Röportaj: REDD

kapakkk
Öncelikle şunu belirtmeliyim ki, bazı sanatçı ya da gruplar şarap gibidir. Yıllandıkça daha da çok güzelleşir, kıymetleri geç anlaşır ama onların nehirlerindeki sularda yıkanınca vazgeçilmez olur o su sizin için…
Redd grubu da benim için aynen bu böyle… Kendilerine bu güzel albüm için şahsım adına tek tek teşekkür ederim. Yıllardır keyifle dinlediğim, saygı duyduğum ve elimden geldiğince her konserine gitmeye çalışıtğım bir grup Redd… İlk albümleri çıktığı zaman 19 yaşındaydım şimdi üzerinden 11 yıl geçti ve neredeyse onlarla beraber büyüdüm. Yeri geldi onların şarkılarında ağladım, yeri geldi içtim içtim şarkılar eşliğinde küfürler ettim.
Ama en önemlisi içimden geldiği gibi hissedip, konuşup, onların şarkılarında özümü aradım… Redd’e ve Turhan Ulgur’a bu keyifli röportaj için teşekkür ederim.
Artık keyifli röportajımıza geçelim :)

İrem Ezgimen: Albüm ” Mükemmel Boşluk” adını nasıl aldı?

Redd: Aslında”Mükemmel Boşluk” kendimize etrafımızdaki git gide daralan çemberin dışında negatif duygu ve düşüncelerden, olaylardan uzakta yarattığımız korunaklı bir alan gibi. Herkesin kendine has bir kaçış noktası vardır. Bu albüm de bizim bazı şeyleri duraklatma halimiz diyebiliriz. Tabii birşeyleri duraklatırken aynı zamanda başka şeyleri başlatmış oluyorsunuz aslında.

İrem Ezgimen: “Mükemmel Boşluk” albümünüzü dinlerken, albümde sizleri müzikal açıdan daha özgür ve sanki “işte yıllardır yüreğimizde sakladığımız bu!”  demiş gibi buldum. Sanki daha fazla özgür hale gelmişsiniz ve şahsi fikrim dünya standartlarında bir albüm olmuş. Müzikalitenin bu şekilde değişimine nasıl karar verdiniz?

Redd: Esasen bu kararı “Hayat Kaçık Bir Uykudur“da vermiştik. Birçok dinleyici de o albümde bu gidişi hissetmişti zaten. Fakat büyük adımlar atmak her zaman çok kolay olmuyor. Tam anlamıyla hazır olabilmek gerekiyor. Ama biz o zaman bu hazırlıksızlığın da farkındaydık. Bu yüzden “Hayat Kaçık Bir Uykudur” u bir geçiş albümü olarak tanımlamıştık. “Mükemmel Boşluk“u yaparken artık gerçekten ne istediğimizi çok iyi biliyorduk. Birbirimizi çok iyi dinledik bu süreçte. Sırası gelen ortada dikilmiş taşları yıkıp yeniden dikmek yerine üzerine yeni taşlar koymaya çalıştı ya da pas geçmesini bildi. Şimdiye kadar ki en iyi kollektif çalışmamız diyebiliriz. Dinlemek istediğimiz, dinlemeyi sevdiğimiz müziği yaptık.

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

İrem Ezgimen: 11 yıl 7 albüm… Her albüm içinde olduğu gibi bu albümdeki şarkı sözleri de gerçekten harika! Bu sefer yüreğinizle bir hesaplaşma içindesiniz. Sanki sahte yaşanan günümüzün aşkları, aslında herşeyin yalnızlıktan ve güvensizlikten olması ve sevgisizliği olduğu gibi anlatmışsınız… Bu albüm içerisinde yüreğin sesine kulak verilmiş. Peki bu kalbe dönüşe nasıl karar verildi?

Redd: Bu albümdeki sözlerin diğerlerinden farklı algılanmasının temel sebebi yaşanmış olmaları. Bizim tarafımızdan, dinleyen tarafından ya da diğer 3. şahıslar tarafından. Herkesin hayatının bir döneminde yaşadığı veya yaşayacağı şeyleri anlatıyor aslında “Mükemmel Boşluk“. Anlatım dili oldukça net ama aynı oranda şiirsel de. Duyulduğunda yormuyor kimseyi. İnsanlar bazen anlayamadıkları ya da içerisinde kayboldukları sözler duyduklarında uzaklaşmaya başlıyorlar. Bu albüm tam tersine dinleyeni daha da içerisine çekiyor.

İrem Ezgimen: En çok merak ettiğim konu ” Doğan Duru bu kadar etkili söz yazmayı nasıl başarıyor?” :) Gerçekten eski albümlerden günümüze doğru gelip baktığım zaman hepimizin hayatında “Iskalamadan” marş haline gelmiş şarkılarınız var. (Nefes, Prensesin Uykusu, Her Neyse ama benim için en özelleri “Plasik Çiçekler ve Böcek” ve tabii ki “Yaşandım Daha Çok” :) ) Gerçekten nasıl bu kadar güzel yazabiliyorsunuz?

Redd: Beslenmek, biriktirmek ve dönüştürebilmek sanat için çok önemli üç unsur. Bunların hepsi kişiden kişiye değişebilen şeyler. Her üretenin kendine has yolları vardır birşeyler ortaya koyabilmek için. Bu yöntemler bir formüle dönüştürülebilen şeyler değil elbette. İnsanın kendisini tanımasıyla ilgili biraz da.

İrem Ezgimen: “Mükemmel Boşluk” albümünüzü diğer albümlerden ayıran detayları dinleyecilerinize anlatabilir misin?

