Anne Bu Çalan Ne? (1 Temmuz 2014)

hande yenerUzun bir aranın ardından yeniden merhaba. Hem ülke hem de dünya gündeminin baştan sona umutsuzluk ve kötülüklerle dolu olması gelecek konusundaki kaygılarımızı her geçen gün daha da artırıyor olsa da teselliyi hep olduğu gibi yine ve yeniden şarkılarda arıyor, bazen buluyor bazen de hayal kırıklığına uğruyoruz. Hayat hiç kuşkusuz herkes ve herşey için bir şekilde devam ediyor, etmek zorunda..

Geçtiğimiz haftalarda İzzet Çapa‘nın gazetesi için bu yazın hit şarkılarını sorduğu birkaç isimden biri olan Ozan Doğulu, listelediği şarkıların tamamını kendi yayınlayacağı albümdekilerden gösterince elbette alay konusu olmaktan kaçamadı. Ajda-Kenan düeti “Harika” dışındaki şarkılar konusunda elbette henüz bir fikrimiz bile yok, ancak mütevazılık mevzusu elbette ki önemli bir konu. Soru yöneltilen diğer isimler elbette biraz daha akla (ve vicdana) yakın şarkılar sıralamış da olsa Türk popüler müziğinde 2014 yazını “hit şarkı” adedi bakımından “ortalama” bir yaz olarak hatırlayacağımız gayet açık.

Müzik piyasasına giriş yılı itibariyle yayınladığı albüm sayısıyla adeta rekora koşan Hande Yener‘in yeni albümü “Mükemmel”, onca güzel başarının ardından Sinan Akçıl ile girdiği (ve uzun bir süre kurtulamadığı) müzikal sıkıcılık girdabından kurtulması adına bence müzikseverler için önemli, hatta büyük bir partiyle kutlanacak kadar güzel bir gelişme. Altan Çetin imzalı “Alt Dudak” ile çıkışını yaptığı  albümü 2 CD’den ve 2×12=24 adet track’ten oluşuyor. Elbette böyle bir dönemde bu kadar fazla şarkı biraz riskli ve “lüks” bir gayret olmuş/ya da en azından remix versiyonları sonradan ilave bir diskle yayınlayabilirmiş/ ancak bu, albümü genel olarak kabul edilebilir ve dinlenilesi bir albüm olarak görmemize engel olamıyor. Tersine bu albümü eli yüzü düzgün ve pop gibi pop bir albüm olarak Yener’in kariyerinde hatırı sayılır bir yere koyacağımızı da garanti edebiliyor. “Sokak Kedisi”“Kaybol”“Unutanlar Gibi” (Mehmet Erdem ile düet) ve “Bileti Kes” gibi şarkıların yanısıra “Bir Kış Masalı” ve “Bir Köşede Yalnız” cover’larını da sevdiğimi söyleyebilirim. Hande Yener’in bu albümde beklediğini bulabilmesi için video klip ve şarkı rotasyonu yönlendirmesi konusunda bunca şarkı arasında gerçekten dinleyiciyi çok kolay yakalayacak ve etkileyecek şarkıları özenle seçmesi gerekecek. Çıkış şarkısı belki beklenenin biraz altında kaldı ancak mesela bir sonraki hamlesi için şansını Hande Yener’in tüm kariyeri içinde listenin en tepelerine oynayabilecek kadar iyi bulduğum Mert Ekren imzalı “İyi Şanslar”la deneyebilir. Peki bu albümü her yeni şarkısı çıktığında eleştiri oklarını saplamaktan -belki de böylesine değerli bir vokali, onu kaybetmekten ısrarla korkacak kadar sevdiğimizden- vazgeçemediğimiz Hande Yener’in kariyerinde nereye koyacağız? “Apayrı” ve “Nasıl Delirdim” gibi kariyerindeki 2 önemli albümün hemen ardından dozunu biraz fazla artırdığı elektronik sevdasındaki “hata” adımlarından biri -neyseki- hiç değil, ama ne yazık ki de ilk albümleri gibi dört kolla sarılabileceğimiz kadar da çarçabuk içine çekemiyor, biraz sindirmek ve süre vermek gerekiyor. Çünkü bu albüm bu süreyi hakediyor. “Mükemmel” albümü adının hakkını onikiden veremiyor belki, ancak “Yetmez Ama Evet” diyor ve bir sonraki adımı konusunda dinleyiciye yol gösterici olması bakımından sanatçının sevenlerini pekala memnun edecek bir albüm olarak arşivimize katmaktan çekinmiyoruz.

