Rashit ve Nazan Öncel düetine klip

kancalarTürkiye şehir müziğinin belirleyici gruplarından Rashit son albümü ‘İnsan Neslinin Sonunu’ bu yılın ortasında Ada Müzik etiketiyle yayınlanmıştı. Rashit bu albümden Nazan Öncel ile olan düet şarkısını kliplendirdi. “Kancalar” adlı şarkıda gruba eşlik eden Öncel’in görüntüleri ise Akşit Togay imzası taşıyor.

Ebru Haberal koordinasyonunda hazırlanan ‘Kancalar’ klibinin prodüksiyonu Profabrika tarafından gerçekleştirildi ve yönetmen koltuğunda Öykü Onur Tanyel var. Klipte yer alan animasyonlar stop motion tekniğiyle Özlem Akın tarafından Çek Cumhuriyeti’nde hazırlandı.

Rashit, 90’lı yılların başından beri sürdürdükleri yeraltı müzik çalışmalarını, 1999’da yayımladıkları Türkiye’nin ilk yasal punk albümü “Telaşa Mahal Yok” ile bir dönemi başlatmışlardı. Türkiye şehir müziğinin oluşmasında ve gelişiminde önemli rol oynayan ‘Telaşa Mahal Yok’ müzik dinleyicisi ve eleştirmenlerinden tam not almıştı. Bugüne dek yaptıkları şarkılarla ezberbozan Rashit “İnsan Neslinin Sonu” adlı 4. stüdyo albümü ve diğer albümler gibi, yine bir konsept albüm olma niteliği taşıyor. Prodüktörlüğünü grubun davulcusu Orkun Tunç yaparken, yine tüm şarkı sözleri grubun gitaristi ve kurucusu Tolga Özbey’in imzasını taşıyor.

‘İnsan Neslinin Sonu’nda sözler günümüz insanının duygularını yitirmesine ve mekanikleşerek kendine yabancılaşmasına neden olan modern hayata odaklanıyor: Hepimizin yaşadığı duygu hallerinden yola çıkarak, manevi arayışların kaçınılmaz olarak nihilizme ulaşmasını hikayelendiriyor. “İnsan Neslinin Sonu” grubun punk, post-punk, new-wave, post-rock, indie, garage, drone gibi batı soundları yer yer Balkan ve Asya müziği ile bütünleştirdiği bir olgunluk albümü olarak tasarlanmış. Bugüne kadar Rock’n’Coke’a 3 kez katılan ve sayısız konser ve festivalde Marilyn Manson, The Cure, Korn, Offspring, Pet Shop Boys, Dead Kennedys, The Cardigans, Simple Minds, Suede, Echo and The Bunnymen, Massive Attack, Pulp, David Byrne, Hanin Elias, Glen Matlock (Sex Pistols), Juliette Lewis and The Licks, Gallon Drunk, Teoman, Nilüfer vb. sanatçı ve topluluklarla aynı sahneyi paylaşan Rashit grubuna, bu albümde de bazı şarkılarda Nazan Öncel ve Göksel eşlik ediyor.

Rashit’ten 2. video “Çıplak Görüşme”ye!

rashitRashit geçtiğimiz Mart ayında çıkarttığı 4. Stüdyo albümü ‘’İnsan Neslinin Sonu’’ için hazırladığı ikinci videosu için ‘’Çıplak Görüşme’’ adlı şarkısını seçerek bir animasyon video hazırladı.

Oyuncu olarak Gökhan Yıldırım’ın yer aldığı videonun yapımcılığını Hakan Aytekin (Filmmilim Atölyesi) yaptı. Yönetmen ve senaristliğini Çağatay Topcu üstlendi. Görüntü yönetmeniliği ve kurgu Oğuz Arslantürk tarafından yapıldı.

Rashit ”İnsan Neslinin Sonu” albümü için ilk videoyu geçtiğimiz ay ”Kişisel Cehenemim” isimli şarkısına viral video olarak hazırlamış ve yayınlamıştı.

