Anne Bu Çalan Ne? (20 Mart 2013)

ozleme_tekin_kargalarGeçtiğimiz haftaki müzik mesaim 3 ayrı konser ve yeni çıkan albümleri dinlemekle geçerken bir akşam hiç üşenmedim uzun zamandır ertelediğim arşiv düzenlemesi işime de giriştim (burada şaşırma tepkinizi duymak için kulak kabartıyorum: “yalaan??!). Bunu yaparken pek tabii ki korktuğum başıma geldi ve her “bu kez başaracağım” diye başladığım girişimim “aa bu da varmış”,”şu şarkı nasıldı yaa” gibisinden düşünce balonlarıyla beni şarkıdan şarkıya, öteden beriye ve tabii yıllardan yıllara sürükledi ve arşiv düzenleme çabalarım yine bir başka bahara kaldı:)

Önce birkaç albüm ve yeni şarkıyla başlamak istiyorum. Rock müziğimizin en iyilerinden Özlem Tekin, 7. stüdyo albümü “Kargalar”ı geçtiğimiz hafta piyasaya çıkardı. Albümle aynı adı taşıyan çıkış parçası kadar albümün geri kalanı da oldukça sert gibi duruyor, Özlem Tekin’in güçlü vokali ile “işte bu, gerçek o!” diyenleri sonuna kadar tatmin edecek bir albüm yapmış Özlem Tekin. “Kıyamet” ve “Sebepsiz Savaş”a birer extra yıldız koydum. “Öz” albümünün unutulmazları arasında yer alan “Tarlalar”ı da bu albümde yeniden yorumladığını ekleyelim. Twitter sayfasında “albümümüz çok sert bulunmuş, radyolar çalmayız demişler. Youtube’la idare ediverin” diyen Özlem Tekin’i sevenleri ve müzikten anlayanlar elbette yalnız bırakmayacaktır, neyi ne amaçla çaldıkları konusunda hep bir soru işareti ve muamma içeren günümüzün “format” radyoları varsın Özlem Tekin çalmasın, kendileri kaybeder.

hadiseGeçen yaz yayınladığı “Biz Burdayız” adlı teklisiyle son albümünden biraz daha farklı bir rotaya giren ve eller havaya modundan -şimdilik- yavaş yavaş çıkarak daha kaliteli işlere imza attığına inanmaya başladığımız Hadise‘nin yepyeni şarkısı “Visal”i radyo rotasyonunda duymaya başladık. Sözleri İsra Gülümser‘e, bestesi Tolga Görsev‘e ait olan şarkının akustik ve dans versiyonlarını da başarılı bulduğumu söylemeliyim. Zaten bu kıza ne olduysa “Düm Tek Tek”ten sonra olmuş, Avrupa’da son derece başarılı olduğu tarzından çok fazla ödün vererek farklı müzikal kalıplara sokulmuştu. Son çalışmaları ile bence yeniden umut veriyor Hadise..

RaShit‘in -bence prodüksiyon ve sound olarak da kariyerlerinin en iyisi sayabileceğim- “İnsan Neslinin Sonu” albümü ile Hüsnü Arkan‘ın “Yalnız Değiliz” albümleri yeni çıkanlar arasında gerçekten tavsiye edebileceklerim arasında. Bunlara ek olarak yeni rock gruplarından Kung-Fu ile Eskici‘yi de sound olarak başarılı bulduğumu söylemeliyim, doğrusu pek çok grup ve yeni isim çıkıyor ve her birine yetişmek neredeyse imkansız ama bu ikisini muhakkak dinlemenizi ve enerjilerini yakalamanızı öneririm.

mavi2Gelelim geçtiğimiz hafta katıldığım 3 güzel etkinliğe. Çarşamba gecesi Sakman Kulüp‘te daha önce de izleme fırsatı bulduğum ve akustik performansıyla oldukça başarılı bulduğum Mavi‘nin konseri vardı. Her defasında belirttiğim gibi duru sesi ve kendine özgü yorumu ile dikkat çeken Mavi’nin şarkılarını seviyorum. İlk albümündeki “Düş” ve “30” şarkılarıyla tanımıştım ilk. Sonrasında geçen yaz “Kaptan” adlı bir tekli yayınladı ve yılın sonlarına doğru ikinci albümünü yayınladı. “Kaptan” dışında “Bilirim”, sözü Mavi’ye müziği ise Sanne Putseys‘e ait olan “Yine Aynı Hikaye” ve  çok yakında albümün ikinci videosu olarak izleyeceğimiz Özdemir Erdoğan‘dan bir cover olan “Aç Kapıyı Gir İçeri” şarkılarını içeren EP niteliğindeki albümü seveceksiniz. Sakman’da o gece kendi şarkılarının dışında Sezen Aksu‘dan Ajda Pekkan‘a, Kayahan‘dan Zuhal Olcay‘a, Ortaçgil şarkılarından yorumunu çok beğendiğim “Dilek Taşı”na kadar popüler müziğimizin derin ve duygulu sularından çok özel şarkılar ile bir gezinti sundu bizlere Mavi. Üstelik ona eşik eden de çok yetenekli sahne arkadaşları var, sahnede gerçekten tam bir uyum içinde çalıyorlar. Bir yerlerde yakalarsanız kesinlikle kaçırmayın, magazinsel ya da sansasyonel bir kişiliği hiç olmadı ve sevdiği işi yaptığını sahnedeyken gözlerinden okuyabildiğiniz bu tatlı sesi sakın ıskalamayın derim.