Redd: Belli başlı şeylerin önderlik ettiği bir albüm değil mesela “Mükemmel Boşluk“. Her unsur yeri geldiğinde gerektiği kadar kendisini gösteriyor. Hiçbiri bir diğerini ezmiyor. Egolar barındırmıyor içerisinde. Dolup taşan bir yapısı yok. Katman katman görebiliyorsunuz her şeyi. Birçok melodinin beraberce oluşturduğu bir armonisi var mesela. Solo halinde duyulan bir şey yok. Her şey en masif haliyle dinleyicinin karşısında.

İrem Ezgimen: Geldiğim konserinizde görmediğim radyo programcılarının “Aşk Virüs” şarkısı ve “Mükemmel Boşluk” albümü ile yeniden bir uyanışı oldu diyebilir miyiz?

Redd: Her ne kadar uzun zamandır şarkı yapıyor olsak da medyanın, dinleyicinin ya da herhangi birisinin  nasıl ne şekilde reaksiyon vereceği özellikle de Türkiye gibi bir ülkede çok net bir şekilde kestirebileceğimiz birşey değil. Bunun yanında kaldı ki biz hiçbir zaman üretirken bir takım hesaplar peşinde olmadık, olmayız da. Dolayısı ile de kim prensesin uykusunda kim hala akvaryumunda bizi çok ilgilendirmiyor. Bizim sorumluluğumuz kendimizi tekrar etmeden, dünya müziğinden uzak kalmadan, özgün olabilen ve de kendi içimize sindirebildiğimiz bir yapıt ortaya koyabilmek. Gece yastığa başımızı koyduğumuzda rahat uyuyabiliyorsak mesele yok.

İrem Ezgimen: 11 yıl çok uzun bir süre ve Redd’in bu yolculukta yaşadığı değişimi nasil değerlendiriyorsunuz?

Redd: Herkesin birçok fikri veya görüşü olabilir fakat burada en önemli şey şudur ki Redd hala üretebiliyor ve standartlarını günden güne öteye taşıyabiliyor. “Mükemmel Boşluk” bunun en büyük kanıtıdır. Gerisi ise teferruattır.

İrem Ezgimen: Bilirim ki; kızdığınız ve tepki gösterdiğiniz bir müzik sektörü var ( radyolar,youtube, tv) biraz bunlarla alakalı içinizi dökmek ister misiniz?

Redd: Biz bugüne kadar birçok şey söyledik bu konuda ve hem olumlu hem olumsuz birçok eleştiri aldık. Mesela birisi “Bu sektörün içinde olan kişiler olarak nasıl kendi sektörünüzü eleştiriyorsunuz” gibisinden bir eleştiride bulunmuştu hatta. Biz eleştirmeyelim de muhtarlar mı eleştirsin gibisinden de yanıtlamıştık. Fakat artık hali hazırda eleştirenlerin dışında sadece konseri iptal olduğunda ya da herhangi bir şekilde mağdur olduğu veya zarara uğradığında konuşanların da diğerlerinin haklarını savunması gerekiyor. Mesela biz şimdiye dek gezi ile alakalı birçok organizasyonda yer aldık. Aşağı yukarı o tarz organizasyonlarda gördüğümüz isimler belli. Fakat adeta geziye tırnak içerisinde “marş yazmış” çok daha büyük kitlelere hitap eden bazı yine tırnak içinde “kahramanları” hiç görmüyoruz nedense bu organizasyonlarda.

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

İrem Ezgimen: Türkiye’de müziğin gidişatını yorumlamanızı ve bununla beraber sizce çözümü nasıl olur yorumlar mısınız?

Redd: Bu konuda en önemli noktalardan birisi özgün ve alternatif müzikleri gün yüzüne çıkartmaktır. Yelpaze ne kadar geniş, ne kadar renkli olursa bu sektör o kadar büyük olacaktır. Aksi halde şu anda üç beş grubun dışında diğerlerinin yaptığı gibi “bu tutuyor böyle devam edelimciler” belki de onuncu kez aynı albümü çıkartmaya devam edecekler, insanlar da onuncu kez o albümü dinlemeye devam edeceklerdir. Müziğin dinleyiciyi bir yerden başka bir yere götürmek gibi bir misyonu olduğunu unutmamak gerek.

İrem Ezgimen: Özünde çok yoğun bir albüm ve bununla beraber sizleri sosyal medya aracılığı ile takip ettiğim kadarıyla herşeyi takip eden, araştıran ve neredeyse hiçbir şeyi es geçmeden yoğun duygular paylaşıyorsunuz fakat bu durum sizi zorlamıyor mu? Sizler ruhlarınızı nasıl dinlendirebiliyorsunuz?

Redd: Bu ülkede insanlar için belki de en zor şey ruhunu dinlendirebilmek. Tam anlamıyla bunu yapabildiğimizi de düşünmüyoruz aslında. Kısacık zaman dilimlerinde birçok şey olup bitiyor etrafımızda. O kısacık zaman dilimleri bazıları için hayatlarının tamamı oluveriyor hatta. Zor bir coğrafyada yaşıyoruz ve bunun götürüleri özellikle bir sanatçı için oldukça fazla. Biz de herkes kadar kendi Mükemmel Boşluğumuzu yaşamaya çalışıyoruz.

İrem Ezgimen: Konser tarihlerinizi rica edebilir miyim?

Redd: 21 Temmuz‘da Zorlu PSM Sahnesinde Skunk Anansie konserinin açılışını yapacağız. Önemli bir konser bizim için. Onun dışında ekim ayına kadar belli bir tarihimiz yok şu anda. Yeni sezona yeni bir kliple başlayacağız.