Sözlerini Tolga Özbey’in yazıdığı müziklerini Rashit’in yaptığı ‘’Çıplak Görüşme‘’nin sözleri;

Bir tür arınış bu
Omuzuma yüklenen
Tüm bu boş günahlardan
Yıkanmaktan farksız
Giyinik yapamazsın
Korkuların anlamsız
Çırılçıplak olacaksın
Ve bir daha asla
Utanmayacaksın
Utançları kapıda bırak
Ve öyle gir içeri
Olduğun gibi
Hatırladığım biri
Utançları kapıda bırak
Ve öyle gir içeri
Olduğun gibi
Hatırladığım biri

Festival tadında bir gece: “Açık Sahne”

aciksahneMüzik sektörünün önde gelen isimlerinden gazeteci Tolga Akyıldız, bir markaya dönüşen Popvirüs partilerinin ardından şimdi de Açık Sahne’sinde konuklarını ağırlıyor. Mart ayında Hayko Cepkin, Aylin Aslım, Ogün Sanlısoy, Kargo, Redd, Koray Candemir, Erdem Yener, Aydilge ve Melis Danışmend gibi isimlerin sahne alarak Eskici, Kung Fu, Biz, Frapan gibi genç gruplara destek verdiği muhteşem gecenin ardından, Akyıldız sahnesini bir kez daha genç gruplara ve geceye katılımlarıyla onlara görünürlük sağlayacak olan ünlü grup ve müzisyenlere açıyor.

Zaman zaman Özge Tığlı ve Tolga Akyıldız’ın “Popçu Dükkanı”nda DJ kabinine geçeceği gece eğlence ve bol bol canlı müzik vaat ediyor; tabii sürprizlere de hazırlıklı olmak lazım. Ceza, Multitap, Can Bonomo, Keremcem, Bedük, Ayça Varlıer, Mavi, Sattas, Ayşe Saran, Ete Kurttekin, Özge Fışkın, Bora Duran, Cem Özkan, Rashit, Ege Çubukçu, Genç Osman , Mert Tünay gibi birçok ünlü müzisyen Neslihan Engin, Papyon, Korkuluk ve Son Feci Bisiklet’in sahnesini desteklemek üzere Açık Sahne’nin yakınlarında olacak.

Siz de 10 Mayıs gecesi Ghetto’da olun, AÇIK SAHNE’yi başkalarından dinlemeyin.

Tolga Akyıldız ile Açık Sahne

10 Mayıs Cuma 21.45

Kapı açılış: 20:30 Fiyat: 30 TL

http://www.biletix.com/etkinlik/PGT75/ISTANBUL/tr

Anne Bu Çalan Ne? (20 Mart 2013)

ozleme_tekin_kargalarGeçtiğimiz haftaki müzik mesaim 3 ayrı konser ve yeni çıkan albümleri dinlemekle geçerken bir akşam hiç üşenmedim uzun zamandır ertelediğim arşiv düzenlemesi işime de giriştim (burada şaşırma tepkinizi duymak için kulak kabartıyorum: “yalaan??!). Bunu yaparken pek tabii ki korktuğum başıma geldi ve her “bu kez başaracağım” diye başladığım girişimim “aa bu da varmış”,”şu şarkı nasıldı yaa” gibisinden düşünce balonlarıyla beni şarkıdan şarkıya, öteden beriye ve tabii yıllardan yıllara sürükledi ve arşiv düzenleme çabalarım yine bir başka bahara kaldı:)

Önce birkaç albüm ve yeni şarkıyla başlamak istiyorum. Rock müziğimizin en iyilerinden Özlem Tekin, 7. stüdyo albümü “Kargalar”ı geçtiğimiz hafta piyasaya çıkardı. Albümle aynı adı taşıyan çıkış parçası kadar albümün geri kalanı da oldukça sert gibi duruyor, Özlem Tekin’in güçlü vokali ile “işte bu, gerçek o!” diyenleri sonuna kadar tatmin edecek bir albüm yapmış Özlem Tekin. “Kıyamet” ve “Sebepsiz Savaş”a birer extra yıldız koydum. “Öz” albümünün unutulmazları arasında yer alan “Tarlalar”ı da bu albümde yeniden yorumladığını ekleyelim. Twitter sayfasında “albümümüz çok sert bulunmuş, radyolar çalmayız demişler. Youtube’la idare ediverin” diyen Özlem Tekin’i sevenleri ve müzikten anlayanlar elbette yalnız bırakmayacaktır, neyi ne amaçla çaldıkları konusunda hep bir soru işareti ve muamma içeren günümüzün “format” radyoları varsın Özlem Tekin çalmasın, kendileri kaybeder.