candemirdanismendCuma günü geldiğinde ise müzik yazarı Tolga Akyıldız‘ın  -daha önce aklıma nasıl gelmez diye ismini fena halde kıskandığım:)- “Popçu Dükkanı” aktivitesi için İrem Ezgimen ile soluğu Ghetto‘da aldık. Tolga’ya DJ kabininde eşlik eden ve her zamanki gibi bütün enerjisiyle ışık saçan DJ Özge Tığlı 80’ler ve 90’lar Türkçe Pop seçkileri ile ortamı ısındırdıktan sonra bu geceye özel “Açık Sahne” konsepti başladı ve alternatif/rock dünyasından pek çok isim teker teker sahne almaya başladılar. Müzik dünyasına yeni merhaba diyen (ya da ilk albümlerini henüz çıkarmış demek daha doğru) Kung-Fu, Frapan, Eskici, Can Gox gibi isim ve gruplar enerjik sahneleri ile dikkat çekerken Hayko Cepkin, Redd‘in Doğan Duru‘su, Aydilge, Koray Candemir & Melis Danışmend, Erdem Yener ve Aylin Aslım gibi yıldızlar da Ghetto ortamını epey şenlendirdiler. Burada şenlik sözcüğü çok doğru bir tanımlama esasen çünkü gece tam anlamıyla mini bir müzik festivali havasında geçti. Önümüzdeki aylarda bu aktivitenin bir devamını beklemek şart ve farz oldu sanırsam çünkü o gece orada görmeyi istediğimiz, gelmesi beklenen ama çeşitli sebeplerle katılamayan pek çok müzisyeni daha Açık Sahne konsepti ile birarada izlemek oldukça keyifli olacağa benziyor:) O gece yalnızca sahnede değil salonda da epey müzisyen ve isim biraradaydı; Gökçe, Salt, Jale, Zeliha & Nazmi Sunal, Hakan Eren, Ömer Erişmen, Hakan Küfündür, Tunca Tutkun, Emre Duymaz, Nagihan Ataç, Gülçin Kocakır ve daha pek çok basın ve müzik dostu da bu gece bu keyifli partide biraraya geldi (Böyle geceler de olmasa?). Az daha unutuyordum, İrem’le Ghetto öncesinde Küçük Bronx‘ta demlendiğimizi ve enerjik sahneleri ile dikkat çeken Dekadans grubunu izlediğimizi -ve hatta Canlı Karaoke kısmında da çok eğlendiğimizi eklemek istiyorum. Çocukların sahnesi çok iyiydi, haftasonu eğlenceniz için iyi bir seçenek olabilir..


Cumartesi gelip çattığında uzun zamandır takvivimde -gelsin artık şu gün- diye bana gün saydıran Sezen Aksu & Fahir Atakoğlu & Ara Dinkjian konseri için bu kez Lütfi Kırdar‘daydık ve Figen Aslan ile beraber Sezen şarkılarını öncekilerden farklı olarak ilk kez piyano ve ud eşliğinde izlemenin bir başka keyfini yaşadık. Sezen, -geceye özel ağırlıklı olarak yavaş tempolulardan seçtiği- sevilen parçalarının dışında bestesi Ara Dinkjian’a ait olan Ahmet Kaya şarkısı “Ağladıkça”yı söylemekle kalmadı, “Sarı Gelin”‘in Ermenice & Türkçe yorumu ile de sürpriz yaptı. Bu gece için oradan oraya koşturan sevgili Gülçin Kocakır‘dan bu konserin Avea‘nın Sıradışı Müzik ‘te bu sezonki son konser olduğunu öğrendim, umarım seneye yine devam eder bu konserler serisi. Bundan önce de Michael Nyman Band ve Mostar Sevdah Reunion‘ı izleme fırsatı bulmuştum, Avea’ya bu isimleri ülkemize getirdiği için tebriklerimi iletiyorum.

Sezen Aksu Fahir Atakoglu Ara Dinkjian

Son olarak bu haftayı Pinhani‘nin “Canlı Yayın” adlı performans albümleriyle kapatmak istiyorum. İlk albümü takip eden 7 yılda bir çok konser veren başarılı grup, bu defa samimi bir ortamda, küçük bir apartman dairesinin salonunda yaklaşık 30 seyirciye bir konser vermiş ve bunu bir albümle arşivlerimize katıyorlar. Üstelik içinde kendi repertuarlarından şarkılar dışında “Bir Damla Gözlerimde”, “Bir Varmışım Bir Yokmuşum” gibi söz ya da müzikleriyle katkıda bulundıkları şarkıları, “Şairin Elinde” gibi sevdikleri başka şarkıları da söylemişler. Çıkış parçaları ise Neşet Ertaş‘a bir saygı niteliğinde: “Gönül Dağı”. Çok çok başarılı bir cover olmuş! Pinhani’nin bu çalışması bana müzik tarihimizde önemli bir yeri olan şu 80’lerin en güzel müzik olaylarından Çekirdek pinhaniSanat Evi gecelerinin elden ele dolaşan ve nadir bulunan kaset-kayıtlarını hatırlattı (Bilmeyenler için olayı kısaca özetlersek; Bülent Ortaçgil ve Fikret Kızılok tarafından 80’lerin başında Bostancı’da kurulan  Çekirdek Sanat Evi’nde hem bu iki usta hem de Ezginin Günlüğü ve Yeni Türkü gibi daha birçok solist ve grup dinletiler sunmuş ve bu kayıtlar kaset olarak o gece orada bulunan dinleyicilere dağıtılmış. Ben tabii bu kasetlerden birine -o yıllarda İstanbul’da olmadığımdan-90’ların ikinci yarısında üniversite yıllarımdaki rutin bir sahaf gezintimde rastlamış ve bu da neymiş diye bir heyecanla atlayıp olaya yıllar sonra bu şekilde vakıf olmuştum:). Diyeceğim odur ki, Pinhani’nin “Canlı Yayın” adını verdiği bu akustik performans kayıt albümü de bir şekilde biz arşivcilerin muhakkak bir köşede sakladığı Çekirdek Sanat Evi kayıtları gibi çok değerli ve çok özel bir değer taşıyor, tıpkı Sıla‘nın bir otel sahnesinin kayıtlarından derlediği “Joker” albümü gibi bu tür küçük mekanlardaki canlı kayıt albümlerinin saklanabilir ve her akla geldiğinde özenle saklandığı yerden çıkarılıp tereddüt bile etmeden dinlenebilir tarafları her zaman olmuştur.

