İyi Günde, Kötü günde Hep Yanında Oldular. Peki Şimdi Sen Neredesin?

Neredeyse Ocak 2020 itibariyle başlayan Covid-19 salgını, her sektörü inanılmaz sarstı ama en çok zararı sahnelere ve sahne emekçilerine verdi. Yaklaşık bir senedir sahneler ve sahne emekçi çok ciddi sıkıntılar içerisinde ayakta durmaya çalışıyorlar.

Tüm sahnelere ve sahne emekçilerine destek verebilmeyi amaçlayan “2021 FESTTOGETHER ONLINE” 02.01.2020 itibariyle başladı ve şu ana kadar toplamda 449.586 TL toplandı. 03.01.2020 tarihinde de devam eden canlı yayınların destekçileri; Google, YouTube, netd, Doğan Holding, İKSV, UNDP, Zenger Agency, Mobilet, iyzico, EDUART Works, net vakfı, DasDas, Zorlu PSM oldu.

Dün izlediğim yayınlarda; Mert Fırat, Nurgül Yeşilçay, Sertab Erener, Koray Candemir, Yekta Kopan, Nejat Yavaşoğulları, Kenan Doğulu, Bedük ve daha bir çok isim bizlerle buluştu.

03.01.2020 tarihinde saat 14:00’te “Bu odanın nesi var?” oyunu, saat 16:00’da Red Bull’lu Mokteyller Atölyesi, saat 18:00 Ezhel ve saat 20:00 Cem Yılmaz katılım sağlayacak.

Sahnelere ve sahne emekçilerine destek olmak hepimizin görevi, senelerce yeri geldi sahnelerinde yer aldık, yeri geldi sevdiğimiz kişileri izledik ya da dinledik bu mekanların içlerinde görev yapan arkadaşlarımıza ve sahnelerimize destek olmak durumundayız. Her şey normale girdiğinde ise yeniden hep beraber olabilelim.

Sizde destek olmak istiyorsanız ay sonuna kadar devam edecek bu destek kampanyasına katılmak ya da destek almak için https://birkirabirsahne.com/ a girip destek verebilir ve destek alabilirsiniz.

Koray Candemir’den yeni single: “Son”

koraycandemirRock müziğin başarılı solist ve bestecilerinden Koray Candemir yeni teklısı “SON”u yayınladı.

Sahne ve stüdyo çalışmalarına devam eden Koray Candemir, söz ve müziği kendine ait yeni single çalışması “Son” un aranjörlüğünü Okay Aynur ile birlikte yaptı.“SON” 11 Martta dijital müzik platformlarında yerini aldı.

Şarkının video klibini “Başka dilde aşk”, “Atlı Karınca” gibi filmlerden tanıdığımız ünlü senarist ve yönetmen İlksen Başarır çekti. 2 gün süren çekimler stüdyoda ve Belgrad ormanında gerçekleşti. “SON” Koray Candemir’in yakın arkadaşı olan İlksen Başarır’ın ilk video klip çalışması oldu.

Koray Candemir, uzun yıllar solistliğini yaptığı Kargo’yla beraber 1996 yılında çıkan “Yarına Ne Kaldı?” albümünün ardından “Sevmek Zor”, “Yalnızlık Mevsimi” “Sen Bir Meleksin” “Ateş ve Su” “Yıldızların altında” isimli albümleri yaptı. Kargo’dan ayrıldıktan sonra 2010 yılında Serkan Çeliköz’le kurduğu ‘Maskott’ isimli duo-proje grubuyla kayıtları Amerika’da yapılan ‘Tuval’ isimli albümü yayınlandı. 2001 yılında ilk solo albümü ‘Sade’yi çıkaran Koray Candemir, 12 yıl aradan sonra ikinci solo albümü “Yarım Kalan” ‘ı 2013 yılında çıkardı.

Röportaj: Gece

gece_yenib
“Gece” nin müzikal yolculuğunu ve geride kalan iki albümün oluşumunu kısaca anlatır mısınız?

Gece, Can ile Eren’in lise yıllarında kurdukları bir grup. Bu kadroya 2000 yılında Gökçe ve 2005 yılında Erdem dahil oluyor. En başından beri kendi bestelerini yapan ve bu bestelerleri dinleyiciyle buluşturmayı hedefleyen bir grup. 2002 yılından itibaren Ankara’da barlarda çalmaya başlıyor ve bu 2008 yılında ilk albüm kaydına kadar devam ediyor. Barda çalınan dönemde bir gece Koray Candemir bara geliyor ve böylece grupla Koray arasında diyalog başlıyor. Bu Koray’ın 2008 yılında çıkan ilk albüm olan İçinde Saklı’ya prodüktör olmasıyla sonuçlanıyor. O albüme 4 tane video klip çekiliyo ve sonra 2010’da Gamsız singleı yayınlanıyor. Ondan bir sene sonra da grup kendi ismini taşıyan ikinci albümünü çıkarıyor. Bu albüme de dört tane klip çekiliyor. 2014’te çıkan 3. albüm İyi Nİyetli Bir Gün’e kadar da bir kaç proje içinde yer alıyor Gece. Bunlardan biri 2013 Fifa 20 Yaşaltı Dünya Kupası resmi şarkısı ve diğeri Nilüfer 13 albümünde Nilüfer’le beraber söylenen “Başıma Gelenler” şarkısı.

“İyi Niyetli Bir Gün” albümünde kimlerle çalıştınız?

İyi Niyetli Bir Gün albümünün prodüktörlüğünü Efe Bahadır’la beraber yaptık. Kayıt aşamasında bir önceki albümüzde olduğu gibi Volkan Gürkan ile çalıştık. Bunun yanısıra şarkılarda renk enstrümanlarda pek çok arkadaşımızın desteği oldu. Örneğin Güller şarkısında Fatih Ahıskalı bize uduyla eşlik etti ve piyano partisyonlarında Burak Erkul’un katkıları oldu. Albüm kayıtlarında zengin bir kadro var diyebiliriz.

Neden “İyi Niyetli Bir Gün” peki? :)

Aslında albümü yaparken ve bir süredir toplum olarak iyi niyetli günler geçirmiyoruz. Albümün ismi bu açıdan geleceğe dönük bir temenni niteliğinde.

“İyi Niyetli Bir Gün” albümünün çıkış çalışması “Derbeder” i ilk kez Koray Candemir’in sahnesinde canlı performansınızla dinleme şansı yakalamıştım o zaman henüz albüm çıkmamıştı. Şarkı o kadar keyifli ve eğlenceliydi ki ertesi gün aradığımda yeni albüm habercisi olduğunu öğrenip albümün çıkışını bekleyenler kervanına katıldım :) Dinleyicilerinizin reaksiyonu bu şarkıya  nasıl oldu?

Şarkı swing ritimlerini içeren ve hep beraber söylenebilen bir rock n roll şarkısı. Hal böyle olunca, şarkı konserlerde güzel ve yüksek enerjili bir reaksiyon alıyor. Dinleyicilerimiz konserlerde şarkıyı bizle beraber söylüyorlar.

“Derbeder” in klibi için kimler çalıştınız?

Derbeder klibi Ali Demirel yönetmenliğinde çekildi. Ali’nin fikri Derbeder bir arkadaş topluluğunun Gece performansında eğlenmesini anlatmaktı. Bu doğrultuda klibi oluşturduk.

Albüm çıktığında beni en çok etkileyen şarkınız “Yanımda Kal” olmuştu ve bu şarkıya da harika bir klip çektiniz. Bunun hikayesi ve klip için kimlerle çalıştınız bizelere bahseder misiniz?

Yanımda Kal’ı albümden beş ay önce single olarak çıkardık. Klibin yönetmeni ise yakın arkdaşımız da olan Gönenç Uyanık. Bu klipte birbirinden kopamama durumunu bir çiftin su altı performansıyla gösterdik. Su altı çekimi Gönenç ve bizim için ilk defa denediğimiz bir durum olduğundan oldukça heyecan vericiydi.
Ardından “Bomonti Sokakları” klibi geldi ve bu klipte dinleyicilerinize bir de sürpriz oldu ve klipte Cahit Berkay’ı izledik. Hem klip için kimlerle çalışıldı hem de Cahit Berkay’ la yollar nasıl kesişti?

Bomonti Sokakları 4 farklı dönemdeki performansımızdan oluşan bir klip. Şarkının hikayesine uygun olarak yönetmen Burak Çaldır’ın bir fikriyle oluştu. Buna göre 1940 öncesi dönem, 70’lerin disco dönemi, 80’lerin punk dönemi, ve günümüz dönemi performanslarından oluşuyor. Tüm dönemlerin kıyafetleri ayrı olarak seçildiği için hem hazırlık açısından hem klip çekimi oldukça eğlendiğimiz bir klip çekimi oldu diyebiliriz. Cahit Abi dönemler arasındaki geçişerin duygusunu tamamladı klipte. Bizim için çok değerli bir müzisyen.. Geçmişle ilgili müziğimzde özel bir referans noktası kendisi. Bizi kırmayıp klibimizde yer alması hepimizi çok mutlu etti.