hadiseGeçen yaz yayınladığı “Biz Burdayız” adlı teklisiyle son albümünden biraz daha farklı bir rotaya giren ve eller havaya modundan -şimdilik- yavaş yavaş çıkarak daha kaliteli işlere imza attığına inanmaya başladığımız Hadise‘nin yepyeni şarkısı “Visal”i radyo rotasyonunda duymaya başladık. Sözleri İsra Gülümser‘e, bestesi Tolga Görsev‘e ait olan şarkının akustik ve dans versiyonlarını da başarılı bulduğumu söylemeliyim. Zaten bu kıza ne olduysa “Düm Tek Tek”ten sonra olmuş, Avrupa’da son derece başarılı olduğu tarzından çok fazla ödün vererek farklı müzikal kalıplara sokulmuştu. Son çalışmaları ile bence yeniden umut veriyor Hadise..

RaShit‘in -bence prodüksiyon ve sound olarak da kariyerlerinin en iyisi sayabileceğim- “İnsan Neslinin Sonu” albümü ile Hüsnü Arkan‘ın “Yalnız Değiliz” albümleri yeni çıkanlar arasında gerçekten tavsiye edebileceklerim arasında. Bunlara ek olarak yeni rock gruplarından Kung-Fu ile Eskici‘yi de sound olarak başarılı bulduğumu söylemeliyim, doğrusu pek çok grup ve yeni isim çıkıyor ve her birine yetişmek neredeyse imkansız ama bu ikisini muhakkak dinlemenizi ve enerjilerini yakalamanızı öneririm.

mavi2Gelelim geçtiğimiz hafta katıldığım 3 güzel etkinliğe. Çarşamba gecesi Sakman Kulüp‘te daha önce de izleme fırsatı bulduğum ve akustik performansıyla oldukça başarılı bulduğum Mavi‘nin konseri vardı. Her defasında belirttiğim gibi duru sesi ve kendine özgü yorumu ile dikkat çeken Mavi’nin şarkılarını seviyorum. İlk albümündeki “Düş” ve “30” şarkılarıyla tanımıştım ilk. Sonrasında geçen yaz “Kaptan” adlı bir tekli yayınladı ve yılın sonlarına doğru ikinci albümünü yayınladı. “Kaptan” dışında “Bilirim”, sözü Mavi’ye müziği ise Sanne Putseys‘e ait olan “Yine Aynı Hikaye” ve  çok yakında albümün ikinci videosu olarak izleyeceğimiz Özdemir Erdoğan‘dan bir cover olan “Aç Kapıyı Gir İçeri” şarkılarını içeren EP niteliğindeki albümü seveceksiniz. Sakman’da o gece kendi şarkılarının dışında Sezen Aksu‘dan Ajda Pekkan‘a, Kayahan‘dan Zuhal Olcay‘a, Ortaçgil şarkılarından yorumunu çok beğendiğim “Dilek Taşı”na kadar popüler müziğimizin derin ve duygulu sularından çok özel şarkılar ile bir gezinti sundu bizlere Mavi. Üstelik ona eşik eden de çok yetenekli sahne arkadaşları var, sahnede gerçekten tam bir uyum içinde çalıyorlar. Bir yerlerde yakalarsanız kesinlikle kaçırmayın, magazinsel ya da sansasyonel bir kişiliği hiç olmadı ve sevdiği işi yaptığını sahnedeyken gözlerinden okuyabildiğiniz bu tatlı sesi sakın ıskalamayın derim.