Sertab‘ın bu haftasonu yayınlanacak yeni albümü “Sade”nin çıkış parçası “İyileşiyorum”u çok heyecanlı bulduğumu ve bu hafta DikkatMüzik!te 2 ayrı röportaj okuyacağınız müjdesini de son not olarak ekliyor, izninizle hepinizi selamlayarak kaçıyorum..

Ne diyorduk? Anne Bu Çalan Ne? Evet, işte o!:)

Müziksiz kalmayın…

Olcay Tanberken (DikkatMüzik!)

Erdem Yener İstanbul Bronx konseri, yeniler, yeniler…

Herkese merhabalar;

Bu hafta sağlık sorunları yüzünden “Dışarıda neler oluyor?” diye pek bakamadım ama  28.02.2013’te Ghetto sahnesinde “Jehan Barbur” vardı. 01 Mart 2013 Roxy sahnesinde “Yüksek Sadakat” vardı.

Size aslında bol bol Jehan Barbur, Birsen Tezer ve tabii ki Bülent Ortaçgil şarkılarından ve konserlerinden bahsetmek isterim çünkü benim için çok farklı hatta  fazlasıyla büyülü demek daha doğru olacak.  Fakat yazının ana konusuna geri dönmem lazım yoksa bu konuda yazdıkça yazmak istiyorum :)erdemyener

Erder Yener’i büyük bir çoğunluk belki bir Gsm firmasının reklamlarından tanıyorsunuz ama benim kendisini tanımam sevgili Tanju Eren’in “Tanju Eren 40” albümü sayesinde oldu. Erdem Yener; Tanju Eren‘in “Tanju Eren 40 ” albümünde ” Aşk Yok Aslında” şarkısını seslendirdi. ( Bu arada o albümde tadından yenmez kıvamındadır. Albümde Tanju Eren şarkılarını; Koray Candemir, Aslı, Harun Tekin, Teoman, Nev, Aylin Aslım, Erdem Yener, Kenan Vural, Gamze Amus seslerinden dinleyebilirsiniz.) Ben ilk kez Erdem Yener’i o albümde dinledim. (Erdem’le bizi tanıştıran kişide sevgili Tanju Eren’dir. Onada çok teşekkürler…) Aradan bir süre sonra bir gıda firmasının kek reklamında ekranlarda gördük ve çok zaman geçmeden de Gsm operatörü ve diziler de görmeye başladık. O aslında oyunculuğunun dışında bir müzisyen ve aslında yaptığı müzikle anılmak onun için çok önemli…

Erdem Yener’in ilk albümü “Kirli” 2008 yılında çıktı. Albümün çıkış şarkısı “Belki” olmuştu. “Belki” şarkısını hala dinlemeyen varsa aranızda şimdi okumayı filan bırakın da açıp o şarkının sözlerini detaylıca bir dinleyin. (Nasılsa buradayım kaçmıyorum “Belki” link’i hemen aşağıda ;) )

Albümün ardından Erdem Yener’i ayda bir sefer  Beyoğlu Hayal Kahvesi sahnesinde izleme şansımız oldu. O süreç içerisinde reklam çekimleri, dizi çekimleri ve konserler derken bir ara Erdem Yener kayıplara karıştı. Bu kayboluşun ve sessizliğin ardından bir sürpriz bekliyordum ve tam tahmin ettiğim gibi oldu “Rüyalar Kızı” single çalışması ile geri geldi. İyi ki de geldi… ( “Rüyalar Kızı” klibini izlemek isteyenler sayfanın aşağısına bakınız . ;) )

Erdem Yener’in “Rüyalar Kızı” single çalışmasının ardından ilk İstanbul konserini 02.03.2013 tarihinde İstanbul Bronx sahnesinde verdi. Bir gece öncesinde de İzmir izleyicisi ile buluşan Erdem Yener daha İstanbul’a adım atmaz kendisini sahnede buldu. Konsere “Rüyalar Kızı” ile başladı “Kirli” albümünün tüm şarkılarını dinledik, arada Incubus, Muse coverları da söyledi. Benim için en önemli iki sürpriz oldu birincisi “Aşk Yok Aslında” şarkısını ilk defa orada canlı dinledim, ikincisi de yeni yapmış olduğu bestesini ilk kez sahnede bizlere çaldı. 

Erdem Yener’i sahnede izlemeyenler varsa aranızda şöyle anlatabilirim; esprili, güler yüzlü, doğal hatta o kadar doğal ki “sıkıldınız mı? sıkıldıysanız söyleyin bende yanınıza gelirim” diyecek kadar rahat ve güvenli izlemenizi tavsiye ederim. Erdem için “on parmağında, on marifet bir adam”  demek mümkün diye düşünüyorum. Tv, müzik, cast, reklam her yerde… (Bir sinemada görmedim. Var da benim mi haberim yok acaba? :) ) Dinlemeyen varsa gidip bu adamı dinleyin! ;)

Bu hafta size nelerden bahsetsem diye düşünürken; Aylin Aslım ve  Teoman‘ın yeni düetleri “İki Zavallı Kuş“, Nilüfer‘in “12 Düet” albümünden sonra “13 Düet” albümü, Mor ve Ötesi ‘nin “Güneşi Beklerken” albümü, Gripin‘in “Aşk Nerden Nereye” şarkısı ve Badem‘in “Badem ve Konukları” albümünde hem Vega, hem de Feridun Düzağaç’la yapmış olduğu düetler aklıma ilk gelenler oldu.aylin-aslim-teoman-iki-zavalli-kus-2013-7609