Sıla ile yaptığı projelerle tanıdığımız “Efe Bahadır” ında bu albümde çokca ismini görüyoruz onunla nasıl bir çalışma fırsatı yakaladınız?

Efe’yle 2010 senesinde tanıştık ve tanıştığımızdan itibaren çok hızlı kaynaştık. İyi Niyetli Bir Gün’den önce de kendisiyle hem ikinci albümümüzde hem de 20 Yaş Altı Dünya Kupası şarkısında beraber çalışma fırsatımız oldu. Kendisiyle kimyamız çok iyi olduğundan bu albümün prodüktörlüğünde beraber çalışmaya karar verdik. Çok iyi bir müzisyen olmasının yanı sıra, Efe oldukça pozitif bir insan ve albüm kaydı gibi zorlu bir süreçte morali sürekli yukarda tutmayı başarabiliyor. Bu bir prodüktör için oldukça önemli bir meziyet.

Şarkı sözlerinin çoğunluğu Can Baydar imzası taşıyor. Aynı zamanda da bir çok isme şarkı verdiğini biliyorum peki Can Baydar bunları nasıl yazıyor ve nelerden ilham alarak yazıyor?

Çocukluğumdan beri içimden gelen bir şey şarkı yazmak. Bana bir dostuna derdini anlatmanın en kolay yolu gibi geliyor. Nasıl olduğunun formülünü ınanın ben de bilmiyorum. Şarkı yazarı olmak aslında bütün hayatınızı kaplayan bir durum. İlham işine pek fazla inanmıyorum.Müzik hayatın içinde ufacık anlarda saklı duruyor. Sadece konsantre olup havada uçuşan sesleri kelimeleri yakalamaya çalışıyorum. Şarkı yazmak doğal bir dürtü benim için…

Şunu belirtmek isterim ki; çok özel ve önemli isimlerle çalışılmış bu albümde ve gerçekten özel bir albüm olmuş. Peki “Gece” nin ilerleyen zaman için müzikal yolcuğunda ilerdeki hedefleriniz neler?

Öyle uzun dönemli, çok ileriye dönük hedefler koymuyoruz. Sadece yapabileceğimiz kadar şarkı yapıp bunu da sahnede dinleyicilerle buluşturmayı planlıyoruz.  Zaten müzik yapıyorsanız da işin tek özü bu. Şarkı yapmak ve konserlerde bu şarkıları dinleyicilerle buluşturmak.

2013’te Fifa u20 için “Yıldızlar Yükseliyor” şarkısını yaptınız bunun gibi başka projelerde de yer almak istiyor musunuz?
Gökçe ve Can futbola acayip meraklıdır. Futbol fedarasyonundan böyle bir teklif geldiğinde hepimizi heycanlandırdı.. En önemlisi de bu zaten.. Yine bizi heycanlandıran ve bizim pozitif katkı saglayabıleceğimize inandığımız projeler olursa içinde yer alabiliriz. ‘Yıldızlar Burdan Yükseliyor‘ şarkısı gerçekten başarılı bir işbirliği oldu.

Uzun zaman sonra bildiğimiz ve soundunuzla kaybolmadan ayakta durup tarzınızı sürdürmeyi başardınız. Bunun için nasıl bir çabanız var?

İçimizden gelen müziği piyasanın dayattığı plastik filitrelerden geçirmektense ,kalbimizin ve aklımızın bize söylediklerine odaklanıyoruz. Dinlemekten keyif aldığımız müziği yapıyoruz.Mütevazi olmaktan da sıkıldık aslında açıkçası son albümde yakaladığımız ses bütünlüğünü ülke standartının çok üzerinde. Çok çalışıyoruz ve çok sabırlıyız.. işin püf noktası bu.

Kimleri dinlersiniz?
Hepimiz 10 yaşından beri profösyönel birer müzik dinleyicisiyiz:) O yüzden bu sorunun cevabı her şey.Her şeyi dinliyoruz.. Zeki Müren‘den Nirvana‘ya Adele‘den Müslüm Gürses diyelim siz anlayın:)

“….gibi olsak” dediğiniz bir grup var mı?

Bunun gibi hayaller daha küçük yaşlarda oluyor.Zamanında tabiki vardır öykündüğümüz bir çok grup ,müzisyen. Ama müzisyen olmak ,sanatla ilgilenmek insanın hep özünü araması ile ilişkili.Biz de kendimizden yola çıkarak başkalarını anlamaya çalışıyoruz.Kendi hikayelerimizin öznelerini ortak kılmaya çalışıyoruz.

“ Ya…… ile beraber bir şarkımız olsa.” Dediğiniz bir kişi ya da grup var mı?

Çok çok fazla:) Kibariye, Paul McCartney ve biz hep beraber bir şarkı yapmayı çok isterdik..(şaka değil):) Nilüfer ile birlikte Başıma Gelenler şarkısını seslendırdik ve bu da hepimizin cocukluk hayaliydi. Hepmizin evinde hep dinlenirdi Nilüfer ve yıllar sonra onunla birlikte olmak gerçekten cok bütük keyif oldu.Şarkı çok sevildi hala konserlerde ortalığı yıkıyor..

Kendi gözünüzle müzik piyasasını eleştirmenizi istesem ne dersiniz?

Aynı nakarat hep aynı aynı..yarısı bayat hep aynı aynı…

Peki sosyal medya ile aranız nasıl?

gecemusic uzantılı bütün adreslerde biz vardız..Elimizden geldiğince içerik paylaşıyoruz.Bazen eğlenceli bazen çok saçma hissettiriyor.Ama yeni müzik piyasası böyle hepimizi maymun ediyor.

Digital platform üzerinden dinleyicilerinizle buluşmak için projeleriniz var mı?

Evet yeni yeni oturmaya başlayan digital müzik platformlarında biz de yerimizi alıyoruz.Müzik artık internette o yüzden müzisyenler bu duruma adapte olmak zorundalar.

Belirlenmiş konserlerinizin tarihlerini öğrenebilir miyiz?

Bize ait sosyal medya hesaplarından bu tarihleri bulabilir dinleyicilerimiz.Son albüm ‘İyi Niyetli Bir Gün’ ile birlikte cok sayıda anadolu konseri yaptık aynen devam ediyoruz. Her an her yerdeyiz.

Peki ya sosyal medyadan size ulaşmak isteyenler nasıl ulaşabilir?

gecemusic uzantılı bütün sosyal medya hesapları bizden sorulur:)

Sizlerin takipçilerinize ve Dikkat Müzik okuyucularına neler söylemek istersiniz?

Onları ne kadar çok sevdiğimizi ve bizim için ne kadar değerli olduklarını zaten biliyorlar.Konserlerde bizi yanlız bırakmayan bütün Derbederlere sevgiler yollayalım.Dikkat Müzik ekibine ve tüm okurlarına sevgiler.Müziğin peşini asla bırakmayacağınızı biliyoruz._ERS1033

Her Karanlığın Ardı “YİNE MAVİ” … İrem’ Rock 03.10 14

10615402_10152618130167159_5970231313044723130_nHerkese selam;

Onunla yaklaşık on yıldır tanırız birbirimizi ve aralarda uzak kalsak bile, ilk görüştüğümüz anda sanki dün berabermiş gibi keyifli, güler yüzlü, melek kalpli biridir…O benim birtanecik “Meleğim” diye nitelendirdiğim canım dostum! Bazı albümleri, konserleri anlatmak çok güçtür ve şuan bunu yaşıyorum. Bugün sizlere Esin İris’in hem albümünden, hem de albüm lansmanından bahsedeceğim.

Esin’in yakın çevresindeki herkes onda bir albüm bekliyordu ama kimse “pop” tarzında bir albüm beklemiyordu. “Yine Mavi” daha yayınlanmadan önce bir gün ev toplaşması yaptık biraz lafladık onunla ve bana “İrem albüm pop” dedi yüzüne baka kaldım fakat şarkıları ve yorumunu dinleyince ne önemi var ki tarzının dememe sebep oldu.

Şarkıları sizden biraz daha önce dinleyip, bu albümün oluşum dönemini az, çok biliyorum ama bilmenizi isterim ki Samuray Gökçe’nin emeği büyüktür. Esin’de, Samuray’da bu iş için tüm güçlerini birleştirdi ve sonunda “Yine Mavi” bizimle buluştu.