candemirdanismendCuma günü geldiğinde ise müzik yazarı Tolga Akyıldız‘ın  -daha önce aklıma nasıl gelmez diye ismini fena halde kıskandığım:)- “Popçu Dükkanı” aktivitesi için İrem Ezgimen ile soluğu Ghetto‘da aldık. Tolga’ya DJ kabininde eşlik eden ve her zamanki gibi bütün enerjisiyle ışık saçan DJ Özge Tığlı 80’ler ve 90’lar Türkçe Pop seçkileri ile ortamı ısındırdıktan sonra bu geceye özel “Açık Sahne” konsepti başladı ve alternatif/rock dünyasından pek çok isim teker teker sahne almaya başladılar. Müzik dünyasına yeni merhaba diyen (ya da ilk albümlerini henüz çıkarmış demek daha doğru) Kung-Fu, Frapan, Eskici, Can Gox gibi isim ve gruplar enerjik sahneleri ile dikkat çekerken Hayko Cepkin, Redd‘in Doğan Duru‘su, Aydilge, Koray Candemir & Melis Danışmend, Erdem Yener ve Aylin Aslım gibi yıldızlar da Ghetto ortamını epey şenlendirdiler. Burada şenlik sözcüğü çok doğru bir tanımlama esasen çünkü gece tam anlamıyla mini bir müzik festivali havasında geçti. Önümüzdeki aylarda bu aktivitenin bir devamını beklemek şart ve farz oldu sanırsam çünkü o gece orada görmeyi istediğimiz, gelmesi beklenen ama çeşitli sebeplerle katılamayan pek çok müzisyeni daha Açık Sahne konsepti ile birarada izlemek oldukça keyifli olacağa benziyor:) O gece yalnızca sahnede değil salonda da epey müzisyen ve isim biraradaydı; Gökçe, Salt, Jale, Zeliha & Nazmi Sunal, Hakan Eren, Ömer Erişmen, Hakan Küfündür, Tunca Tutkun, Emre Duymaz, Nagihan Ataç, Gülçin Kocakır ve daha pek çok basın ve müzik dostu da bu gece bu keyifli partide biraraya geldi (Böyle geceler de olmasa?). Az daha unutuyordum, İrem’le Ghetto öncesinde Küçük Bronx‘ta demlendiğimizi ve enerjik sahneleri ile dikkat çeken Dekadans grubunu izlediğimizi -ve hatta Canlı Karaoke kısmında da çok eğlendiğimizi eklemek istiyorum. Çocukların sahnesi çok iyiydi, haftasonu eğlenceniz için iyi bir seçenek olabilir..


Cumartesi gelip çattığında uzun zamandır takvivimde -gelsin artık şu gün- diye bana gün saydıran Sezen Aksu & Fahir Atakoğlu & Ara Dinkjian konseri için bu kez Lütfi Kırdar‘daydık ve Figen Aslan ile beraber Sezen şarkılarını öncekilerden farklı olarak ilk kez piyano ve ud eşliğinde izlemenin bir başka keyfini yaşadık. Sezen, -geceye özel ağırlıklı olarak yavaş tempolulardan seçtiği- sevilen parçalarının dışında bestesi Ara Dinkjian’a ait olan Ahmet Kaya şarkısı “Ağladıkça”yı söylemekle kalmadı, “Sarı Gelin”‘in Ermenice & Türkçe yorumu ile de sürpriz yaptı. Bu gece için oradan oraya koşturan sevgili Gülçin Kocakır‘dan bu konserin Avea‘nın Sıradışı Müzik ‘te bu sezonki son konser olduğunu öğrendim, umarım seneye yine devam eder bu konserler serisi. Bundan önce de Michael Nyman Band ve Mostar Sevdah Reunion‘ı izleme fırsatı bulmuştum, Avea’ya bu isimleri ülkemize getirdiği için tebriklerimi iletiyorum.