Aylin Aslım ve Teoman düeti ile başlamak istiyorum. 14 Şubat günü bir çoğumuza sürpriz olan düet Teoman severler açısından müjdeli haber gibi geldi. Teoman cephesinde albüm hazırlığı var mı, yok mu bilemem ama yakında konserleri başlasın yine çıktığı mekanlar dolup taşar. “İki Zavallı Kuş” düeti  bence güzel olmuş. Keyifli şarkı bakalım bunun ardından bizi ne bekliyor???nilufer-13duet

Nilüfer’ den beklediğim ” Nilüfer 13 Düet” albümü yakın zaman önce piyasaya çıktı. Albümde çalan gruplar ve şarkılar gerçekten çok eğlenceli olmuş. Özellikle; GECE, MODEL, Çilekeş, Emre Aydın, Pinhani, Vega ve Mor ve Ötesi yorumlarını çok beğendim. Keyifli bir arşiv albümü tadında… MorveOtesi

Mor ve Ötesi’de yakın zamanda “Güneşi Beklerken” isimli albümünü piyasaya çıkardı. Albümün lansmanı İstanbul Ghetto’da yapıldı. Bu albüm öyle kolay kolay tüketilip, bir kenara bırakılacak bir albüm değil. Şunu kabul ederim ki; Mor ve Ötesi’nin hiç bir albümü öyle değil ama bu albüm biraz dinleyip sonra kendinizi dinlendirdikten sonra yine dinlediğinizde bile farklı bir duygu bulabiliyorsunuz. ( Şarap misali, günler geçtikçe dahada anlamlı ve güzel… ;) ) “Albümde dikkatimi çeken şarkılar” diyemeyeceğim çünkü ben bu albümü çok beğendim ve hiç bir şarkıyı ayırmak istemiyorum. Mor ve Ötesi şuan Amerika turnesinde İstanbul’a döndükleri zaman ilk konserde orada olacağım haberlerimi bekleyin. :)Gripin-Yalnızlığın-Çaresini-Bulmuşlar-Şarkı-Sözleri-Dinle-300x219

Geçtiğimiz akşam bir radyo kanalında Gripin’in “Aşk Nerden Nereye” şarkısına denk geldim. Açıkcası “Yalnızlığın çaresini bulmuşlar” şarkısı gibi değil, bir önceki albümde bulunan “Beş” şarkısı gibi hafızalara kazınacak bir şarkı… İkinci klip kesin buna çekilir benden söylemesi.87968697406641528

Son haberim Badem’den; “Badem ve Konukları” albümü çok güzel olmuş. Özellikle Vega ile yorumladıkları “Uyan”, Feridun Düzağaç’la söyledikleri “Aşkın e hali”, tabii ki İlhan Şeşen’le ” Geceyedir Küsmelerim” ve Özlem Tekin’le “Kalpsiz” zaten hepsi birbirinden güzel şarkılar ve onların hepsini de bu albümde farklı yorumlamaları ile bizlere sunmuş olmaları gerçekten güzel olmuş. Dinlenilmesi gereken albümlerden…

Artık sesimi kesiyor, ortalıktan kayboluyorum. Bir günlük gecikme için hepinizden özür dilerim…

Herkese iyi haftalar.

ERDEM YENER – Rüyalar Kızı

İrem’le Rock Devam Ediyor…

İrem Ezgimen (DikkatMüzik!)

Yeni albümler, keyifli konserler, haberler, haberler, haberler…

Bu hafta sizler için bol bol yeni albüm dinledim. Güzel konserlere gittim. Şimdi sıra hepsini size anlatmaya geldi…

Önce minik minik müzik haberlerimizle başlayalım.

Her hafta çarşamba gecesi Hayal Kahvesi Beyoğlu‘nda sahnede olan  Özge Fışkın‘ı izlemek bir türlü kısmet olmadı ama Özge Fışkın’ın albümlerini bayıla bayıla dinliyorum. Son albümü “Bir Avuç Fotoğraf” ilk albüme göre biraz daha sakin ve daha derin… İzleme şansı olmayanlar kesinlikle albümü dinlemeli hatta arşivlerinde tutmalı…103604

Sevilen isimlerden; Erdem Yener‘in “Rüyalar Kızı” şarkısı ve klibi çıktı. “Rüyalar Kızı” şarkısının klibinde Mustafa Alabora‘nın harika oyunculuğunu izlemeniz mümkün. Aynı zamanda Erdem Yener’in “Rüyalar Kızı” şarkısının lansman gecesi de harika geçti. O gece Erdem Yener’in heyecanı gerçekten dikkatleri çekti. Aynı zamanda da şarkıyı bize tanıttığı cümleler gerçekten özenle seçilmiş ve güzel cümlelerdi ama tabii size bunları aktarmayacağım o ayrı :D

Benim de merakla beklediğim, Demir Demirkan‘ın “Hatırla ” single çalışması ve şarkının kısa filmi yayınlandı. Şarkının kısa filminde Demir Demirkan’ın oyuncu yönü ortaya çıkmış. Aynı zamanda da şarkıda gayet keyifli olmuş.  Single albümde “Gel Şuraya” şarkısına da dikkat etmenizi tavsiye ederim ;)

Yeni albüm hazırlığında olan ve yeni albümünün önemli bir bölümünü bitirmiş olan Şebnem Ferah‘ın 1996 ve 2003 yılları arasında çıkarmış olduğu dört harika albümü Kadın, Artık Kısa Cümleler Kuruyorum, Perdeler ve Kelimeler Yetse 14.02.2013’te yeniden müzik marketler de olacak.154844_531319490240972_1155910747_n

Bu hafta uzun zamandır bu kadar çok eğlenmemiştim. Öncelikle bu eğlence de katkısı olan sevgili Gökay Yeniavcı, Yelda Uğurlu, Sedat Sevinç ve sevgili arkadaşımız Sultan’a çok teşekkür ederim.