Esin’nin de çocukluğundan beri hayali olan bu albümü elime geldiği ilk gün stüdyoda gözlerimden yaşlar süzüldü. Hemen kendisini aradım ama toplantıdaydı sanki benim albümüm kadar değer veriyorum bu albüme ve Esin’i bu konuda çok taktir ediyor şunun şurasında en fazla iki sene sonra ben, Cemre ve Esin turneye çıkacağız ama iki sene daha beklemeniz lazım bunu izlemek için :D

Esin’nin albümünde on şarkı var. Albümün prodüktörlüğünü Samuray Gökçe yaptı. Aynı zamanda albüm Sony Müzik’ten çıktı. Dinlemeye başladığınız da kesinlikle sıkılmadan, şarkı atlamadan dinleyebileceğiniz bir albüm “Yine Mavi”2

 

“Yine Mavi” nin lansmanın da Esin İris ve sahnedeki ekibi  enerjileri ile göz doldurdular. Sanki albümün lansman konseri değil de Esin’nin albümden sonraki konserlerinde olacağı gibi insanlar şimdiden şarkıların sözlerini ezberlemiş ve Esin’le beraber söylüyor olmaları çok etkileyiciydi.7

İlk bölümde hep albüm şarkılarına yer verirken bir de sürpriz yaşandı. Esin’in albümde de düet olarak yorumlanan “Senin Şarkın” da Koray Candemir’ de sahnede ki yerini aldı ve tadından yenmez güzellikte bir müzik ziyafeti yaşattılar.unnamed

Lansmanın ikinci yarısında daha önce sahnede de yorumladığı şarkılar dışında “Çok Aşığın Var Diyorlar” şarkısının da cover halini dinleme fırsatımız oldu. Bu güzel konseri kaçıranlar üzülmesin 4 Kasımda Esin İris yine Jolly Joker Sahnesinde olacak.

Gelecek günlerde onunla röportaj da yapıp bol bol albümün detaylarını konuşacağız. Bugünlük benden bu kadar… Önümüzdeki günlerde görüşürüz :)

9

Öz Eleştiri ve yeniler… İrem’le Rock (16.08 14)

309978_10151357871523984_1909986306_n

Uzun zamandır yazmadım yine :) Benim yazılarımın ne kadar ciddiye alındığı konusunda bir fikrim yok açıkcası “bunu dert ediyor musun?” dersen etmiyorum :D Neyse konumuza gelelim bu hafta hem yeni albümlerden ve güzel konserlerden bahsedeceğim hem de biraz öz eleştiri de bulunacağım.

Öncelikle öz eleştiri ile başlamak istiyorum bir radyo programcısı ve bir müzisyen olarak devamlı popüler müzik dinlemek ve dinletmek zorunda bırakılmaktan ve müzisyenleri de izleyici ve dinleyici kitlesine popüler müzik yapmaya zorlamaktan çok rahatsız oluyorum. Dünya üzerinde bir çok müzik dinleyicisi  var ve bu insanlar Dünya çapında ünlü olabiliyorlar ama bizim ülkemizde popüler müzik yapmıyorsan asla şarkıların radyo ve tv’ler de paylaşılmıyor. Sebebi; yaptığınız işin iyi ya da kötü olması değil iş popüler müzik dinleyicisine hitap etmiyor  olması ve rock, r&b, hip- hop, soul yani kısacası alternatif olarak nitelendirilen işlerinde başarı görmüyor olması. Faakat bence bu konuda ki başarı göreceli… Herkes her şeyi sevecek ve dinleyecek diye bir zorunluluk yok! Ben rock müzik, klasik müzik dinlerken en yakın arkadaşım popüler müzik ve arabesk dinliyor ve seçimlerimizi kendimi yapabiliyoruz her normal insan gibi…

Aslında sorun hem yapımcı firmalarda hem de radyo- tv yöneticilerinde insanları 7/24 zorunlu gibi aynı şeyleri izletir ve dinletirseniz bir süre sonra buna alışır istemeseler bile bunları kabullenirler sonrasında kimse kalkıp ” Neden biz yurt dışına açılamıyoruz?” demesin. Tv, radyolar ve yapımcı firmalar her tarz iyi ve kaliteli müziğe eşit ilgi, alaka, önem ve saygınlığı gösterirse. Müzik piyasası daha kaliteli hale gelecektir. İşin en kötüsü piyasada popüler olarak dinlediğiniz her şarkının sözünü ortadan kaldırın ve işin aslını görün… Büyük bir hayal kırıklığı…  Bu sebepten artık İrem’le Rock bloğun içerisinde her türlü beğendiğim müzisyen ve şarkılarından bahsedeceğim. Derdimi iyi anlattığımı düşünüyorum ve konuyu burada kapatıp güzel haberler ve yeni albümlerle devam ediyorum.

Öncelikle ilk haberim Borusan Filarmoni Orkestrasından geliyor. Dünya’nın en ünlü festivallerinden biri olan “BBC Proms” a BBC’nin davetlisi olarak Royal Albert Hall sahnesinde konser veren ilk orkestra oldu onları çok ama çok tebrik ederim. Bu güzel haberlerinin devamını dilerim.p18mmpor5g3d55p3v8h8741la23

http://www.borusansanat.com/__Orkestra/Bifo_Bilgi.aspx?ln=tr

Ayrıca geçtiğimiz günler de canım arkadaşım, güzel yürekli, pozitif enerjisi yüksek, farklı ses tonu ve yorumu ile sevenleri ile buluşan sevgili Aydilge’nin yepyeni single ve klibi çıktı. Şarkının adı “Aşka Gel” gerçekten benim de aşka geldiğim sıralarda oldu. Umarım sizde bu yaz ya da yakında “Aşka Gel” i dinlersiniz ve aşka gelirsiniz.

http://www.youtube.com/watch?v=6jVGsPQUu4Q

Ege Çubukçu’nun yepyeni single şarkısı “Kanatlanıp Uçacaksın” bir enerji içeceği sponsorluğunda geçtiğimiz günlerde yayınlandı bu şarkıyı da kaçırmayın derim :)

http://www.redbull.com/tr/tr/music/stories/1331671480247/ege-%C3%A7ubuk%C3%A7u-kanatlan%C4%B1p-u%C3%A7acaks%C4%B1n-video-klibi

Buara inanılmaz derecede dinleyip, keyif bulduğum bir şarkı var. Sevgili Oğuzhan Uğur ve Ege Çubukçu’nun düet şarkısı ” Dengi Dengine” moralinize enerjinize enerji katacak harika bir şarkı… Oğuzhan Uğur’un mimiklerini takip ederken gülmekten kendinizi alamayacaksınız.

http://www.youtube.com/watch?v=muhH0dfeaD4

Aynı zamanda “Gece” yeni albümü ” İyi Niyetli Bir Gün” ü çıkardı albüm çok eğlenceli ve keyifli. İlk klip “Derbeder” şarkısına çekildi. İkinci klip ” Bomonti Sokakları” şarkısına geldi ve klipte sürpriz bir isim olan ” Cahit Berkay” da yer alıyor.

http://www.youtube.com/watch?v=Zm6WtUZCXCk

Bilen bilir; bütün kış sezonunu Koray Candemir konserlerinde geçirdim aramızda kalsın ama konsere gitmemin asıl sebebi sevgili arkadaşım Cemre Kabaş’ tır. ( aman Koray ve Cem duymasın :D )  Cemre benim çok eski arkadaşımdır o da ilk albümünün hazırlığında ondan da çok fena bir albüm beklemekteyim ki öyle de olacağına eminim işte Cemre Kabaş’ın şarkılarından biri…

http://www.youtube.com/watch?v=9i6JJ2I4wKw

Başka bir şarkısı da gitar da Koray Candemir’in eşlik ettiği ve benim sözlerine bayıldığım ” Labirent”

Ve geldik bir çocukluk arkadaşımın, çocukluğundan bu yana hayalini kurduğu ilk albümün habercisi single şarkısını anlatmaya…

Esin İris..

Esin; benim çok ama çok eski arkadaşımdır. Zaman zaman birbirimizi kaybeder sonra bir anda yeniden bir araya geliriz. Kendisini ilk tanıdığımda rap müzikle uğraşıyordu ve gerçekten de o dönemin en çok bilinen rap müzisyenleri ile tanışıp beraber projeler yaptılar. Ardından bir çok tanıdığımız ünlü isme şarkı sözleri verdi, şarkı sözlerine minik dokunuşlar yaptı. Bir gün konuşurken “kendi albümümü hazırlıyorum” dedi. Herkes gibi bende ondan bir rap albümü  bekleyenlerden biri olduğum için bana çok normal geldi bu durum ama albüm tarzının rap olmadığını duyunca çok şaşırdım. Şarkılarını dinledik ve gerçekten onun içinde yatan ışığı orada yakalım onu yakından tanıyanlar bilir bir prenses gibidir. Sevimli, neşeli, pozitif  ve albüme de bunlar yansımız şimdi onu ilk çıkış single şarkısı olan “Bu gece” ile sizlere sunuyorum.