Sezen Aksu Fahir Atakoglu Ara Dinkjian

Son olarak bu haftayı Pinhani‘nin “Canlı Yayın” adlı performans albümleriyle kapatmak istiyorum. İlk albümü takip eden 7 yılda bir çok konser veren başarılı grup, bu defa samimi bir ortamda, küçük bir apartman dairesinin salonunda yaklaşık 30 seyirciye bir konser vermiş ve bunu bir albümle arşivlerimize katıyorlar. Üstelik içinde kendi repertuarlarından şarkılar dışında “Bir Damla Gözlerimde”, “Bir Varmışım Bir Yokmuşum” gibi söz ya da müzikleriyle katkıda bulundıkları şarkıları, “Şairin Elinde” gibi sevdikleri başka şarkıları da söylemişler. Çıkış parçaları ise Neşet Ertaş‘a bir saygı niteliğinde: “Gönül Dağı”. Çok çok başarılı bir cover olmuş! Pinhani’nin bu çalışması bana müzik tarihimizde önemli bir yeri olan şu 80’lerin en güzel müzik olaylarından Çekirdek pinhaniSanat Evi gecelerinin elden ele dolaşan ve nadir bulunan kaset-kayıtlarını hatırlattı (Bilmeyenler için olayı kısaca özetlersek; Bülent Ortaçgil ve Fikret Kızılok tarafından 80’lerin başında Bostancı’da kurulan  Çekirdek Sanat Evi’nde hem bu iki usta hem de Ezginin Günlüğü ve Yeni Türkü gibi daha birçok solist ve grup dinletiler sunmuş ve bu kayıtlar kaset olarak o gece orada bulunan dinleyicilere dağıtılmış. Ben tabii bu kasetlerden birine -o yıllarda İstanbul’da olmadığımdan-90’ların ikinci yarısında üniversite yıllarımdaki rutin bir sahaf gezintimde rastlamış ve bu da neymiş diye bir heyecanla atlayıp olaya yıllar sonra bu şekilde vakıf olmuştum:). Diyeceğim odur ki, Pinhani’nin “Canlı Yayın” adını verdiği bu akustik performans kayıt albümü de bir şekilde biz arşivcilerin muhakkak bir köşede sakladığı Çekirdek Sanat Evi kayıtları gibi çok değerli ve çok özel bir değer taşıyor, tıpkı Sıla‘nın bir otel sahnesinin kayıtlarından derlediği “Joker” albümü gibi bu tür küçük mekanlardaki canlı kayıt albümlerinin saklanabilir ve her akla geldiğinde özenle saklandığı yerden çıkarılıp tereddüt bile etmeden dinlenebilir tarafları her zaman olmuştur.

Sertab‘ın bu haftasonu yayınlanacak yeni albümü “Sade”nin çıkış parçası “İyileşiyorum”u çok heyecanlı bulduğumu ve bu hafta DikkatMüzik!te 2 ayrı röportaj okuyacağınız müjdesini de son not olarak ekliyor, izninizle hepinizi selamlayarak kaçıyorum..

Ne diyorduk? Anne Bu Çalan Ne? Evet, işte o!:)

Müziksiz kalmayın…

Olcay Tanberken (DikkatMüzik!)

Rashit: “İnsan Neslinin Sonu”

rashit1999 Yılında yayınladığı ‘Telaşa Mahal Yok’’ albümüyle Türkiye şehir müziğinin oluşmasında ve gelişiminde önemli rol oynayan RaShit’in 4. Stüdyo albümü ‘’İnsan Neslinin Sonu’’Ada Müzik etiketiyle yayımlandı. Bugüne dek yaptıkları şarkılarla ezberbozan Rashit, kuruluşunun 20. Yılında yayınladığı bu albümü bugüne kadar yayınlanan diğer albümleri gibi, yine bir konsept albüm olma niteliğinde. Prodüktörlüğünü grubun davulcusu Orkun Tunç’un üstlendiği albümün tüm şarkı sözleri ise grubun gitaristi ve kurucusu Tolga Özbey’in imzasını taşıyor.

‘’İnsan Neslinin Sonu’’ nda sözler günümüz insanının duygularını yitirmesine ve mekanikleşerek kendine yabancılaşmasına neden olan modern hayata odaklanıyor: Hepimizin yaşadığı duygu hallerinden yola çıkarak, manevi arayışların kaçınılmaz olarak nihilizme ulaşmasını hikayelendiriyor. “İnsan Neslinin Sonu” grubun punk, post-punk, new-wave, post-rock, indie, garage, drone gibi batı soundları yer yer Balkan ve Asya müziği ile bütünleştirdiği bir olgunluk albümü olarak tasarlanmış.

12 şarkının yer aldığı albümde bir Nazan Öncel, bir de Göksel düeti ile birlikte grup tarafından tek seferde yorumlanan bir “Dombra” şarkısı (eski bir Nogay Türküsü), ritmik yapısı ve duygu olarak punk hissettiren bir şarkı ‘’Hep Yokluğa’’ bulunuyor.

Nazan Öncel’le söylenen ‘Kancalar’ şarkısı; bestesi James Bond serisinin müziklerini yapan John Barry’nin ‘Persuaders’ adlı TV dizisinin tema müziğinden esinlenilerek yapıldı. Oğuz ve Nazan Öncel’in sesleri şarkıyı bambaşka bir boyuta taşıdı.

Göksel’le söylenen ‘İki Gölge’ şarkısı; 60’larda Sandy Possey’nin ‘All Hung Up On Your Green Eyes’ şarkısının yorumu. Bülent Pozam’ın sözleriyle “Süheyl Denizci Orkestrası ve Şehrazat” tarafından 1967 yılında kaydedilmiş bir şarkı.