iremdericiHızla yükseldiği basamakları her yeni şarkısında geride bırakan ve müzik listelerini hep ama hep meşgul eden İrem Derici’nin henüz derli toplu (şöyle alışageldiğimiz bir 10-12 şarkılık) bir albümü yok ancak bunu belki de artık albümlerin değil tek şarkıların iş yaptığı şu zamanda bir anlamda (ya da en azından bir yere kadar) doğru bir strateji olarak görebiliriz. Çok uzun bir süre hem radyo hem de DJ listelerinden çıkmayan “Sevgin Olsun Taştan Olsun” ve “Zorun Ne Sevgilim” şarkılarının ardından geçtiğimiz haftalarda slow olmasına karşın şu mevsimde hiç de az olmayan bir ilgi gören “Kalbimin Tek Sahibine” ile çıkagelmişti. Şimdi ise 3 şarkıdan oluşan “Üç” adlı teklisiyle yeniden karşımızda. “Bir Miyiz”, “Nabza Göre Şerbet” ve “Nazende Sevgilim” şarkılarından oluşan bu mini-albüm İrem Derici severleri yine onikiden vurmak için biçilmiş kaftanO yükselişini inanıyorum ki sürdürecek ve her yeni şarkısını eminimki gözüm kapalı destekleyeceğim birkaç sesten biri olacaktır, buna kuşkum yok.. Aklıma gelip gelip gerçekten hayretle hatırladığım “O Ses Türkiye” yarışmasında Hülya Avşar dışında Hadise, Murat Boz ve Mustafa Sandal’ın böylesine güzel bir sese koltuklarını dönmemesini -İrem unutsa bile- ben unutmayacağım:)

yoncaevcimik90’lı yıllarda arka arkaya yayınladığı pek çok albümünden dillere dolanan şarkılar çıkarmayı başaran Yonca Evcimik, 2000’li yıllarla birlikte -pek çok dönem arkadaşı gibi- daha az elle tutulur ve daha az ses getiren albümler yapmış ve ne yazık ki kendini yenileyememişti. Ancak geçtiğimiz hafta yayınlanan ve aynı zamanda 15.stüdyo albümü olan “15”, Yonca Evcimik’ten nihayet “beklenen bir geri dönüş”ün sinyallerini veriyor. Çıkış şarkısı “Burası İstanbul”, piyasada “Türkçe Pop” diye gerim gerim gerinen pek çok şarkıdan daha başarılı ve enerjik. Adını daha önce pek duymadığım Okay Barış imzalı şarkı, bu genç müzisyenin adını önümüzdeki yıllarda daha sık duyacağımızı işaret ediyor. Yine aynı isme ait “Kadınım Diyorsan” da yine pekala bunu doğrular nitelikte. Özetle, çalışılmış ve düşünülmüş bir proje olduğu her halinden belli olan “15”, Evcimik’in müzik kariyerinde önemli bir albüm olarak yer alacağa benziyor.

Sahne performanslarında Sezen Aksu şarkılarını her zaman çok yakıştırdığım ve Türkiye’nin bence en iyi solistlerinden biri olmayı sürdüren Sibel Tüzün, hazırlandığı yeni albümü öncesinde bir yaz sürprizi yaparak “Kaç Yıl Geçti Aradan”a yepyeni aranjelerle yeniden hayat verdi. 4 ayrı DJ ile çalışan Tüzün’ün yorumuna en çok yakışanlardan biri de Cihat Uğurel versiyonu olmuş.

Uzun süren sessizliğini “Çak Bir Selam Canım Baksana” ile bozan ve ara verdiği zamanı iyi bir farkla kapatan Ayşe Hatun Önal‘ın şarkısı -doğrudan elektronik altyapılı olmadığı ve “daha pop” olduğu için önceki çalışmalarından birazcık ayrılsa da- bu yazın en çok dinlenen ve sevilen şarkılardan biri olduğu gerçeğinin üzerinde durmama gerek yok sanırım.