Şarkının klibinde bir çok ünlü müzisyene rastlamak mümkün. Ege Çubukçu, Oğuzhan Uğur, Cana Çankaya gibi Esin’nin yakın arkadaşlarının yer aldığı bu ilk kliple size veda ediyorum. Bu haftalık benden bu kadar yakında yine görüşürüz ;)

 

Röportaj: Koray Candemir

DSC_5179Herkese merhaba;

Bir süredir sesim soluğum çıkmıyordu farkındayım  ama bu röportaj için bekliyordum:)

Herkesin çocukluğunda ya da  gençlik döneminde hayranı olduğu ve sırf onu görebilmek için konserlere, filmlere , organizasyonlara gittiği biri vardır. Sanırım ben bir çok kişiden daha şanslıydım bu konuda çünkü aradan yıllar sonra bir gün onunla oturup röportaj yapma şansım oldu. :)

Kendimi bildim bileli,  “Koray Candemir” hayranıyım. 18 yaşıma ilk girdiğim sene (O zamanlar basınla hiç bir alakam yoktu konservatuar’ın piyano bölümünde geçen bir ömrüm vardı.) ilk gittiğim bar “Kemancı” ilk gittiğim konserde “Kargo” konseri olmuştu. Benim için unutulmaz , rüya gibi bir konserdi. Konserden iki gün önce Koray’a kendi boyum kadar bir atkı örmüş ve hatta annemle de iddiaya girmiştik “o kalabalıkta o atkıyı veremezsin!” demişti. Konser günü arkadaşımı ve beni yaşımız küçük sanıp içeri almamışlar ve ben kapıda hüngür hüngür ağlarken, bir anda sevgili menajerleri Simla ve Koray’ı kapıda gördüm kendimi tutamayıp “Koray” dedim ve durdu, konuştuk atkıyı teslim ettim. Ardından da kapıda ki güvenliklere yaşımızın tuttuğunu anlatıp Kemancı’ya girebilmiştik. (İnsanın yaşı küçük gösterince böyle sorunlar yaşayabiliyor. :) ) 18 yaşında böyle hayran olduğu kişiye ulaşan birinin inanılmaz heyecanı ve mutluluğu ile  o konseri dinlemiştik.  Benim için unutulmaz bir anı olduğu için sizlerle paylaşmak istedim. :)

Ve şimdi  sohbetimize geçelim.. :)

DSC_8244

 

İrem Ezgimen: Belki birçok kişi biliyordur fakat Koray Candemir müzikal yaşamına nasıl başladı?

Koray Candemir:  Müzikal hayatıma lise döneminde okul orkestrasında başladım. :) “Milliyet Müzik Yarışması”na katıldık, bayağı ödüller aldık. İcrada “Türkiye İkinciliği”, Ceynur da  grubun solisti olarak “Türkiye Birincisi” olmuştu. Hatta şarkı da Tolga Çevik’in programında piyano çalan “Özer Atik” le yorumladığımız “Olmadı” isimli şarkı… O şarkı Türkiye İkincisi olmuştu.

İrem Ezgimen:  “Kargo” ile yolları nasıl kesişti?

Koray Candemir:  90’lı yıllarda Ortaköy’de cover çalınan çok daha eğlenceli muhteşem barlar vardı. Serkan Çeliköz ’ün ekibi  “Mr. No” isimli grubuyla bir barda çalıyorduı. Biz de yan barda “Vega”dan Tuğrul Akyüz ’le bilgisayardan :) “The Cure, Depeche Mode” falan çalıyorduk. :) Bizi dinlemişler, Kargo’yu da tekrar topluyorlarmış, bir tek solist kalmış. Mehmet, Serkan, Burak bana gelip solistliği teklif etti, öyle başladık provalara…:)

İrem Ezgimen: İlk solo albümünüz  “ Sade”  2001 yılında çıktı. 10 şarkınız ve “ Seni Sevmesem” Enstrümental versiyonu bulunuyordu…

Koray Candemir:  Tabii tabii.. Erdem Sökmen ve İsmail Soydaş o kadar iyi çalmışlardı ki… Enstrümantel versiyonunu bile koymak zorunda kaldık :)

İrem Ezgimen:  O albümde çok fazla hit şarkı vardı ama benim en çok sevdiğim şarkı “ Sade” şarkısı olmuştu.

Koray Candemir:  “Sade” yi sahnede çalmaya başlayacağız yakında…

İrem Ezgimen: Peki “Kargo” ile solo albümden sonra da çalışmaya devam ettiniz; bu sadece ufak bir ara mıydı yoksa gerçekten o zaman ayrılmış mıydı yollarınız?

Koray Candemir:  Belirsizdi… Hiçbir şey konuşmadan “Abi; böyle bir durduralım…” falan olduk. Herkes farklı fikirlerdeydi… Öyle araya iki, üç sene girdi sonra tekrar “Selim Öztürk” falan geldi, yeniden toparlandık. Mehmet olmadan dört kişi tekrar toplanmıştı.

İrem Ezgimen: “Kargo” grubu ile birçok keyifli konser ve iş yaptıktan sonra yollarınızı ayırdınız bununla ilgili birçok rivayet var fakat gerçek nedir?

Koray Candemir:  O kadar çok tekrar ediyordu ki her şey, inanılmaz bir kısır döngüye girmiştik ve müzik yapamıyorduk. Orijinal bir şeyler çıkarmak konusunda zorluk yaşıyorduk. Kargo’nun yorgunluk dönemi gibiydi… Hatta başka kayıtlar da yaptık ama olmadı. Ben müzikal nedenlerle böyle bir karar aldım.


İrem Ezgimen:
Uzun zaman “Seattle”da yaşadınız ve orada müzik yaptınız. “Seattle”da yaşamak müzikal yaşantınıza neler kattı?

Koray Candemir:  Öncelikle gitar çalmaya geri döndüm. :) Benim için müzikal olarak en büyük fark oydu. Çünkü MaSKott albümünde de bütün gitarları ben çaldım. Oradayken ben bayağı bildiğin teenage zamanlarıma geri döndüm,  evde gitar çalıyorum, çalışıyorum falan… Bir de buraya çok uzak olduğumuz için aklımızı temizledik. Sektörün ‘şarkı yapalım’, ‘hit bulalım’ gibi streslerinden uzak kaldık. Hep kendimiz için bir şeyler yaptık, içimizden nasıl geliyorsa o şekilde müzik yaptık. Bu sebeple MaSKott’la yaptığımız “Tuval” albümü bizim için çok önemlidir.

İrem Ezgimen: “MaSKott”un albümü benim için bir uzun yol albümüydü…  En baştan en sona kadar tüm şarkıları dinleyebilirdim.

Koray Candemir: Eee tamam müthişmiş.. :) O albümde Seattle’ın havası da var, hafif depresiflik de var içinde ama çok uğraştık çünkü orada kaydettik. Çok iyi bir stüdyoda çalıştık, orada Amerikalı produktörlerle çalıştık, birçok arkadaşımızdan yardım aldık. Albümde Amerikalı müzisyen arkadaşlarımız da çaldı. İnanılmaz bir deneyimdi… O kadar senenin üstüne orada öyle bir şey yapmak çok iyi geldi.

İrem Ezgimen:  “Seattle”da Serkan Çeliköz’le beraber  “Zor Bu İşler” şarkınıza klip çektiniz. Bu şarkının klibinde oradaki arkadaşlarınızın oynadığı doğru mu?

Koray Candemir: Evet doğru.. Evde parti yaptık. 60/ 70 kişi falan geldi. Evimiz üç katlıydı, alt katta geniş bir alan vardı. Kenarda stüdyo falan.. Oraya set kurduk. Üst katta parti yapılıyor herkes eğleniyor, aşağıda çekim yapıyorduk. Özellikle Simla Vural Üner ’in büyük emeği vardır. Yukarıda evin kapısından girdiğinde herkesin söyleyeceği bölümleri ellerine veriyorlar. Bizim içeride bulunan Türk arkadaşlarımız yardımcı oluyorlar, sonra ikişer ikişer aşağı iniyorlardı. O cümleleri  kaydediyorduk aşağıda.. İnanılmaz eğlenceliydi… O gün Seattle’da çevremizde kim varsa yanımızdaydı…

İrem Ezgimen:  “Maskott” projenizin devamı söz konusu olacak mı?

Koray Candemir:  Serkan’la her zaman müzik yaparım ya… :) Belli olmaz, şu anda bir şey söyleyemem de ama dediğim gibi Serkan’la her zaman müzik yaparım. Bizim aramızda senelerin kimyası var… Oturup çalıştığımız zaman da yaparız yani…

İrem Ezgimen: Düşünmeden karşında düşüncelerini okuyor artık değil mi?

Koray Candemir: Evet, evet öyle durumlar var… :)

İrem Ezgimen: Şimdi ikinci solo albümünüz “Yarım Kalan”la beraber hayranlarınıza yeniden “merhaba” dediniz.  Albümde 11 şarkı yer almakta, bu albümün başlangıç hikayesini bize biraz anlatır mısınız?

Koray Candemir:  Amerika’daki son dönemimizde Serkan’la beraber yaşarken; “MaSKott”la İngilizce şarkılar yapıp, grup olarak orada yaşatma fikrinden çok uzaklaşmış ve çok yorulmuştuk. Tabii orada yaşamak da kolay değil. Orada sıfırdan kendine bir hayat kurup, ailen, arkadaşların hayatın, her şey burada, çocukluğundan beri yaşadıkların burada ve sen orada sıfırdan başlıyorsun. “MaSKott”u durdurma kararını aldıktan sonra ben dönmeye karar verdim. Serkan da orada aranjörlük ve prodüktörlük bağlantıları olduğu için orada kalma kararını verdi. Sonra solo albüme dönük şarkılar yapmaya başladım.

