Anne Bu Çalan Ne? / “Dikkat plak var!” (14.05.2015)

Kimileri için unutulmaz bir Türk filmi, kimileri içinse iyi kurgulanmış ve popüler sinemanın gerektirdiği kuralları iyi bir sunumla biraraya getirmeyi başarmış ama sinema değerinden yoksun sayılan ancak herkesin hemfikir olduğu üzere çok konuşulmayı başarmış olan “Issız Adam”ın ilgi görmesinde hiç kuşkusuz içinde geçen eski şarkıların etkisi büyüktü. Hem de öyle büyüktü ki, bu filmin ardından 70’li ve 80’li yıllara ait plaklar ve eski kayıtlar yine, yeniden hatırlanarak bu işe gönül vermiş insanları da aşarak genç dinleyiciye de büyülü tınısıyla “plakları” bir şekilde sevdirdi ve onları dinlemeye/keşfetmeye teşvik etti. Bu ülkenin, bir dönem evlerin baş tacı olup da sonra eskicilere satıldığına hatta iki leğen karşılığı gözden çıkarıldığına şahitlik ettiğimiz pikaplarla bile şimdi yine, yeniden barıştığını gördük, daha ne olsun?

166653094_0İşte ne olduysa müzikmarketlerin rafları da bir şekilde bu hareketlilikten etkilendi ve hem geçmiş dönemlerden hem de yakın dönemlerden albümler birer ikişer LP olarak da yayınlanmaya ve bu konuda arşiv yapmaya meraklılara ulaşmaya başladı. Avrupa ve Amerika’da da (zaten her dönem çıkmaya devam etmiş) plak formatının son yıllarda “Back to Black” gibi de güzel bir başlıkla giderek yaygınlaşmaya başladığını söylemek yanlış olmaz. Bizim bu taraflarda ise değerli bulunan ve bir şekilde dinleyiciden ilgi görmeyi başarmış kimi albümler plak olarak yayınlanıyor artık. Doğrudur, bu işi üstünkörü yapan ve master kayıtlar kullanmak yerine sesi CD’den aynen alıp plağa basan örnekler de yok değil ama öyle veya böyle bir şekilde evlere yeniden, yeni basılan plakların giriyor olması beni şaşırtıyor ve sevindiriyor mesela. Müzeyyen Senar, Zeki Müren gibi TSM türündeki plaklar, Neşet Ertaş ya da Aşık Veysel Türkülerinden derlenen plaklar, Cem Karaca, Erkin Koray plakları, maNga, Duman, Yalın, Kenan Doğulu plakları, Ajda-Sezen-Nilüfer‘in unutulmaz albümlerinin yeniden basımları, her tür format kaydı bizi heyecanlandıran Nazan Öncel‘in plakları, ya da Replikas/Nemrut gibi özel grupların her biri kendine has LP’leri ilk aklıma gelenler…Proje albümlerinden İskender Paydaş – Zamansız Şarkılar ve yakın zamanda kaybettiğimiz Kayahan‘ın eski albümlerinin basımları ve 1999 yılında Barış Manço‘nun ölümünün ardından yayınlanan ve o dönem neredeyse her eve giren çift diskli Mançoloji albümün şimdi plak olarak basılması da yine son dönemden örnekler olarak sayılabilir. Sibel Tüzün‘ün 90’ların unutulmaz albümlerinden “Hayat buysa ben yokum bu yolda”nın plağı da mesela, tam arşivlik olanlardandır keza..

kamuranakkorPek tabii ülkemiz müzik şirketlerinin bu gayretlerinin dışında özellikle yurtdışında bazı plak firmalarının da Türk müziğine meraklı olan arşivcilere olan güzelliklerini anmamak imkansız. Bu işin meraklıları gayet iyi bilirler ki 70’li yılların rock veya bazı pop albümlerinin de derlenip toplanıp bazen tıpkıbasım bazen de farklı kapaklarla yeniden basılarak dağıtımının yapılıyor olmalarına artık şaşırmıyoruz. Gün geçmiyor ki bir dostum bana “Duydun mu, İspanyol XXX firması Kamuran Akkor’un kendi adıyla olan plağını basmış, 40 Dolar’dan satışa sunuyor kapanın elinde kalıyor” diye haber uçurmasın…Aralarında Maria Callas’dan Edith Piaf’a kadar 81 şarkıcının bulunduğu Times’ın dünya efsane kadın şarkıcılar listesinde adına rastladığımıza şaşırmadığımız efsane sesimiz Selda Bağcan‘ın ya da Erkin Koray’ın müthiş ilgi gören plaklarından bahsetmiyorum bile. Dediğim gibi, bu işin (Türkçe plakların) yabancı meraklıları bir hayli fazla..