BKM Mutfak’ın başarılı oyuncularından Oğuzhan Koç‘un müzisyenlik yönünü 2013’ün son ayında yayınladığı ilk albümü “Ben Hala Rüyadayım” ile tanımıştık. Çıkış şarkısı “Ayy (Ben Hala Rüyadayım)”, üzerinden yarım sene geçmesine karşın listelerde yükselişini sürdürdü ve öyle görünüyor ki yaz boyunca da kulaklarımızda olacak. “Her Aşk Bir Gün Biter” şarkısı başta olmak üzere “Gitsem Diyorum” ve “Yanımda Olsan” gibi pek çok başarılı şarkıyı barındıran albümü arşivinize (ve anılarınıza/pop müzik belleğinize) katmamanız için aslında geçerli bir mazeretiniz yok gibi gözüküyor.

nazanoncel..Ve Nazan Öncel. Türk popunun altın yüreği ve sesi olarak daima baştacımız olarak kalacak olan biricik Öncel’den yine tadı damağımızda kalan bir “başucu” albüm daha: “Bazı Şeyler”. Bu albüm üzerine söylenecek çok şey var ama onu da böyle satır aralarına sıkıştırmayarak başlı başına kaleme alacağım bir yazıya konu etmeye söz vererek albümün çıkış şarkısı Tarkan düetli “Hadi O Zaman”dan çok çok daha fazlası olduğu tüyosunu verelim..

Mutlu ama daha ziyade gelecek adına “umut dolu” yazlara..

Olcay Tanberken (DikkatMüzik!)

 

Anne Bu Çalan Ne? (5 Mayıs 2013) -“İyi ki doğdun Hakan Eren!”

DSC_02225 Mayıs 2013 Pazar akşamı, Beyoğlu’nun hem sıcak atmosferi hem de Perşembe akşamları Jale’nin çok özel sahnesi ile sevdiğimiz Çiçek Bar’da, bir daha yaşanması zor olan bir gece yaşadık. Her biri çok değerli bir dolu yıldız, müzik dünyasından ve basından pek çok isim ve sevgili müzik dostları ile birlikte orada bulunmamızın tek bir nedeni vardı: Müzik yapımcısı ve radyo programcısı Hakan Eren, 50 yaşına girmişti ve belki de hayatının en keyifli doğumgünlerinden birini dün gece en sevdiği dostları ile birlikte kutladı..

DSC_0322Jale‘nin söylediği şarkılarla başlayan gece tam bir açık sahne konseptinde devam etti ve geceye katılan hemen hemen çoğu sanatçı sıralama olmaksızın sahneye çıkarak söyledikleri şarkılarla baştan sona keyifli bir geceye imza attılar. Seçil Heper‘den Zeliha Sunal’a Coşkun Demir‘den Tülay Özer‘e, Nur Yoldaş‘tan Ersan Erdura’ya, Bilgen Bengü‘den Seyyal Taner‘e, Nur Yoldaş‘tan Semiha Yankı‘ya pek çok ses en güzel şarkılarıyla sahne aldılar. Baha Boduroğlu, Rana Alagöz, Ersan Erdura, Bilgen Bengü ve Fatih Mühürdar‘ın birlikte sözlerini Hakan Eren’e uyarlayıp söyledikleri “Ankara’nın Bağları” türküsü ise geceye damgasını vurdu, herkesi kırdı geçirdi. Ardından herkes o buğulu dev sesiyle Yeliz’in sahneye çıkıp şarkı söylemesini beklerken birden karşımıza gelin duvağıyla çıkması gecenin diğer sürprizi oldu. Yeliz ve Hakan Eren’in evlilik hikayesi gece boyunca hem salonda, hem de sosyal medyada çok konuşuldu. Böyle bir gecede neredeyse tüm dostlarını birarada gören Hakan Eren’in mutluluğu gözlerinden okunurken, pikap şeklindeki yaş pastasını Neşe Karaböcek, Seçil Heper ve Seyyal Taner ile birlikte kesti.

DSC_0242

Peki dün gece Çiçek Bar’da başka kimler mi vardı?

DSC_0276Neşe Karaböcek, Seçil Heper , Seyyal Taner , Salim Dündar, Selcuk Ural , Yeliz, Ersan Erdura, Soner Arıca , Reyhan Karaca , Nazmi Sunal, Zeliha Sunal , Nurhan Damcioglu , Nazan Şoray, Tülay Özer, Semiha Yankı, Rana Alagöz, Güzin Sokullu, Baha Boduroglu, Ercan Turgut , Nur Yoldaş , Coşkun Demir, Fatih Mühürdar, Cumhur, Demet Sağıroğlu, Yonca Evcimik, Merih Ermakastar, Nerhan HepĢen, Atilla Atasoy, Mine Mucur, Erdener Koyutürk, Emir Ersoy, Nadide Sultan, Mine Koşan, Bora Ebeoğlu, Tülin ile Zafer, Sevda Karaca, Ahmet Koç, Sibil, Cenk Taşkan, Ertan Öztaş, Nino Varon ve Atakan Ağdaş‘ın katılıp sahne aldığı geceye ayrıca Eren Yorulmazer, Nurcan Sabur, Neslihan Yargıcı, Özgür Aras, Stelyo Pipis, Asu Maro, Yavuz Hakan Tok, Şeref Umut, Yelda Önen, Nur Öztürk, Ergun Yıldız, Yelda İpekli, Seçil Süslü, Radyo D ailesi ve Meriç Bayraktaroğlu gibi müzik ve sanat dünyasından pek çok isim..