İrem Ezgimen: Aslında “Sade” albümün çıktıktan sonra “Solo olarak devam etmeyi düşünüyorum.” yorumun vardı senin…

Koray Candemir:   Tabii, tabii… Ateş ve Su albümünde bulunan bir iki şarkı var onlar benim ikinci albümüm içindi mesela… Bu albümde de “Bu Şehirde” şarkısı da ilk solo albüm dönemindendir. Oradayken planlar yaptım kiminle çalışacağım, neler yapacağım, her şeyine kadar detaylıca düşündüm. “Müzisyenler için nasıl bir çalışma yaparım, nasıl bir grup kurmalıyım?” Okay Aynur ’un ekipte olması zaten kafamda hep vardı. O farklı bir adam davulcu olmasının dışında, şarkı söyler, kayıt yapar, piyano çalar, gitar falan… Her şey olduğu için onda, enteresan bir adamdır. Dört senedir çalıyoruz onunla ve birbirimizi çok iyi tanırız ve benim ilk solo albümümün de 10 şarkının yedi ya da sekiz tanesinin davullarını Okay çalmıştır.

DSC_5221İrem Ezgimen: Albümün ilk klip çalışması “ Esin İris”in sözlerini yazdığı “Kalan Giden Benim”, Harun Tekin’den “Kar” şarkısını aldın. Özellikle “Kar” neden bu kadar sevildi?

Koray Candemir:  Bilmem ki.. :)  Harun’un şarkıları genelde öyledir J Bu albümde herkesten destek aldım. Melis Danışmend ’ten söz aldım, Esin’den söz aldım, Harun’dan aldım, Korhan Futacı da saksafon çaldı.

İrem Ezgimen: İlk klip “Kalan Giden Benim” şarkısına, ikinci klip de “Ruhum Ayakta” şarkısına geldi. Geçtiğimiz günlerde bir televizyon programında “beş, altı tane klip çekmeyi düşünüyorum” dedin. Gerçekten bu kadar çok klip çekecek misiniz?

Koray Candemir:  Bu senenin sonuna kadar bayağı video çekmek istiyorum. Bazıları normal klip prodüksiyonu gibi olacak, bazılarında da benim olmadığım klipler olacak.

, İrem Ezgimen: Özdemir Asaf ’tan “Yakın” ve Aşık Veysel ’den “Keklik İdim Vurdular” şarkılarını albüme koyma fikri nereden geldi?

Koray Candemir:  Hep sevdiğim şairlerden birinin şiirini albüme koymak vardı kafamda. “Yakın” şiirini de yazmıştım bir kenara, bana hep şarkı sözü gibi gelmişti. Bir gün Harun’la oturuyorduk, “Aklında bir şey var mı?” diye sordu. “Var!” dedim ve şiiri gösterdim, çaldım. O akşam şarkının iskeletini çıkardık ve hemen demosunu kaydettik.

“Keklik İdim Vurdular”ı Serkan’ın zamanında da çalıyorduk zaten sahnede, akustik bir şeyler çalarken çıkmıştı. Ben o türküyü çok seviyordum. O haliyle muhafaza edip albüme taşımak istedim.

İrem Ezgimen: Akustik bir şeyler düşünüyordunuz?

Koray Candemir:   Akustik düşünüyorduk sonra vazgeçtik. Sahnedeki bu enerji benim için iyi… Televizyon programlarında güzel oluyor, yine de o projeyi zamanı gelince yaparız ama şu anda değil…

İrem Ezgimen: Yeni ekibinizle sahnede “Koray Candemir”den öte “Koray Candemir ve ailesi” gibi harika bir enerji var bu uyumu nasıl sağladınız? ( Mini Aile :) )

Koray Candemir:  Aile gibiyiz zaten :) Mesela ilk albümde çok güzel bir grup kurmuştum ama bu enerjiyi yakalayamamıştım. Bu albümde öyle bir şey yaptık. Okay davul çaldığı için olayın temeli gibi… Cem Şahin ve Cemre Kabaş ’ın ben birkaç ay takip ederek, her şeyi planlı programlı yaptım. Cemre’yi üç ay izledim. Herkese sordum, soruşturdum. Cem’i zaten “Roxy Müzik Günleri” yarışmasında jüri olduğum dönemde kendi grubu “Neva” ile izlemiştim. Orada onu izlediğimde onun çok iyi bir gitarist olduğuna karar vermiştim ve bir araya geldiğimizde de şükürler olsun ki herkes süper karakterli çıktı.

İrem Ezgimen: Peki Cemre aynı zamanda “Radiolux” grubuyla her Perşembe Hayal Kahvesinde ve solo projesinin çalışmaları devam ediyor, Cem’in “Neva”da hala çalması ve Okay’ın da başka projelerde yer alması sizin için zorluk yaratıyor mu? Cemre’nin solo projesi başladığında ya da konserler denk geldiğinde ne yapacaksınız?

Koray Candemir:  Bilmem :) Cemre solo albüm yapsa da “ben sana çalacağım” diyor zaten… :) Okay’ın daha önceden söz verdiği işler olduğunda “Şafak” gelip çalıyor. Şafak da harika bir adam ve iyi bir davulcudur.  Fakat birçok iş kesişirse ben kendi işimi başka tarihe erteliyorum. Çünkü grup olarak çalmak istiyorum. “Kim olursa olsun çalsın ben de orada çalayım” gibi düşüncem yok. Benim için onlarla çalmak ve onlarla eğlenmek daha önemli…

İrem Ezgimen:  Kendi yazdığınız şarkı sözlerinin ilham kaynağı nedir?

Koray Candemir:  İçinde bulunduğum ortam, yaşadığım bir ilişki ya da çevremde bir arkadaşımın yaşadığı bir ilişki, onların hikayesi…  Her şey etkileyebiliyor beni, çok değişken ama genel olarak kendilerini belli ediyorlar..

İrem Ezgimen: Şarkılarınızı albüm için seçerken nasıl eleyebiliyorsunuz?

Koray Candemir:  Bu albüme şarkıları seçerken Burak da çok yardım etti. Kendime ait bir standartım oluyor, onun altında kalanları eliyoruz.

İrem Ezgimen: Aynı zamanda “Gece”nin ilk albümünün prodüktörlüğünü yaptığını biliyorum. Prodüktörlüğe devam etmeyi düşünüyor musun?

Koray Candemir:  “Gece” grubu ile tam bir “abi, kardeş” durumu söz konusu, onların projesi beni çok heyecanlandırmıştı. Onlar da bana gelip albüm prodüktörlüğünü teklif edince ben de kabul etmiştim. Tekrar yapmam için aynı heyecanı hissetmem lazım… Ağır iş prodüktörlük, her şeyi organize edersin. Hele ki; bir grubun prodüktörlüğünü yapıyorsan;hem psikolojik olarak, hem iş olarak,hem kafa olarak hem de bir müzisyen olarak stüdyo içerisinde çok yorulacağın iş. Çünkü her şeyi dengede tutmak zorunda olduğun için…

İrem Ezgimen: Yurtdışında müzisyen olarak yaşamak ve sadece bu işten geçinebilmek gibi bir imkan var mı?

Koray Candemir:  Buradaki müzik sektörü, orası ile kıyaslandığı zaman ufak tabii ama orada da çok fazla grup ve şarkıcı var. Orada da var olmak  zor… O kadar kolay bir iş değil. Şükürler olsun ben 20 yaşından beri hem istediğim işi yapıp, hem de o işten hayatımı kazanıyorum.

İrem Ezgimen: Bunu sormamın sebebi hem Seattle’da müzik yaptın hem de Türkiye’de zaten bilindik bir yerdesin, yani çok tanınıyorsun, biliniyorsun, çok seviliyorsun… Hani Türkiye’nin dışında yurt dışında kalsaydın ya da sadece müzik yapmak için kalır mıydın?

Koray Candemir:  İşte, denedik, denedik ama kalamadık :) Belki 20’li yaşlarda gitseydik farklı olurdu. Düşünsene burada bir kariyerin var ve Türkçe müzik yapmak başka bir şey, İngilizce müzik yapmak başka bir şey… Orada var olmak için İngilizce müzik yapmak zorundasın çünkü Türkçe müzik yaptığında var olmazsın. İngilizce müzik yaptığın zamanda başlarda kendini farklı hissediyorsun. Türkçe müzik yapmaya devam edeceğim ama hayallerim arasında İngilizce müzik yapıp aynı zamanda hem burada hem de orada müzik yapma hayalim var.

İrem Ezgimen: Türkiye’de müziğin gidişatı ile ilgili fikirleriniz nedir ve sizce sorun olan konuları nasıl düzeltebiliriz?