$_57-2

goksel-2012Avrupa Müzik, bu plak basım işine önem veren müzik şirketlerinden biri olarak öne çıkıyor ve yayınladığı LP’lerle, müziği plaktan dinlemeyi ve saklamayı sevenleri sevindirmeye devam ediyor. Firmanın, şimdilerde müzikmarket raflarını süsleyen yeni plakları şöyle sıralanıyor: Göksel‘in kariyerinde bence çok önemli bir yeri olan ve oldukça ilgi gören “Bende Bi Aşk Var”, bir sonraki (ve şimdilik en güncel) albümü “Sen Orda Yoksun”, Gripin‘in “Yalnızlığın Çaresini Bulmuşlar” ve Teoman‘ın 2003 tarihli kendi adını taşıyan albümü, plak formatıyla artık karşımızda. Dahası var; 1992 yılında Cem Karaca’nın Cahit Berkay ve Uğur Dikmen ile birlikte 3’lü olarak çıkardığı 2. stüdyo albümü “Nerde Kalmıştık?”da yine Avrupa Müzik etiketiyle plak olarak müzik marketlerdeki yerini alıyor. Cem Karaca’nın Almanya yıllarından sonra Türkiye’ye geri dönüşünde çalıştığı müzisyen arkadaşları Cahit Berkay ve Uğur Dikmen ile birlikte kaydettiği albümde Türk Pop-Rock müzik tarihine damga vurmuş şarkılar yeralıyor. Türk pop müziğinin patladığı 1990’ların başında çıkan albümün çıkış şarkısı pop müziğe daha yakın, politik göndermeli “Raptiye Rap Rap” olurken 1980 albümü Hasret’ten “Herkes Gibisin” ve “Bu Biçim”’in yeni düzenlemelerinin yanı sıra “Sen de Başını Alıp Gitme”, “Islak Islak” ve “Sen Duymadın” albümün öne çıkan şarkıları. Avrupa Müzik dışında yine bu işe önem gösteren Yavuz Burç Plak‘ın daha önce ilkini yayınladığı “Yayınlanmamış Şarkılar” başlığıyla basacağı Müzeyyen Senar LP’sinin ikincisi de yine arşivlerde saklamayı mutlaka hakedecek değerde bir baskı olacak..

Muzik_524883

Büyük müzikmarketlere her girdiğimde -artık baya önemli bir köşe olarak ilgi gören ve her geçen gün artan yeni plaklarla market içinde daha fazla yer kaplayan- plak reyonuna/köşesine mutlaka uğrar, o an almasam bile bakmayı ve yeni ne var ne yok diye göz gezdirmeyi severim. Evet belki biraz özel ilgi, özel merak diyebiliriz ama sanıyorum hem değer verdiğim sanatçıların eski albümlerini özel jelatinli büyük kapaklarıyla bu kez plak olarak görüyor olmak hem de günümüz sanatçılarının albümlerine şu zamanda CD ya da dijital kayıt yerine bu hiç eskimeyecek formatta bir tür mucize olarak sahip olunabileceğini de deneyimliyor olmak başka bir heyecan olsa gerek..

Olcay Tanberken (Dikkat Müzik!)

Avea Müzik Bloggerları Fikir Takımı-7.Buluşma: “Türk Rock Müzik Tarihi”

Avea’nın Türk müzik sektörüne yön veren isimleri müzik bloggerları ile biraraya getirdiği “Tea & Talk” buluşmalarından daha önce DikkatMüzik!‘te bahsetmiştik. İşte o buluşmaların 7.cisi geçtiğimiz günlerde “Türk Rock Müzik Tarihi” başlığıyla Blogger’s Base‘de gerçekleşti. Tolga Akyıldız moderatörlüğünde sektörün en önemli isimlerinin katıldığı buluşmanın konukları müzik araştırmacısı, yazar ve radyo programcısı Güven Erkin Erkal, Blue Jean Dergisi yayın yönetmeni Çağlan Tekil ve birçok albümün prodüktörlüğünü yapan Pentagram üyesi Tarkan Gözübüyük oldu.

Türkiye’de rock müziğin yeniden yükselişe geçtiği 80’li yılların sonundan itibaren ilk Türkçe sözlü rock yapan grubun Bulutsuzluk Özlemi olduğunun vurgulandığı buluşmada Erkin Koray, Moğollar, Cem Karaca ve Barış Manço gibi geçmişin kült isimlerinden beslenen yeni dönem Türkçe rock’ta kimlerin nasıl bir yerde durduğu, “Türkçe rock” diye birşeyden söz edilip edilemediği konularına değinilirken 90’lı yıllardan bu yana geniş kitlelerce sevilmiş önemli temsilcilerinin Teoman, Şebnem Ferah, Kargo, Özlem Tekin, Mor ve Ötesi, maNga, Kurban ve Nekropsi gibi isim/grupların altı çizildi. Anadolu Pop/Rock denen oluşumdan ancak ve sadece yararlanmayı bilen ve yeni bir müzik anlayışına sahip olmayıp bu türü sadece “devam ettiren” isim/gruplar eleştiri konusu olurken, sohbetin farklı bakış açılarıyla sürmesi 2000’li yılların gruplarını daha çok değerlendirmeyi bir başka buluşmaya bıraktı. Tea&Talk buluşmalarında muhakkak değinilen “Müzik yazarlığı” konusu da bu buluşmada yine gündem maddelerinden biriydi.