Müzik Danışmanılığını Jay Dobis, Murat İgor Atalay yaptı. Kapak fotoğrafı Göksel Balaban’a,
arka ve iç fotoğrafı Sema Korkmaz ve Ertuğ Dinseven’e, kapak tasarımı ise Kadir Akkara Yardımcıya ait.

“Varsın ömrümü takvimlerden çalsın yıllar”

DMC’nin bir süredir Tarkan ve Sertab Erener albümleri başta olmak üzere müzik piyasasına getirdiği “çıta üstü albüm yaparsan, satışı da iyi olur kardeşim” mantığının bu kez Nilüfer albümü ile kulağımıza ulaştığını idrak etmek zor değil.

Hani şu “Unkapanı bayram etti” klişesi vardır ya, hakikaten son zamanlarda girdiğim neredeyse tüm müzikmarketlerde fonda Nilüfer’in “12Düet” albümüne denk geliyorum ve en çok satanlar listesinde hep ilk sıralarda görüyorum. Bu gidişle çok kısa bir süre içinde en başa oynaması da kaçınılmaz olacaktır.

Nilüfer’in yaklaşık 1 senedir üzerinde çalıştığı bu “rock projesi”ni -henüz daha böyle bir albüm fikri ortada yokken- ilk kez Beyaz Show’da canlı olarak izlemiş ve şahane bir iş çıkacağının ilk sinyallerini de o zaman almıştık. Zaman bizi haklı çıkardı, Nilüfer yine sevenlerini yanıltmayacak bir işe kalkıştı ve kazanan yine o ve elbette onun çok sevilen şarkıları oldu.

Albümün çıkış parçası olan “Erkekler Ağlamaz” düetinde Şebnem Ferah, yine yeniden “şaşırtmıyor” ve bu ülkede rock müziğin en önemli temsilcilerinden biri olduğunu yüzümüze adeta çarpıyor. Müthiş vokalinden, mütevaziliğinden ve son derece karizmatik duruşundan etkilenmemenin imkanı yok. Klipte de hem Nilüfer hem de Şebnem Ferah çok uyumlu bir görüntü sergilemişler doğrusu, eğer bu projenin bir devamı olursa -ki sezgilerim “olmalı,olacak,istiyorum” diyor:)- Şebnem Ferah ile bir düet daha olmalı kesinlikle.

DikkatMüzik! diyorum ve müthiş bir buluşmaya dikkatinizi çekmek istiyorum sayın okuyucu:) Bu yılki Eurovision yolcumuz Yüksek Sadakat, 1978 yılında bu yarışmada ülkemizi Nazar grubu ile temsil eden Nilüfer’i yine bir Eurovision birincisi olan Tu Te Reconnaitras ‘ın -Nilüfer’e büyük şöhret kazandıran ‘anahtar’ şarkılardan biri olan- Türkçesi Göreceksin Kendini ‘de buluşturarak ilginç bir ilke imza atmışlar. Düet de çok başarılı, Yüksek Sadakat’in şarkıya uyan tarzı da..

Teoman‘ın rock dünyasında özenle koruduğu ‘aykırı’ duruşunu bu albümde Sensiz Olmaz düetinde de hissetmek mümkün. Üstelik bunu yaparken özel bir çabaya girişmesine ya da bağırıp çağırmasına da gerek yok, heyhat! Nilüfer’in Teoman vokaliyle sonsuz uyumu ve şarkının bu caz ve rock karışımı yeni havası, albümün en kıymetli track’lerinden birini ortaya çıkarmış.

Türk popunun klasiklerinden biri sayılan Adnan Ergil’in “Haram Geceler”i Gece Yolcuları’na çok yakışmış, tam onikiden bir seçim olmuş bu grup için. Nilüfer diskografisinde en sevdiklerimden biri olan “Hey Gidi Günler”, doğum yılımla aynı tarihte (1979) yayınlanmasına karşın bende her zaman çok daha eskiymiş izlenimi bırakmıştır ve fakat garip bir biçimde benim için hiç eskimemiştir. Ne var ki hiç bir zaman hakettiği değeri görmediğine inandığım şarkı nihayet yıllar sonra bu albümde Ogün Sanlısoy yorumu ile küllerinden adeta yeniden doğmuş. Yine zamanında nedense üzerine fazla eğilinmemiş ve hakkı verilmemiş Adnan Ergil imzalı “Uzak Dur Ateşimden”, Rashit farkı ile bu albümde sanıyorum ki çok daha fazla ilgi görecek ve kliplenecek şarkılardan biri olmayı kesinlikle başarmış.