Bu hafta merakla beklediğim iki konser vardı birincisi Gürcan Ersoy Akustik performans konseri;

“Yazı Tura Sahne Beşiktaş” ta gerçekleşen “Gürcan Ersoy Akustik” gerçekten çok keyifli geçti. (“Yazı Tura Sahne Beşiktaş” sahnesi Beşiktaş’ta yeni açılmış, arkadaşlarınızla gittiğiniz de keyifli müzik dinleyip eğlenebileceğiniz bir mekan.) Gürcan Ersoy’un şarkılarının akustik halleri de albümdeki kadar kadar güzel oldu. Konserlerde söylediği “Yeniden sev” ve “Can Bedenden Çıkmayınca” coverlarını akustik olarak dinlemek gerçekten hepimiz için çok keyifli oldu. Hele ki Gürcan Ersoy’un mandolin çalması hepimize nostalji yaşattı. Umarız bu akustik konserlerin devamı olur çünkü bizler gerçekten çok eğlendik. (Hatta ben “Yan Oda” şarkısını videoya çekerken kendi sesimi kapatamamışım :) Zaten ben sussam yanımdaki kızların sesi çok çıkıyordu :) ) Yazı Tura Sahne Beşiktaş, Gürcan Ersoy ve Gürcan Ersoy’un ekibine böyle keyifli bir akşam geçirmemizi sağladıkları için teşekkürler…549238_10151404692583984_1625796764_n

Gürcan Ersoy Akustik performansının ardından baktık “Foma” konseri vardı. Hep beraber koşa koşa oraya gittik. Akustik performansın

ardından bir anda hepimiz bir an da sarsıldık, onların keyifli sahne performansları ile kendimize geldik .Hepsi harika müzisyenler, onları dinlerken gerçekten keyif almamanız elde değil.  Tanju Eren, Batur Yurtsever, Murat Tümer, Dağhan Kök ve Evren Uysal‘la beraber “İnsafsız” şarkısını söylemekte bir keyifli ki anlatamam. (Tabii biz konserden konsere geçerken azıcık geciktik. Konserin son altı şarkısına yetişebildik ama o koşturmaya değerdi. :) ) Onları sahnede izlemek, Evren’le beraber bağıra bağıra şarkı sözlemek, duruma, hislerimize isyan etmek gerçekten çok keyifli oluyor. “Foma” ile ilgili uzun uzun size ilerleyen zamanda yazacağım hatta mümkün olursa onlarla da bir röportaj gerçekleştireceğim. (Tabii mümkün olursa… :) ) Foma’ya ve aynı zamanda da Şenol Ocak’a teşekkür ederiz…d7d89493-fba3-4b11-a4e4-517505a43715_Foma-1

Foma’nın ardından da İstanbul Bronx ‘un Dj setinin başında sevgili Güven Erkin Erkal vardı ve gecenin ilerleyen saatlerinde onun eşliğinde eğlenmeye devam ettik. Kendisine teşekkürler…

Bu hafta dinleyebildiğim ilk albüm Melis Dânişmend‘e ait;

Haftaya Melis Dânişmend’in  “Biraz Gülmek İstiyordum”  isimli yeni albümü başladım. İlk albümünü de çok beğeniyordum. (Herşey Normal, Sır, Bin Doz Öfke ama benim için en önemlisi ve güzeli “Sarhoşken pişkin, ayıkken pişman” şarkısıdır.) “Biraz Gülmek İstiyordum” albümü ilk dinlediğimde şu ara yaşadığım bir olayı anlattığı için dikkatimi çeken ilk şarkı “Karşılıksız” oldu. Şahsen aşk konuların da çok başarılı biri değilim ama aşık olduğum zaman yıllarca aşık kalabiliyorum ve “Melis Dânişmend ‘in albümünde kendimi buldum” diyebilirim. Mesela “Masa” şarkısının sözlerinde ilk aşık olduğum adamı buldum ve özellikle şarkıda dikkatimi çeken sözler ise “Benim kadar seven birini tanırsın, ya benim kadar vazgeçmeyeni yıllarca(?)..” demesi dinlerken beni çok etkiledi.(Bir başak burcu insanı olarak çok ayrıntılara çok takılıyorum biliyorum. :) ) Bu albüm gerçekten aşık olan bir kadının neler hissettiğini, neler düşündüğünü çok keyifli bir şekilde anlatıyor.

Bunun haricinde albümde kimlerle çalıştığına baktığım da Kurban grubunun davulcusu Burak Gürpınar‘ın adını görmek mümkün. Burak Gürpınar konserlerde de Melis Dânişmend’le çalışıyor. Faruk Kavi (gitar), Ozan Öner (bass gitarda) ve aynı zamanda da konservatuvarda okuduğum yıllardan tanıdığım, okul yıllarının başarılı piyanistlerinden Emre Ataker (Melis Dânişmend’le uzun zamandır çalışmakta aynı zamanda da Athena ile de çalışmaktadır.)  ve yine konservatuvardan yıllarından tanıdığım ve okulun en başarılı öğrencilerinden, bu dönemin de başarılı isimlerinden Melikcan Zaman’ın da (keman) albümde isimlerini görmek beni çok mutlu etti.  Tavsiyem şu ki; Elinize bir bardak kahvenizi alın ve bu albümü sakin, sakin dinleyin…m_d1-3b2491a

Gelelim haftanın ikinci albümüne;

Can Bonomo  “Aşktan ve Gariplikten” albümünün ilk klip çalışması “Başkan” ve ” Ali Baba” şarkılarını bir çoğunuz biliyorsunuzdur ama benim bu albümdeki favori şarkılarım “ Defol” ve ” Son” oldu. Özellikle bu iki şarkıyı saatlerce dinleyebilirim. Ayrıca müzikal olarak çok başarılı bulduğum bir albüm Can Bonomo’nun albümü… Albümün de dinlemeden geçebileceğiniz şarkı yok! Her şarkısına belli ki çok titiz çalışılmış ve enstrümanların şarkılardaki yerleşimi de çok doğru yerlerde olmuş. Eğlenceli, keyifli ve yüzünüzü gülümseten bir albüm. Dinlemeyenler varsa eğer kesinlikle albümü alıp dinleyin. Bu arada Can Bonomo’yu canlı performans izlemek isteyenler varsa aranızda bu hafta cuma günü (15.02.2013) İstanbul Bronx sahnesinde olacak bilginize ;)album_270434_300_300

Bu haftalık benden bu kadar… Haftaya görüşürüz.