Bloggerlar olarak Türk Rock Müzik Tarihi başlıklı toplantının devamının mutlaka gelmesi gerektiği konusunda ortak bir görüşe sahip olmakla beraber, yeni sezondan önceki bu son “Avea Müzik Bloggerları Fikir Takımı” toplantısının çok verimli geçtiğini söyleyebiliriz.

Olcay Tanberken (DikkatMüzik!)

Erkin Koray’ın Amerika çıkarması

Türk sanatçılarının yurtdışı başarıları aralıklarla da olsa devam ediyor. Son sevindirici haber Erkin Koray cephesinden geldi. Bir süredir 70’li yıllardaki plakları yabancı müzikseverlerce keşfedilen ve ilgi gören usta müzisyenin eski parçalarından derlenen “Meçhul” adlı albümü Sublime Frequencies şirketi etiketiyle ABD’de basıldı ve albüm müzik çevrelerinden tam not aldı.

“Meçhul: Singles & Rarities” adlı albümün Erkin Koray’ın 1970-77 yılları arasındaki parçalarından oluştuğunu aktaran şirket yetkilisi Mark Gergis, sanatçının albüm tanıtımı için San Francisco’da düzenlenen organizasyona da katılmak üzere ABD’ye konuk olduğunu ifade etti. “Meçhul” adlı albümün ABD’deki radyolarda sıkça çalındığını dile getiren Gergis, albüm çalışmasının Erkin Koray’ın ABD’deki ilk yayınlanmış çalışması olduğunu, plak ve CD olarak dünya çapında dağıtımın yapıldığını kaydetti. Gergis, ”CD, Amerika’nın yanı sıra, Avustralya, Yeni Zelanda ve Japonya’da büyük bir başarı elde etti. Bunu söylemekten büyük bir mutluluk duyuyoruz” dedi.

Dünya çapında dağıtımı yapılan albümde “Meçhul”, ”Ve…”, ”Kendim Ettim Kendim Buldum”, ”Gün Doğmuyor”, ”Goca Dünya”, ”Krallar”, ”Cümbür Cemaat”, ”Hadi Hadi Ordan”, ”Düşünüş”, ”Olmayınca Olmuyor” ve ”Sevdiğim” şarkıları yer alıyor.

27 Nisan Cuma gecesi Beyoğlu Ghetto’da uzun bir aradan sonra hayranlarıyla buluşacak olan Erkin Koray’ın bu başarısı ile ilgili olarak müzik yazarı Murat Meriç‘in geçtiğimiz günlerde NTV’de yayınlanan söyleşisini de bu vesileyle paylaşalım:

 

Erkin Koray ile “Köklere Dönüş”

Türk rock müziğini şekillendiren öncülerden, elektro bağlamanın yaratıcısı Erkin Koray, 27 Nisan’da Ghetto sahnesinde uzun bir aradan sonra sevenleriyle buluşuyor. Seattle’da grup kuran ve yeni albüm çalışmalarına başlayan Erkin Koray, 50 küsur yıllık geniş diskografisi ve müzikal birikimiyle, Amerika dönüşü ilk konser için soluğu Ghetto’da alacak.

60’lı yıllardan bu yana müzik hayatına hız kesmeden devam eden ve yabancı basının tabiriyle Türkiye’nin Jimi Hendrix’i olan Erkin Koray’ın, Anadolu’nun etnik sound’unu psychedelic rock ile bir araya getirerek yarattığı kendine özgü müziği, birçok Türk ve yabancı grup için yol gösterici ve ilham kaynağı oldu.

http://www.biletix.com/etkinlik/NKG49/TURKIYE/tr

Ogün Sanlısoy ‘Avunmak Zor’ diyor

Pentagram’ın solisti olarak ün kazanan rock müziğin başarılı isimlerinden Ogün Sanlısoy, Pasaj Müzik etiketli yeni albümü “Ben” ile müzik marketlerde.

“Korkma” adlı ilk solo albümünü 1999 yılında yayınladıktan sonra 5 yıl sessiz kalan ve 2004 yılında yayınladığı 2. albümü “O Gün”deki ‘Saydım’ şarkısı ile hayran kitlesini büyük ölçüde genişleten Ogün Sanlısoy, “Üç” ve “Korkma’07” albümlerinden sonra “Ben” adlı yeni albümünü Pasaj Müzik’ten çıkardı.

13 şarkılık albümde 12 şarkının sözü ve müziği Sanlısoy’a ait. Prodüktörlüğünü Volkan Başaran’ın yaptığı albümün mixleri Uğur Memiş’e ait. Masteringi Helsinki’de yapılan albümde dikkat çeken şarkılardan biri de Erkin Koray klasiği ‘Anma Arkadaş’. “Ben”in ilk klibi ise Mahir Akyol tarafından ‘Avunmak Zor‘a geldi.

Ogün Sanlısoy – Avunmak Zor