Koray Candemir:  Müzik sektörünün içinde devrim yapılması gerektiğini düşünüyorum. Hem meslek birlikleri anlamında hem de telif hakları anlamında. Yasalar var ama onların uygulanması gerekiyor. Sağlıklı bir şekilde uygulanırsa herkes var olabilir ve böylelikle alan da açılmış olur.  Şu an ki duruma bakarsak “No name” bir grubun ya da kişinin çıkıp bir şeyler yapması inanılmaz zor… İşin kötüsü şu an etrafta çok da iyi gruplar var fakat kimsenin haberi yok. İnterneti hepimiz “kullanıyoruz” diyoruz ama Türkiye’de belli başlı sosyal medya siteleri dışında veya merak edilen haberlere bakmak dışında internet çok da araştırma aracı olarak kullanılmıyor.

İrem Ezgimen: Yeni çıkacak isim ve gruplara tavsiyeleriniz nelerdir?

Koray Candemir:   İnandıkları işi yapsınlar! Zevk aldıkları ve sevdikleri müziği yapsınlar, dirayetli ve sabırlı olsunlar. Özellikle sabretmeyi bilsinler.

İrem Ezgimen: Müzik dışında yıllar önce Ferzan Özpetek’in “Cahil Periler” filminde oynadığınızı biliyorum. Oyunculuk veya reklam filmi teklifleri geliyor mu, bunlara bakışınız nedir?

Koray Candemir:   Senaryosunu beğendiğim bir sinema filminde oynamak çok isterim ama son 10 yıldır Türkiye’de ciddi bir dizi tüketimi olduğu için dizi ve dizi oyuncuları sektörü kaplamış durumda ve millet hem para kazanmak için, hem biraz popülerlik için bu işi yapıyor. Ya da mesleğini yapmak için oynayanlar da var. Fakat ben oyuncu olmadığım için bir dizide oynamam demek, oyunculuk kariyeri yapmam demek, o ayrı bir kariyer. Öyle bir şey de kafamda olmadığı için, yani “2 sene ya da 3 sene bir dizide oynamak” demek benim için zaten “oyuncu olmak” demek. O zaman da zaten oyuncu olmak isterdim.

DSC_5170

 

Bu keyifli sohbetin artık sonuna geldik. Aradan geçen 10 yıl sonrasın da oturup bu keyifli sohbeti gerçekleştirmek beni inanılmaz mutlu etti. Aranızda daha önce Koray Candemir ‘i canlı performans dinlemeyenler varsa kesinlikle bir cuma akşamı Beyoğlu Hayal Kahvesi sahnesinde izleyin. ( Sonra benim gibi her hafta gitmek isteyeceksiniz.Kapıdan kovsalar bacadan giriyorum :D )

Her konserde mini ailenizin bir üyesi gibi hissettirdiğiniz için; öncelikle sevgili Koray Candemir’ e ve mini ailesine ve tabii ki; bu keyifli sohbetin gerçekleşmesine imkan sağlayan  Bilge Öztürk ve Aslıhan Avcı’ya çok teşekkür ederim.

IMG_20140410_011316

İrem Ezgimen (DikkatMüzik!, 2014)

Koray Candemir’in ikinci solo albümü “Yarım Kalan”

4r0duna

Herkese merhaba ;

Bu hafta benimde çocukluğumdan beri sesine hayran olduğum bir isimden Koray Candemir‘den bahsedeceğim. Hepimiz Koray Candemir’i Kargo ile tanıdık. (Benim biraz çocukluk dönemine denk geliyor :) Hatta 18 yaşımı ilk doldurduğum sene ilk bar konserine giriş sebebimdir.:)) ) Şairin elinde, Boğaziçi, Renklerin İçinde, Sürgün, Yıllar Sonra, Son Defa, Yüzleşme ve daha bir çok şarkı onun sesiyle hayat buldu. 8z21z9

“Kargo grubu dağıldı, dağılacak.” söylentilerinin ortalıkta dolaştığı bir dönemde Koray Candemir “SADE” isimli albümünü çıkardı. Bu albümden de bir çok hit şarkı çıktı. Eskisi Gibi Olmaz, Nefesini Tut,İçini Dök, Aşk ve Sade bu albümün en bilinen şarkıları arasında yerini aldı. Kargo - Ateş ve Su

Bu solo albümün ardından Kargo ile önce ” Best Of Kargo” “Ateş ve Su” daha sonra da “Yıldızların Altında” albümleri çıktı. Bu albümlerin sonrasında Koray Candemir ve Serkan Çeliköz gruptan ayrıldılar ve uzun süre Seattle’da yaşadılar.att945e

Seattle da kaldıkları süre boyunca orada da müzik çalışmalarına devam ettiler.Seattle’da “Maskott” adına bir grup kurup “Tuval” isiminde bir albüm yaptılar. Türkiye ve yurt dışında bir çok yerde konserler verdiler.

veee şimdi…koraycandemir2

Koray Candemir ikinci solo albümü “Yarım Kalan” la herkese yeniden “Merhaba” demeye hazırlanıyor. Geçtiğimiz hafta Cuma (26.04.2013) günü, Beyoğlu Hayal Kahvesin de yapılan konserde geçmişten günümüze bir çok Koray Candemir imzası taşıyan şarkıyı ve yeni solo albümünün hem çıkış, hem de ilk klip çalışması olan “Kalan Giden Benim” isimli şarkı ile yeniden dinleyicileri ile buluşan Koray Candemir, konsere gelen herkese çok keyifli dakikalar yaşattı. Kalan Giden Benim, Boğaziçi, Aşk, Şairin Elinde,Renklerin içinde, Eskisi gibi Olmaz ve daha bir çok şarkıya sahnesinde yer veren Candemir; bir ara herkese sürpriz yaptı ve Harun Tekin‘i sahneye davet etti. Harun Tekin’le beraber Aşık Veysel‘e ait olan “Keklik idimVurdular” ı söylediler.(Bu şarkı albüm içinde de yer alıyor.) Bu şarkının ardından Harun Tekin “Oyunbozan” şarkısını solo olarak söyledi ve konser yeni albümün çıkış şarkısı “Kalan Giden Benim” le son buldu.

Koray Candemir’in yeni albümü “Yarım Kalan” da 11 yeni şarkı yer alıyor. Albüm 7 Mayıs 2013 tarihinde çıkacak. Lansmanı da 14.05.2013 tarihinde İKSV salonda yapılacak. Albümü merakla bekliyorum. Ne kaldı şunun şurasında iki güncük :)

“Yarım Kalan” albümünün çıkış şarkısı ve klibini aşağıda izleyebilirsiniz. İyi seyirler ;)

İrem EZGİMEN – Dikkat Müzik!

Koray Candemir’den yeni albümün ilk şarkısı

koraycandemir2Kargo grubu ile adeta özdeşleşen ancak gruptan ayrılmasına rağmen kariyerini başarı ile de sürdürmeye devam eden Türk rock müziğinin önemli temsilcilerinden Koray Candemir, ikinci solo albümü için gün sayıyor. Müzisyenin Sony Music’ten yayınlanacak ve “Yarım Kalan” adını taşıyan albümünün çıkış parçası görücüye çıktı. Candemir, Kargo grubundan ayrıldıktan sonra 2001 yılında ilk solo albümü “Sade”yi, 2010 yılında ise Serkan Çeliköz ile birlikte Maskott grubu olarak “Tuval” adlı albümü yayınlamıştı.

koraycandemir7 Mayıs’ta raflardaki yerini alacak albüm için hazırlıklarına devam eden sanatçı, albüm çıkışının hemen öncesinde çıkış şarkısı “Kalan Giden Benim”i radyolar ve dijital müzik platformları aracılığıyla müzikseverlerle paylaştı. İlk solo albümünü 2001 yılında yayımlayan ve 12 yıllık bir aranın ardından ikinci kez solo albümüyle müzikseverlerle buluşacak olan Koray Candemir’in kendi hikayesinden, yaşadıklarından yola çıkarak hazırladığı, ruh halini anlatan albümün özeti niteliğindeki Kalan Giden Benim’in Sözü Esin İris bestesi ise Koray Candemir imzası taşıyor.

Erdem Yener İstanbul Bronx konseri, yeniler, yeniler…

Herkese merhabalar;

Bu hafta sağlık sorunları yüzünden “Dışarıda neler oluyor?” diye pek bakamadım ama  28.02.2013’te Ghetto sahnesinde “Jehan Barbur” vardı. 01 Mart 2013 Roxy sahnesinde “Yüksek Sadakat” vardı.

