ten 2014’e kadar süren ikinci bir kayıt dönemi geçirdik. Yani altı sene öncesine dayanan uzun aralıklarla sindirilmiş, zaman zaman kötü olayların motivasyon kaybına zaman zaman da güzel gelişmelerin hızlanmama sebep olduğu inanç dolu uzun bir süreçti.
Daha önce nerelerde sahne aldın?
Barlardan, festival sahnelerine, otel konserlerinden, plaj partilerine kadar birçok etkinlikte sahnede bulundum.
Sahne hayatım Kıbrıs’ta başlayıp İngiltere’de dahil olduğum punk grubu Platikan ile Londra’da devam etti. Kıbrıs’ta uzun süredir büyüyerek devam eden konserlerimizin haricinde, geçtiğimiz senelerde iki kez Türkiye’ye geldik. Burada Eskişehir, Ankara, İzmir ve İstanbul’da çok zevk aldığımız konserlerimiz oldu. Bu sene de haritayı büyüterek devam etmeyi planlıyoruz.
Konser ya da sahne programların var mı?
6 Şubat gecesi, benim de doğum günüme uzanan “Bob Marley’s Birhtday Parti” var. Bu bizim için artık özel bir gelenek haline geldi. 27 Şubat’ta ise Lefkoşa’da “Çıkmaz Sokak Partisi” konserimiz var, bunların da beşincisini yapıyor olacağız. Heyecanlı bir gece.
Yurtdışında ki ve yurtiçindeki planlarından bahseder misin?
Bu sıralar Türkiye dışına pek odaklanmıyorum. Planlarım buraya yönelik, sonuçta Türkçe müziğin dinlendiği ve dışarıya da yayılabileceği yer burası. Albümün yarattığı heyecan ve güzel tepkilerden yola çıkarak, ilk işimin geniş bir turne programı hazırlayıp beni dinleyen güzel insanları kendi şehirlerinde, sahneden selamlamak olduğunu düşünüyorum. Beni sabırsızlandıran en büyük ve en yakın planım bu. Sonrası şimdilik bana olduğu kadar size de sürpriz olsun.
“Seni Seviyorum Adamım” filminde ufak bir rolün vardı. Dizi, reklam, film gibi ekran önünde işler yapmayı düşünüyor musun?
Filmde kendim olarak bulunmak bile benim için zorlu bir deneyimdi. Bir karakteri oynama konusunda ne kadar başarılı olurum bilmiyorum ama daha başarılı olabilecek, zamanını bu ise harcamış insanlar varken zaten bence aklı başında bir yapımcı bana böyle bir talepte bulunmaz. Alakasız insanlara diyalog bir yere gitmiyor diye televizyonda mikrofon uzatılıp “hadi bir şarkı söyle o zaman” denmesini ben nasıl sevmiyorsam, bu işlere zamanını veren insanlar da sanatlarının hafife alınmasından hoşlanmıyorlardır diye düşünüyorum. Tabii içimde sonradan ortaya çıkacak olan farkında olmadığım bir Christina Bale besliyorsam kusura bakmasınlar ama şimdilik bu islerin müzikal tarafında daha fazla zevk alarak ve kendime güvenerek bulunabilirim.
İdealin ve kendini görmek istediğin yer neresi?
İdealim şarkılarımın yayılmaya ve dinlenmeye devam etmesi, beğenilmesi, kendimi müzik yoluyla uzun zaman boyunca ifade edebilmek ve anlaşılabilmek. Bunun içine zaten güzel heyecanlar, sürprizler ve maceralar dahil olmuş oluyor.
Peki Fikri Karayel kimleri dinler?
Aslında çok karakterli bir insan olduğumu düşünürüm. Genellikle bir saatim diğer saatime uymaz. Bu yüzden o an hangi Fikri Karayel olduğuma bağlı olan bir durum bu. Klasik müziğin dönemler içindeki evriminin modern müziğe dallanıp budaklanması, bunların da kendi içlerinde birçok elektronik, folklorik, organik ve deneysel tatlara ulaşmış olmaları çok ilgimi çekiyor. Müziğin en çok çeşitliliğini seviyorum ve sürekli yeni şeyler keşfetmeye, elimden geldiğince her şeyi dinlemeye gayret ediyorum. İsim vermeden olmaz derseniz hiç sıkılmadan, senelerdir dinlediğim Türk söz yazarları Sezen Aksu ve Bülent Ortacgil‘dir.
Bizi bu süreçten sonra neler bekliyor?
Sizi, aldığım ilham doğrultusunda üreteceğim ve kazandığım deneyimler sonucunda geliştireceğim yeni üretimler ve su yüzüne çıkmasını beklediğim, daha benim de tanımadığım karakterlerim bekliyor. Siz beni alet edeceksiniz, ben sizinle müziğimi paylaşacağım ve hep birlikte her şeye karşı eğlenmeye devam edeceğiz.
Sana ulaşabilecekleri iletişim adreslerini verir misin?
Bana kişisel olarak Instagram, Twitter ve Facebook Fan Sayfamızdan ulaşabilirler. Elimden geldiğince mesajlara zaman ayırıyorum.
Twitter: http://www.twitter.com/FikriKarayel
Facebook: http://www.facebook.com/fikrikarayel
instagram: @fikrikarayel
Peki Dikkat Müzik okuyucuları için söylemek istediği bir şeyler var mı?
Aramıza hoşgeldiler diyorum. Hepsini sevgi ve hoşgörü ile selamlıyorum. Umarım albümü keyifle dinlerler ve en yakın konserimizde buluşuruz.
Klip için kimlerle çalıştın ve klibin hikayesi nasıl oluştu?
Klip için çok sevdiğim bir fotoğraf ustası ve yönetmen olan Serkan Şedele ile çalıştım. Birlikte çalışmaya karar verdikten kısa bir sure sonra Serkan abiden bir telefon geldi ve “Fikri hazırlan haftaya Londra’ya gidiyoruz” dedi. Buna yalnız karar vermesine sevinmiştim çünkü Serkan abi ile tanışmamız bir tesadüf eseriydi ve o, “Hayal Edemezsin”in Londra’da yazıldığını ve benim bu klibin orada çekilmesini istediğimi bilmeden ikinci bir tesadüfe sebep olmuştu. Bu bana her şeyin olması gerektiği gibi olduğunu hissettirdi.
Minimal bir klip istedik. Alışılmışın dışında, siyah beyaz ve daha mütevazi bir kliple çıkış yapmak istedik. Şarkının ön planda kalmasını tercih ettiğimiz bir kurgu ve daha sanatsal kareler pesinde olduğumuz bir prodüksiyondu. 101 Production ile çalışmak zevkli bir deneyim oldu, çalışmamızı da ekranda izlemek benim için hala yeni ve heyecan verici.