İrem’le Rock Devam Ediyor…

NOT: Yazıyı okuyanların aklına şu gelmesin lütfen ” Bu kız da  blog içine yazdığı herkes için güzel, keyifli, harika diyor” gibi şeyler gelmesin. Yazılarım da sevdiğim grup ve isimlere, sizin de dinlediğinizde keyifleneceğinizi, eğleneceğinizi düşündüğüm gruplara ve isimlere yer veriyorum ve vermeye devam edeceğim. Bu sayfalarda adını, soyadını, şarkısını hatta haberini bile göremeyeceğiniz isimler var ;)  Belirtmek istedim…

İrem Ezgimen (DikkatMüzik!)

Yeni haftaya yakışır soluk “Gürcan Ersoy”

gurcanersoy

Öncelikle herkese keyifli bir hafta olmasını dilerim. Bu hafta yazıyı hazırlamak için bilgisayarımın başına geçtiğim de “kimden bahsetsem? İkinci kez yazacağım. Biraz ilerisi için ümit veren bir yazı olmalı v.b”  düşüncelere boğulmaya başladığım sırada bir anda kendime geldim. Ben artık özgür bir blog yazarıyım ve yine “özgürce” düşündüklerimi ve sevdiklerimi rahat rahat yazabileceğimi  fark ettim. (Aklım başıma geldi. :) )  Düşündüm de “radyo programına konuk almak istediğim ama alamadığım kim var?” diye aklıma ilk gelen isim “Gürcan Ersoy” oldu. ( Gürcan’ın albümü çıktığı sırada “İrem’le Rock” bitmişti.)

Radyo Klas‘ta “İrem’le Rock” programını yaptığım ilk zamanlarda ortak arkadaşımız Ender Balcı sayesinde tanışmıştık Gürcan’la… Yanılmıyorsam sene 2008 ‘di. Bir gün “yaşıyor mu acaba bu adamlar?” diye Flat Production Stüdyolarına uğradım. İçerde kayıt dinliyorlardı. “Ne yapıyorsunuz? diye sordum “Gürcan’ın demo kayıtlarını dinliyoruz.” dediler. 2009’da Murat İlkan‘dan şan dersleri almaya başladı. Bir süre sonra da albüm kayıtları hazırlanmaya başlandı. Gürcan’ın hayalinin nasıl gerçeğe dönüştüğünün ilk zamanına denk gelmek ve orada bulunan herkesin ilk heyecanına tanık olmak benim için keyifli olmuştu. Albüm kayıtları devam ederken yanlarında olmayı ne kadar çok istesem de, haftanın altı günü (bazen vicdanıma yenilip yedi güne de çıkabiliyordu.) çalıştığım için bir türlü gidemedim. Gurcan-Ersoy-2011-320x285

2011 yılında, bir de baktım ki; hayaller gerçek olmuş ve  Gürcan Ersoy  “ben ve benim gibi çocukların hakkında” albümü ellerimde… (Albüm çıktığında o kadar mutlu oldum ki sanki; raftaki o albüm benim gibiydi.) Eve gelir gelmez hemen bilgisayarımı açtım ve dinlemeye başladım.  İtiraf etmeliyim ki bazı şarkıları daha önceden biliyordum ama onlar bile o kadar farklı geldi ki… Albümün kartonetine bin kere bakmışımdır herhalde… İlk konseri Ghetto’da 08.02.2012’de yapıldı. Zaten şarkıların hepsini ezberlemiştik. Gürcan’la beraber daha ilk konserinde hep bir ağızdan söyledik.  Şunu belirtmek isterim ki; (her yerde, her zaman konusu olduğun da söylerim) albümdeki her şarkının, her kelimesine dikkat edin. Bu albümde kendinizden bir çok şey bulacaksınız.

“ben ve benim gibi çocukların hakkında”  albümünde ki “Sen üzülme” ve “Eski Şehir” şarkılarına klipler çekildi. Benim en çok klibinin olmasını istediğim şarkı “Yan Oda” şarkısıdır. Neden bilemem ama o şarkıyı dinlediğimde bağıra çağıra söylemek geliyor içimden… (Bir de klip hayalim var ki off.. :) ) Ayrıca “Soğuk Bir Yaz” şarkısı benim de ilk ve tek takip ettiğim “Behzat Ç.” dizisinde kendine yer buldu.

 Bu arada Gürcan Ersoy konserine devam ediyordu. Türkiye’nin köklü gruplarından M.F.Ö ile İzmir, Eskişehir ve İstanbul’da aynı sahneyi paylaştı. M.F.Ö gibi önemli bir grubun dinleyicisi karşısında şarkı söylemek herhalde ” rüya gibi bir etki bırakmıştır” diye düşünüyorum. Bence en önemli konserlerinden biri de Turborg Gold Fest sahnesinde olması oldu. Bir çok sevilen ve bilinen grupla aynı sahnede yer aldı. Yakın zamanda Bronx pi‘de gerçekleşen konserinde ise seyircisi için harika sürprizler hazırlamıştı. Gürcan Ersoy’u dinlerken bir de baktık ki;  Redd grubunun solisti Doğan Duru sahnede bu süper ikili bizlere Redd’in  “Hayat Kaçık Bir Uykudur” albümünden “Ellerini Kaldır” şarkısını söylediler. Ardından bir şarkı daha  söyleyeceklerdi. Doğan Duru gitarı çalmaya başladı ve sahneye teker teker rock yıldızları düştü. Gürcan Ersoy ve Doğan Duru şarkıyı söylemeye başladığında ilk Erdem Yener, ardından Foma grubunun solisti Evren Uysal ve hepimizin bildiği, sevilen fotoğrafçı Mehmet Turgut sahnedeki yerini aldı. Herkes için çok keyifli bir gece oldu. 24424_10151406237681171_221068658_n