Nilüfer’in unutulması imkansız “Sensiz Olmaz” albümünden 2 şarkı da bu albümde yeniden hayat bulmuş adeta. Badem “İntizar” ile, Hayko Cepkin ise “Aşk Kitabı” ile Nilüfer’in bu dönemine ait 2 klasiğini oldukça başarılı yorumlamışlar (Hayko Cepkin’i bu albümde çok sert bulanlar olduğunu duydum ama doğrusu ben çok beğendim, bu onun tarzı..)

Gelelim beni tam kalbimden vuran o şarkıya. Adını geniş kitlelerin ilk kez bu albümle duyduğu CİNGİ -(Selçuk Sami) Cingi/(Nedim)Ruacan/(Levent)Candaş- “Unut Gitsin”de adeta “döktürmüş”. Grup Nilüfer’e “Darılıp gücenmesin /geç kalmasın ayrılıklar / varsın ömrümü takvimlerden çalsın yıllar / aldırma ne farkeder alışmışım yokluğuna / seni sevdiğimi unut /unut herşeyimi” dizelerinde hem müthiş bir sound hem de çok iyi bir yorum ile eşlik ederken yüzünüzü geriye dönmeniz ve bir süreliğine bu alemden başka alemlere ışınlanmanız, ihtimal olmaktan çıkıp gerçek oluveriyor bir anda. Hıçkırıklar derya, gözyaşları sel olup akıyor yüzünüzden. Vallahi de billahi de..

Malt ile “Ara Sıra Bazı Bazı”, TNK ile “Selam Söyle”, 4×4 ile “Kim Arar Seni” düetleri de oldukça başarılı ama bunlara -ilk yayınlandıkları dönemden bugüne her zaman çok sevilmiş bu şarkıları biraz fazla tükettiğimizden midir nedir- diğerleri kadar bağlanamadım. Ama bu konuda gayretli olduğumu söylemeliyim, playlistimde kendileri ile yakın ilişki içindeyiz doğrusu..

Sözün özü, lafın kısası. Albüm dört dörtlük, şarkılar şahane, Nilüfer “rocks”! Daha ne olsun?

(Müzikseverlere küçük bir hatırlatma: Nilüfer’i ve ona eşlik eden rockçıları bu şarkıları ile 9 Mart’ta “Aile İçi Şiddete Son” konserinde izleyebilirsiniz. Biletler, Biletix’te: http://web03.biletix.com/etkinlik/MKGUL/TURKIYE/tr )

Olcay Tanberken
www.dikkatmuzik.com

Rock’N’ilüfer yolda: “Nilüfer ve 12 Düet”

Nilüfer’in uzun zamandır beklenen rock albümü nihayet basılıyor! Ocak ayı ortasında piyasaya çıkacak olan albümde ünlü sanatçı 12 rockçı ile düet yapıyor. 12 Nilüfer klasiğinin rock tarzında yeniden hayat bulduğu albümün adı “Nilüfer & 12 Düet” adını taşıyor. Ücret istemeden usta yorumcunun albümü için stüdyoya girenler arasında Şebnem Ferah, “Erkekler Ağlamaz”, Teoman “Sensiz Olmaz”, Yüksek Sadakat “Göreceksin Kendini”, Hayko Cepkin “Aşk Kitabı”, Gece Yolcuları “Haram Geceler” şarkılarında Nilüfer’e eşlik ediyor. Süpervizörlüğü Ozan Çolakoğlu’nun yaptığı bu heyecan verici albümde ayrıca Malt, 4X4, Rashit, Badem, Ogün Sanlısoy, Cingi ve TNK düetleri de mevcut.

Uzun süredir hayalini kurduğu projesini gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadığını söyleyen Nilüfer, “Bu albümü onların yaratıcılığı ve enerjisiyle oluşturduk. Heyecan verici bir çalışma oldu” dedi. Albüm, DMC etiketiyle ocak ayı ortasında piyasaya çıkacak.