Geceye katılan hemen herkes tıpkı benim gibi düşünüyordu aslında, 80’li yıllarda yayınlanan TRT yılbaşı programlarından adeta farksızdı dün gece. Hakan’ın doğumgünü vesile oldu, bizim de böyle bir dev kadroyla içli dışlı bir gecede eğlenmeye ihtiyacımız varmış galiba biraz. Geceye katılan dostlarımdan sevgili Twitpaşa‘ya da söylediğim gibi; işte egosu olmayan gerçek sanatçılar, hepsi aynı gecede biraraya gelmeyi başarmışlar!  Hem madem orada bulunan herkes olarak bu doğumgününü çok sevdik,  bence her sene geleneksel olarak bu eğlenceyi yaşamaya hakkımız var, öyle değil mi? Evet, tekrarlanmalı  kesinlikle!

Uzun yıllardır hayatımızda olan Hakan Eren’i Radyo D’de ilk başladığı “Geçmiş Bahar Mimozaları”nda dinlerdim 90’ların sonlarına denk gelen üniversite yıllarımda. Hem o programında hem de “Bir Zamanlar”da konuk ettiği şarkı ve şarkıcılar artık o kadar çoğalmıştı ki radyolara sığmadı, partilere taştı, pek çoğu yıllar sonra ilk kez CD üzerinde dinleyiciyle buluştu, buluşmaya devam ediyor, ‘Gazino Show’ gibi dev bir konsept konsere kadar uzanıyor.. Bu başarı hikayesi hiç bitecek gibi de durmuyor, çünkü Hakan’ın enerjisi ve işine olan bağlılığı inanılmaz. Hele kurduğu Ossi Müzik ile gün yüzüne çıkardığı şarkılar ve yeniden basılan eski albümler.. Plaklar üzerinde kalmaktan kurtulup dijital formata aktarıldıkları için gelecek neslin müzikseverleri Hakan Eren’e teşekkür etmesin de ne yapsın?

O her daim örnek aldığım müzik adamlarından biri oldu gerçekten, yeri geldi farklı radyolarda aynı saatlerin yayıncıları da olduk ama biliyordum ki onun dinleyicileri de kendisi gibi her zaman özeldi ve bir ağabeyim, bir ustam olarak Hakan Eren’in yeri ayrıydı benim için.

Şöyle de desem/desek yeri aslında; Müziğin olduğu yerde bir kaç dost var ise eğer, onlardan biri büyük ihtimalle Hakan Eren’dir, değilse de en azından onu tanıyan, seven birileridir:) İyi ki doğdun Hakan Eren, iyi ki doğdun ve müziği bize yeniden ve yeniden sevdirdin. Nice müzik dolu yıllara!

Olcay Tanberken (DikkatMüzik!)

DSC_0314

Anne Bu Çalan Ne? (27 Haziran 2012)

Yaz sıcaklarının iyiden iyiye bastırdığı şu günlerde popüler müziğin de arka arkaya yeni albüm ve şarkılar ile dolup taştığını görüyoruz. Bu hafta müzik dünyasından aklımdaki bazı notlarımı paylaşmak istiyorum:

* Harun Kolçak’ın son albümü “Yeniden Doğuyorum”u epeydir yazmak istiyor ama fırsat bulamıyordum. Epey ses getiren ve Kolçak’ı 90’lı yılların en önemli müzisyenlerinden biri olarak görmemizi sağlayan ilk 2 albümünden beri ilk kez bir Harun Kolçak albümüne bu denli pozitif yaklaşabiliyorum. Mert Ekren imzalı çıkış şarkısı “Bahanem Yok” dışında “Vazgeçilmez” ve “Kaybetmem”  ile albüme adını veren  -sözleri Kolçak, müziği Garo Mafyan imzalı- şarkısı bu albümü arşivinize katmanız için yeterli sebeplerden birkaçı. Elbette bunda Harun Kolçak’ın müzisyen kimliğinin bu albümde bir kez daha göze çarpmasının önemli bir etkisi mevcut..