(Bu arada aranızda kafasından “bu adam bu kadar işi yaptıktan sonra kim bilir ne kadar değişmiştir ?” gibi düşünceler geçirenler varsa; inanın ilk tanıdığım Gürcan nasılsa, Gürcan Ersoy’da aynısı… Hiç bir şekilde bir değişimi, samimiyetinde bir eksilme olmadı. Açıkcası ben olacağını da düşünmüyordum. Yanıltmadı…)775796_486363304743038_1925227703_o

Bu yazımı okuyup aranızda Gürcan Ersoy’u merak eden ve dinlemek isteyenler varsa; en yakın konser bu hafta cuma günü (08.02.2013) Beşiktaş’ta “Yazı Tura Sahne” de akustik performansı ile dinleyicisinin karşısında olacak. (Ben ve arkadaşlarımda orada olacağız. Bence kaçırmayın…) Ayrıca Biletix’te yayınlanan habere göre; Redd ve Gürcan Ersoy aynı sahneyi 21 Şubat ve 1 Mart arasında Çanakkale, Edirne, Isparta ve Antalya’da paylaşacaklarmış. (Bu iki grubu aynı sahnede izleyecek olanlar bence kendilerini sürprizlere açık tutsunlar. :) )  21 Şubat’ta Çanakkale’de, 22 Şubat’ta Edirne’de, 28 Şubat’ta Isparta’da ve 01 Mart’ta Antalya’da olacaklar bilginize… ;)

Sizlere yazabileceğim kadar rahat ve özgürce yazdığım, resmi olacak, ciddi olacak, şöyle olacak, böyle olacak derdi olmadan samimi kelimelerimle yazıp, samimi kelimelerimle devam ettirdiğim yazımın sonuna gelmiş gibiyiz artık… (Sonunda dediğinizi duyar gibiyim. :) ) Bu haftalık benden bu kadar haftaya bakalım nasıl bir konu ile buralarda olacağım? ;) Haftaya görüşmek üzere…

İrem’le Rock Devam Ediyor…

İrem Ezgimen (DikkatMüzik!)

Anne Bu Çalan Ne? (23 Ocak 2013)


beduk
Anne Bu Çalan Ne’de bu hafta 1 “ilk” albüm, ve 4 lansman konserinden bahsedeceğim. “Bana Bi’şey Olmasın”
şarkısını geçtiğimiz aylarda müzikseverlerle buluşturan İrem Candar, ilk stüdyo albümünün habercisi

iremcandarniteliğindeki şarkısından hemen sonra “Rüya” adlı şarkısını da kliplendirmişti. Sony Music etiketiyle piyasaya süreceği albümü ise geçtiğimiz hafta müzikmarketlerde yerini aldı bile. “Erik Ağacı” adını taşıyan albümde tüm şarkıların sözleri İrem Candar’a, besteleri ise İrem Candar & Gürsel Çelik‘e ait.

4 ayrı lansmanın gerçekleştiği geçtiğimiz haftanın kendi adıma oldukça hareketli geçtiğini söyleyebilirim. Bunlardan ilki W Hotel‘de gerçekleşen ve yaklaşık 200 davetlinin ağırlandığı Bedük “Overload” albüm lansmanı idi. Medya ve müzik dünyasından pek çok konuğun katıldığı gecede ikramdan kaçınılmaması bir yana, Bedük’ün eşi Zehra Hanım ile birlikte olan ev sahipliği de alkışı haketti. Şarkılar mı? Oldukça enerjik ve sıradışı bulduğum bir gerçek. Bedük’ün 2007’den beri neredeyse her yıl yayınladığı şahane işleri de her daim çıta üstü olmuştu ama bu albümde “Beat Freak” başta olmak üzere, “Funk it”, “Put it on me” ve “Starlight” gibi şarkılarına pek bayıldım. 1 yıl boyunca stüdyoya kapanarak bu zamana kadar etkilendiği rock,electro,dubstep türlerini müziği ile harmanlayarak avrupa standartlarındaki bu albümü ortaya çıkarması hiç şaşırtıcı değil, çünkü gözü kapalı alabileceğiniz bir albüm yapmış Bedük. Son olarak  bu yıl şayet Eurovision’a katılsaydık TRT’nin adayları listesinde Bedük’ün de adının geçtiği duyumlarımız arasındaydı. Ne diyelim, başka bahara kısmet artık. Böyle bir sounddaki albüm ile Bedük’e Avrupa kapıları zaten açılacaktır, hiç kaçarı yok..

birsen tezerHer zaman dinlemekten büyük keyif aldığım ve yorumundan çok etkilendiğim Birsen Tezer‘in Şubat başında piyasaya çıkacak olan “İkinci Cihan” adlı ikinci albümünün haberini geçtiğimiz hafta DikkatMüzik’te yazmıştık. İşte o albümün lansman konseri geçtiğimiz haftaya damgasını vuran konserlerden oldu. Konserin verildiği mekan Ghetto kelimenin tam anlamıyla tıklım tıklım dolarken Birsen Tezer’e sahnede -albümde de birlikte çalıştığı- müzisyen dostları Akın Eldes, Birol Ağırbaş, Bülent Ortaçgil Erkan Oğur, İlhan Şeşen, Özer Arkun, Sibel Köse ve Tarık Aslan da yalnız bırakmadı. “Cihan”daki şarkılar baştan sona doyumsuzdu ama “İkinci Cihan”da da en az ilk albümdekiler kadar güzel şarkılar bizleri bekliyor dostlar, konserden aklımda kalanlar ise “Arı Maya”, “Kusura Bakma” ve “Kuş Masalı” oldu. 1 Şubat’ta raflarda yerini alacak albüm EsenShop‘tan ön sipariş edinilebiliyor.