Size aslında bol bol Jehan Barbur, Birsen Tezer ve tabii ki Bülent Ortaçgil şarkılarından ve konserlerinden bahsetmek isterim çünkü benim için çok farklı hatta  fazlasıyla büyülü demek daha doğru olacak.  Fakat yazının ana konusuna geri dönmem lazım yoksa bu konuda yazdıkça yazmak istiyorum :)erdemyener

Erder Yener’i büyük bir çoğunluk belki bir Gsm firmasının reklamlarından tanıyorsunuz ama benim kendisini tanımam sevgili Tanju Eren’in “Tanju Eren 40” albümü sayesinde oldu. Erdem Yener; Tanju Eren‘in “Tanju Eren 40 ” albümünde ” Aşk Yok Aslında” şarkısını seslendirdi. ( Bu arada o albümde tadından yenmez kıvamındadır. Albümde Tanju Eren şarkılarını; Koray Candemir, Aslı, Harun Tekin, Teoman, Nev, Aylin Aslım, Erdem Yener, Kenan Vural, Gamze Amus seslerinden dinleyebilirsiniz.) Ben ilk kez Erdem Yener’i o albümde dinledim. (Erdem’le bizi tanıştıran kişide sevgili Tanju Eren’dir. Onada çok teşekkürler…) Aradan bir süre sonra bir gıda firmasının kek reklamında ekranlarda gördük ve çok zaman geçmeden de Gsm operatörü ve diziler de görmeye başladık. O aslında oyunculuğunun dışında bir müzisyen ve aslında yaptığı müzikle anılmak onun için çok önemli…

Erdem Yener’in ilk albümü “Kirli” 2008 yılında çıktı. Albümün çıkış şarkısı “Belki” olmuştu. “Belki” şarkısını hala dinlemeyen varsa aranızda şimdi okumayı filan bırakın da açıp o şarkının sözlerini detaylıca bir dinleyin. (Nasılsa buradayım kaçmıyorum “Belki” link’i hemen aşağıda ;) )

Albümün ardından Erdem Yener’i ayda bir sefer  Beyoğlu Hayal Kahvesi sahnesinde izleme şansımız oldu. O süreç içerisinde reklam çekimleri, dizi çekimleri ve konserler derken bir ara Erdem Yener kayıplara karıştı. Bu kayboluşun ve sessizliğin ardından bir sürpriz bekliyordum ve tam tahmin ettiğim gibi oldu “Rüyalar Kızı” single çalışması ile geri geldi. İyi ki de geldi… ( “Rüyalar Kızı” klibini izlemek isteyenler sayfanın aşağısına bakınız . ;) )

Erdem Yener’in “Rüyalar Kızı” single çalışmasının ardından ilk İstanbul konserini 02.03.2013 tarihinde İstanbul Bronx sahnesinde verdi. Bir gece öncesinde de İzmir izleyicisi ile buluşan Erdem Yener daha İstanbul’a adım atmaz kendisini sahnede buldu. Konsere “Rüyalar Kızı” ile başladı “Kirli” albümünün tüm şarkılarını dinledik, arada Incubus, Muse coverları da söyledi. Benim için en önemli iki sürpriz oldu birincisi “Aşk Yok Aslında” şarkısını ilk defa orada canlı dinledim, ikincisi de yeni yapmış olduğu bestesini ilk kez sahnede bizlere çaldı. 

Erdem Yener’i sahnede izlemeyenler varsa aranızda şöyle anlatabilirim; esprili, güler yüzlü, doğal hatta o kadar doğal ki “sıkıldınız mı? sıkıldıysanız söyleyin bende yanınıza gelirim” diyecek kadar rahat ve güvenli izlemenizi tavsiye ederim. Erdem için “on parmağında, on marifet bir adam”  demek mümkün diye düşünüyorum. Tv, müzik, cast, reklam her yerde… (Bir sinemada görmedim. Var da benim mi haberim yok acaba? :) ) Dinlemeyen varsa gidip bu adamı dinleyin! ;)

Bu hafta size nelerden bahsetsem diye düşünürken; Aylin Aslım ve  Teoman‘ın yeni düetleri “İki Zavallı Kuş“, Nilüfer‘in “12 Düet” albümünden sonra “13 Düet” albümü, Mor ve Ötesi ‘nin “Güneşi Beklerken” albümü, Gripin‘in “Aşk Nerden Nereye” şarkısı ve Badem‘in “Badem ve Konukları” albümünde hem Vega, hem de Feridun Düzağaç’la yapmış olduğu düetler aklıma ilk gelenler oldu.aylin-aslim-teoman-iki-zavalli-kus-2013-7609

Aylin Aslım ve Teoman düeti ile başlamak istiyorum. 14 Şubat günü bir çoğumuza sürpriz olan düet Teoman severler açısından müjdeli haber gibi geldi. Teoman cephesinde albüm hazırlığı var mı, yok mu bilemem ama yakında konserleri başlasın yine çıktığı mekanlar dolup taşar. “İki Zavallı Kuş” düeti  bence güzel olmuş. Keyifli şarkı bakalım bunun ardından bizi ne bekliyor???nilufer-13duet

Nilüfer’ den beklediğim ” Nilüfer 13 Düet” albümü yakın zaman önce piyasaya çıktı. Albümde çalan gruplar ve şarkılar gerçekten çok eğlenceli olmuş. Özellikle; GECE, MODEL, Çilekeş, Emre Aydın, Pinhani, Vega ve Mor ve Ötesi yorumlarını çok beğendim. Keyifli bir arşiv albümü tadında… MorveOtesi

Mor ve Ötesi’de yakın zamanda “Güneşi Beklerken” isimli albümünü piyasaya çıkardı. Albümün lansmanı İstanbul Ghetto’da yapıldı. Bu albüm öyle kolay kolay tüketilip, bir kenara bırakılacak bir albüm değil. Şunu kabul ederim ki; Mor ve Ötesi’nin hiç bir albümü öyle değil ama bu albüm biraz dinleyip sonra kendinizi dinlendirdikten sonra yine dinlediğinizde bile farklı bir duygu bulabiliyorsunuz. ( Şarap misali, günler geçtikçe dahada anlamlı ve güzel… ;) ) “Albümde dikkatimi çeken şarkılar” diyemeyeceğim çünkü ben bu albümü çok beğendim ve hiç bir şarkıyı ayırmak istemiyorum. Mor ve Ötesi şuan Amerika turnesinde İstanbul’a döndükleri zaman ilk konserde orada olacağım haberlerimi bekleyin. :)Gripin-Yalnızlığın-Çaresini-Bulmuşlar-Şarkı-Sözleri-Dinle-300x219

Geçtiğimiz akşam bir radyo kanalında Gripin’in “Aşk Nerden Nereye” şarkısına denk geldim. Açıkcası “Yalnızlığın çaresini bulmuşlar” şarkısı gibi değil, bir önceki albümde bulunan “Beş” şarkısı gibi hafızalara kazınacak bir şarkı… İkinci klip kesin buna çekilir benden söylemesi.87968697406641528

Son haberim Badem’den; “Badem ve Konukları” albümü çok güzel olmuş. Özellikle Vega ile yorumladıkları “Uyan”, Feridun Düzağaç’la söyledikleri “Aşkın e hali”, tabii ki İlhan Şeşen’le ” Geceyedir Küsmelerim” ve Özlem Tekin’le “Kalpsiz” zaten hepsi birbirinden güzel şarkılar ve onların hepsini de bu albümde farklı yorumlamaları ile bizlere sunmuş olmaları gerçekten güzel olmuş. Dinlenilmesi gereken albümlerden…

Artık sesimi kesiyor, ortalıktan kayboluyorum. Bir günlük gecikme için hepinizden özür dilerim…

Herkese iyi haftalar.

ERDEM YENER – Rüyalar Kızı

İrem’le Rock Devam Ediyor…

İrem Ezgimen (DikkatMüzik!)

Gold’n Rock ve Roxy Live Saturday

Herkese merhaba :)

Öncelikle hepinize iyi haftalar. Bu hafta size keyifli etkinliklerden, aynı zamanda da güzel bir mekandan bahsedeceğim.

539715_471859506210841_1982859029_n

Mekanımız “Roxy CLUB Istanbul” bu aralar sevgili editörümüz Olcay Tanberken’ le beraber uğrak yerimiz oldu. Roxy CLUB Istanbul’ u bilenler bilir çok eski bir mekandır. Bu güzel mekan, benim çocukluk dönemimden beri var. Yanlış bilmiyorsam 19 yıldır ayakta duran bir mekan… (Sizde biliyorsunuz ki; böyle mekanların bu kadar uzun yıl ayakta kalabilmesi zor ama bunu başarmış bir mekan…) Bu önemli mekan; bu zamana kadar bir çok önemli konsere ve partiye yer verdi.