* Zerrin Özer ile özdeşleşen, Fikret Şeneş‘in sözlerini yazdığı “Ağlayamıyorum”, birkaç yıl önce Emre Altuğ tarafından cover’lanmış ve yıllar sonra şarkı yeniden hatırlanmıştı. Ancak ne yalan söyleyeyim, sözleri ve duruşu itibarile pekala bir kadın vokale çok daha yakışan bir şarkıydı ve bu kez Ebru Yaşar, yepyeni bir aranje ile şarkıya yeniden hayat verdi. Yeni düzenlemesini de, Ebru Yaşar’ın “pop” söyleyişini de gayet yerinde buldum. Şarkı da zaten zamanında kendini kanıtladığı için iyi bir dinlenme oranı yakalaması olası..

* Şu sıralar aldığım en güzel haberlerden biri Yaşar Plak‘ın bazı eski longplay albümleri yeniden basacak olması. Hem de CD üzerinde değil, doğrudan orijinal formatı olan plak şeklinde! Nilüfer ve Ajda Pekkan‘ın 80’li yıllarına uzanıp “Bir Selam Yeter”,“Sensiz Olmaz” ve “Sen Mutlu Ol” albümlerine, ve ayrıca Ferdi Özbeğen‘in “Bir Sır Gibi”  albümüne çok yakında ulaşabiliyor olacağız ve bu hazineler evlerimize ilk halleri olan LP formatında girip pikaplarımıza konabilecek. Son dönemde yurtdışında da günden güne yayılan “Back to Black” furyasıyla o siyah ve çok çekici olan plaklar bir kez daha pikaplarımızda bütün keyifleriyle dönecek yani sizin anlayacağınız..

* Nilüfer demişken, geçtiğimiz sene boyunca hastalığı nedeniyle zor günler geçiren ve tedavisi başarıyla tamamlanan sanatçı hayranlarıyla buluşacağı günleri sabırsızlıkla beklediğini açıklamıştı. Ankara’daki Panora Alışveriş Merkezi’nde 4 Temmuz Çarşamba günü sahne alacağı duyurulan Nilüfer’i sevenlerinin yalnız bırakmayacağına eminim..

* Geçtiğimiz haftasonunun en güzel olayı hiç kuşkusuz MetroCity‘deki “Şimdi 90’lar” partisiydi. Hakan Eren‘in DJ’liğinde Yonca Evcimik, Deniz Seki, Harun Kolçak, Jale, Demet Sağıroğlu, Ferda Anıl Yarkın, Eda-Metin Özülkü ve Hazal‘ın sahne aldığı gecede 90’lar ile büyüyen kitle bütün heyecanıyla oradaydı ve gece boyunca şarkılarla/görüntülerle tam bir 90’lar nostaljisi yaşandı. Bu proje kesinlikle devam etmeli..

* Türkiye’nin ilk özel radyolarından biri olan Radyo Klas, bir süre önce yönetimle birlikte isim değişikliğine de gitmiş ve Klas POP adını almıştı. Radyo yönetimi, daha radikal bir karar alarak grubun diğer radyosu NumberOne Fm‘in Türkçesini yapmaya karar verdi ve böylece Number1TURK Fm doğdu. Eşzamanlı olarak da Number1TURK Tv yayına başlarken, Türk popüler müziği 2 yeni kanal ile tanışmış oldu böylelikle. Başarılar diliyoruz..

Müzikle kalın!
Olcay TANBERKEN (DikkatMüzik!)

Yonca Evcimik’ten “Beşi Bir Yerde”

Birçoğu artık müzikmarketlerde bulunamayan 90’lı yıllar albümlerinin yeniden piyasaya sürüldüğü şu günlerde bir sürpriz de Şahin Özer’den geldi. Yonca Evcimik’in ilk albümlerinden 5’i artık tek pakette müzikseverlere ulaşıyor. Abone(1991), Kendine Gel (1993), Yonca Evcimik 94 (1994), Yaşasın Kötülük (1997) ve The Best Of Yoncimix Remixes (2002).

”5’i 1 Yerde” adıyla yayınlanan paket Evcimik’in yayınlandığı dönemde en çok tutan ilk 3 albümünü, 1 teklisini, ve bir de remix albümünü içeriyor.