erdemyenerrrKamuoyunun daha çok oynadığı GSM operatörleri reklamlarıyla tanıdığı ama oyunculuk dışında müzisyen kimliği de bulunan Erdem Yener, ilk albümü “Kirli”nin ardından uzun bir süre sonra yeni albümünü yayınlamaya hazırlanıyor. İşte bu albümün habercisi sayılan tekli “Rüyalar Kızı”nıngeçtiğimiz hafta Roxy’de lansman partisi yapıldı. Yüksek Sadakat, Öykü Serter, Redd, Gürcan Ersoy, Can Bonomo ve Bedük gibi müzik ve medya dünyasindan pek cok ismin katıldığı gecede şarkının video klip lansmanı da gerçekleşti ve klipte Yener’e eşlik eden Mustafa Alabora da müzisyeni bu gecesinde yalnız bırakmadı. Şarkıya gelirsek, bence oldukça sıkı bir parça ve Erdem Yener’in ilk albümünde de rastladığımız kalite farkı “Rüyalar Kızı”nda da kendini gösteriyor ve yaklaşan albüm için de umut veriyor.

akustiksiirlerHaftanın bir diğer lansmanı ise Kadri Karahan‘ın “Akustik Şiirler” kitabının tanıtımıydı. Bronx Pi Sahne’de gerçekleşen tanıtımı, kitaba şiirlerini veren pek çok müzisyenin katılımıyla gerçekleşti.  Kitapta yer alan Aydilge, Birsen Tezer, Burhan Şeşen, Cenk Taner, Çiğdem Erken, Ece Dorsay, Ece Ülker, Edip Emre, Gülcan Altan, Hüsnü Arkan, Neslihan Engin, Sevtap Ünal ve Züleyha birer şiir – şarkı ile sahne alırken, geceye edebiyat dünyasının önemli isimlerinden Cezmi Ersöz, Altay Öktem, Deniz Durukan, Nevzat Çelik, Şerafettin Kaya gibi şair ve yazarlar da katıldı.

Müzikle kalın!

Olcay Tanberken (DikkatMüzik!)

Erdem Yener’den “Rüyalar Kızı”

erdemyener2008 yilinda yayinladigi “Kirli” albumunun ardindan oyunculuk kariyerine agirlik veren ancak sahne calismalarina da devam eden muzisyen Erdem Yener, yeni albumunun habercisi teklisini yayinladi. “Rüyalar Kızı” adini tasiyan calismayi onceki gece Roxy’de gorucuye cikaran Yener’in lansmanina Yuksek Sadakat, Oyku Serter, Redd, Can Bonomo ve Beduk gibi muzik ve medya dunyasindan pek cok isim katildi. Söz ve müziği Erdem Yener’e ait olan “Rüyalar Kızı”nın prodüktörlüğünü Demir Demirkan yaptı. Fotoğraf çekimleri ise Mehmet Turgut tarafından gerçekleştirildi.

Sadece dijital platformlarda paylaşılacak olan “Rüyalar Kızı”, ilk olarak TTNet Müzik kullanıcılarının beğenisine sunuluyor http://www.ttnetmuzik.com.tr/#album-Ruyalar_Kizi-278268

Avea Müzik yenilendi!

Dijital müzik pazarının önde gelen markalarından Avea Müzik, yenilenen yüzünü ve 2011 konser takvimini Ghetto’da düzenlediği özel bir parti ile davetlileri ile paylaştı. Basın mensupları ve müzik yazarlarının katıldığı gecede DikkatMüzik! de davetliler arasındaydı. Doğrusu müzik bloggerlarının sosyal medyadaki gücünü ve önemini farkettiği için Avea Müzik’i tebrik etmek gerekir.

Geceden notlara gelirsek, Avea Müzik’in yeni yüzü ile birlikte pek çok yenilik de müzikseverlere sunulmuş oluyor. En basitinden, artık siteye girdiğinizde müzikseverler şarkı listeleri oluşturabilecek ve isterlerse listelerini sosyal ağlarından paylaşabilecekler. Avea, yaptığı yeni anlaşmalarla müzik kataloğunu da genişletmiş, artık yerli yabancı eski yeni demeden müzikseverlere 3 milyon şarkı içeren bir müzik arşivi sunuyor. Bu gerçekten önemli bir rakam! Hem de 1TL’ye 20 yerli, 5 yabancı şarkı indirebileceğiniz “Mini Paket” ya da da 5,99TL’ye 150 yerli, 50 yabancı şarkı indirebileceğiniz “Maxi Paket” seçenekleri ile..Yeni bir uygulama da, Şubat’ın son günlerinde yayına geçecek olan Avea Müzik Iphone uygulaması olacak. Testini salonda yaptık ve gayet hoş gözüküyordu!

Bunun dışında bu özel gecede bazı Avea çalışanlarının müzik gruplarından kısa performanslarının ardından son günlerin başarılı seslerinden Melis Danışmend’i dinlemek ve izlemek oldukça güzeldi. Konuklar arasında Göksel, Gripin, Erdem Yener ve bir ara da Feridun Düzağaç‘a rastladım.

Avea Müzik’in “Etkinlikler Takvimi” ise bu yıl İstanbul’un bir çok farklı ismi ağırlayacağını gösteriyor:

Avea Escape To Music
25 Şubat 2011 ARID Ghetto
26 Mart 2011 UNKLE Refresh the Venue
30 Nisan 2011 ECHO & THE BUNNYMEN Ghetto
20 Mayıs 2011 THE CHARLATANS Ghetto

Avea Sıradışı Müzik Konserleri
23 Şubat 2011 Luz Casal, Aya İrini
12 Mart 2011 Ara Dinkjian Quartet, Aya İrini
20 Nisan 2011 Kayhan Kalhor & Erdal Erzincan, Aya İrini
13 Mayıs 2011 Ömer Faruk Tekbilek, Aya İrini
21 Mayıs 2011 Marianne Faithfull, Aya İrini