Yakın zamanda Roxy CLUB Istanbul’ da yapılan etkinlikler arasında “Friday Rocks” kapsamında Vega, Manga, Yüksek Sadakat, Badem Roxy sahnesinde oldular. Aynı zamanda her ay Tuborg‘un sponsorluğunda “Gold’n Rock” yapılmakta ve yine Tuborg sponsorluğunda “Roxy Live Saturdays” etkinlikleri yapılmakta.   Hem arkadaşlarınızla, hem de yalnız başınıza dışarı çıktığınızda da gidebileceğiniz, güzel ve keyifli müzik dinleyip, rahatça eğlenebileceğiniz bir yer…

Gelelim Roxy CLUB Istabul’da ki son iki haftadır gerçekleşen ve bizimde eşik ettiğimiz partilere…

IMG_5993

Öncelikle Turborg ‘un sponsorluğunda gerçekleşen “Gold’n Rock” den bahsetmek istiyorum. Roxy ve Tuborg Gold imzasını taşıyan etkinlikte daha önce Dj’lik deneyimi olmayan ve yakın arkadaş olan ünlü isimler Gold’N Rock etkinliklerinde DJ setin başına geçip performans sergiliyor. Gold’n Rock geçtiğimiz iki ayda çok önemli dört isimle geride kalmıştı. Aranızda daha önce Gold’n Rock sahnesinde kimlerin olduğunu merak edenler varsa; Harun TekinKoray Candemir ve Mehmet GünsürNejat İşler Dj setinin başında yer aldılar. Şahsen ben gidemedim ama bu ünlü dört isminde neler dinlediğini ve o akşam neler çaldıklarını ben çok merak ediyorum. (Ayrıca kapıda kolumuza basılan “Roxy People” damgasını da çok sevdik belirtmek isterim. :) )

IMG_0209

Geçtiğimiz hafta (16.02.2013) mekana Hayko Cepkin ve Aylin Aslım‘ın Dj performansları için saat= 23:00 civarı gittik. Kapıda, içeri girmeye çalışan uzun bir kuyruk vardı. İçeri girdik  Hayko Cepkin ve Aylin Aslım’ın öncesinde bizi performanslara ısıtan bir Dj performans dinledik hep beraber eğlendik. Zaman ilerledi ve Hayko Cepkin’le Aylin Aslım Dj setinin başına geçtiler. Özellikle Hayko Cepkin’in güler yüzü ve inanılmaz pozitif bir enerjisi var. Gerçekten kendisine hayran bıraktı. Gece boyunca hem Aylin Aslım ve Hayko Cepkin Dj setinin başında keyif verici bir performans sergilediler, onları izlemeye gelenlerin yeri geldi makyaj çantasını, yeri geldi telefon kılıflarını, albümlerini, bıkmadan usanmadan imzaladılar. Herkese “yetişmeye çalıştılar” demiyorum, çünkü “YETİŞTİLER.”  Onları seven ve o gece orada olan herkesle beraber eğlenip, dinleyicilerinin de kaliteli müziklerle kulakların paslarını temizlediler. Şahsi olarak ikisini de tanımasam da o akşam gördüğüm ikilinin enerjilerine ve güler yüzlerine hayran kaldım. Umarım yeniden onları izleme şansımız olur. Gelemeyenler bir sonraki Hayko Cepkin- Aylin Aslım Dj performansı olursa onu “sakın kaçırmayın” derim.

IMG_5903

Gelelim bu haftaya bu hafta (23.02.2013) “Roxy Live Saturday” vardı. Sevgili Olcay’la hem muhabbet, hem de “doğru düzgün bir şeyler dinleyelim” diye çıktığımız yolculukta kendimizi Roxy’de bulduk. Roxy’nin Dj’i bizi geçmişe götürdü, günümüze getirdi ve bir çok güzel şarkı ile bizim sohbetimize eşlik etti. ( Olcay’ı da kendime benzetmeye başladım. Yakında burdaki yazıların adı “Olcay’la Rock” olursa şaşırmayın! :) ) Tam biz sohbete daldığımız sırada bir anda canlı müzik olduğunu fark ettim. Herkes sahneye bakıyordu biz öyle bir dalmışız ki konuşmaya sanki Dj çalmaya devam ediyor gibi geldi. Sahnede bulunan grubun adının “Fake” olduğunu  ve daha önceden de Roxy sahnesinde çaldıklarını öğrendim. Gruba dikkatli bakınca, davulcuyu daha önceden tanıdığımı fark ettim. Radyo Klas’ta yapmış olduğum “İrem’le Rock” programına konuk olan Yakup‘ un(Yakup Trana) davulcusu Çağdaş Yapıcılar‘dı. Grup ağırlıklı olarak “Depeche Mode” şarkıları söyledi ve gerçekten dinlenilmesi gereken bir grup olduğunu düşünüyorum. Amy Winehouse, R.E.MMaroon 5 gibi bir çok ismin şarkılarını söyledi ve söylettiler. Biz Olcay Tanberken’le çok beğendik ve çok eğlendik. Tavsiye ederiz ;)

IMG_8331

IMG_8297

Bu haftanın da sonuna geldik aslında ama; yakın zamanda kapatılacağı haberini aldığım bir mekanın bende yaratmış olduğu üzüntü nedeniyle bir kaç bir şey eklemek istiyorum. Rock müzik etkinliği yapan çok az mekan kaldı. Bu etkinliklere gidip orada olan insanları ve onların nasıl eğlendiklerini gördükçe daha fazlasına ihtiyacımız olduğunu anladım. Gün geçtikçe Taksim civarındaki bir çok mekan kapanıyor, canlı müzik yapan mekanlar gün geçtikçe azalıyor. Bir şekilde müzik sadece popüler kültürün etkisine bırakılıyor. ( Şunu da belirtmeliyim ki; bende “sadece rock müzik dinler ve her şeyi bilirim” kesinlikle demiyorum. Ben bir müzisyen ve radyo programcısı olarak elimden geldiğince takip etmeye çalışıyorum ve bununla beraber de; sevdiklerime yoğunlaşıyorum.) Benim düşüncem şu ki; olan, bitenin farkında olalım! Benden bu haftalık bu kadar haftaya yeniden görüşürüz. ;)

Fotograflar için; ManageWorks ve Kerim Aslan‘a teşekkür ederim.

IMG_5999

İrem’le Rock devam ediyor.

İrem Ezgimen (DikkatMüzik!)

Maskott’tan “Melekler Şehri”

Koray Candemir ve Serkan Çeliköz’ün Kargo grubundan ayrıldıktan sonra kurdukları yeni grupları Maskott, ilk albümleri Tuval’in 3. klibini Melekler Şehri şarkısına çekti. Moda fotoğrafçısı Evren Arasil imzalı klipte gruba oyuncu ve kemanist Lale Cangal eşlik etti.

Kargo’dan ayrildiktan sonra Maskott adi ile yollarina devam etme karari alan ikili Nirvana, Pearl Jam gibi alternatif rock muzigi efsanelerinin dogdugu sehir olan Seattle’a yerlesip, Amerika’da verdikleri basarili konserlerle ciddi bir hayran kitlesi olusturdular.

Album kayitlari icin dunyaca unlu gruplarin albumlerini kaydettigi London Bridge Studyo’larini secen ikiliye, 80’lerin en unlu gruplarindan biri olarak bugune kadar 35 milyondan fazla album satan ve “Alone” adli unutulmaz sarkilariyla bir efsane haline gelen Heart grubunun davulcusu Ben Smith eslik ediyor.

Produktorlugunu La Vida Entertainment’in ustlendigi Tuval albumunun kayitlari 1990’larda Pearl Jam ile de calisan Geoff Ott tarafindan gerceklestirilirken, album mastering islemleri Los Angeles’in unlu Capitol Records studyolarinda tamamlandi. Maskott hem Koray Candemir’in hem de Serkan Celikoz’un Turk rock muzigi deneyimlerini, yepyeni bir enerjiyle alternatif rock muziginin baskenti Seattle’dan aldiklari yepyeni bir lezzette bulusturuyor. Bu yeni enerjinin ilk imzasini ikili yepyeni albumleri “Tuval” ile atiyor. 10 sarkinin bulundugu Tuval albumu Turkiye’yi Monica Molina, Cesaria Evora, Mariza , Pink Martini , Despina Vandi gibi yabanci starlar ile tanistiran ve bu yil 10.senesini kutlamaya hazirlanan Pasion Turca tarafindan yayinlandi. Albumun Turkiye dagitimini EMI Muzik Turkiye ustleniyor.

Maskott – Melekler Şehri

Maskott’un 2.videosu “Ayışığı”na

Koray Candemir ve Serkan Çeliköz‘ün yeni grupları Maskott, Tuval adlı albümlerinin ikinci videosunu “Ay Işığı”na çekti. Albüm kayıtları için dünyaca ünlü grupların albümlerini kaydettiği London Bridge Stüdyolarını seçen ikiliye, 80lerin en ünlü gruplarından biri olarak bugüne kadar 35 milyondan fazla albüm satan ve Alone adlı unutulmaz şarkılarıyla bir efsane haline gelen Heart grubunun davulcusu Ben Smith eşlik etti. Koray ve Serkan’ın Seattle’daki evlerinde gerçekleştirilen çekimlerin yönetmenliği Elvis Titus ve Rüçhan Üner’e ait. İlk klibini Nadas adlı şarkılarına çeken ikili, şimdi de Ay Işığı adlı slow şarkıları ile müzikseverlerin karşısında.

http://www.maskottonline.com/

Maskott – Ay Işığı