Zorlu Center, 22-23 Ağustos tarihlerinde Türk Sanat ve Türk Pop müziğinin unutulmaz seslerini ve şarkılarını ziyaretçileriyle buluşturacak. “Zorlu Park Gazinosu” konseptiyle Zorlu Center Meydan Katı Park alanında yer alacak konser serisinde Neşe Karaböcek’ten Muazzez Abacı’ya; Seyyal Taner’den Semiha Yankı’dan Yeliz’e kadar gazinoların büyük starları İstanbul’da gazino günlerini yaşatacaklar.
Maksim, Çakıl, Aşiyan, Bebek Belediye, Taşlık ve daha niceleriyle unutulmaz gazino geceleri “Zorlu Park Gazinosu”nda yeniden izleyenlerle buluşuyor. Muazzez Abacı, Neşe Karaböcek, Seyyal Taner, Yeliz gibi Gazino neon lambalarında, gazete ilanlarında yıllar boyu isimleri parlayan gazino günlerine damgasını vurmuş büyük yıldızlar ilk kez Zorlu için Hakan Eren Prodüksiyon’u ile bir araya geliyor.
22 Ağustos Cumartesi akşamı saat 21:00’den itibaren Neşe Karaböcek, Seyyal Taner, Semiha Yankı, Ersan Erdura, Nur Yoldaş, Bilgen Bengü, Funda ve Ercan Turgut’un sahne alacağı gecenin öncesinde geçmişin en güzel yabancı şarkılarıyla saat 14:00’de Dj Mert Levent, saat 16:00’da 90’lar partisi ile Dj.Olcay Tanberken ve konukları Uhde Seçil, Sibel Alaş ve Ferda Anıl Yarkın kısa performanslar sergileyecek. Zorlu Park Gazinosu’nda Yeşilçam’ın efsane yıldızlarına, hatıralarda yer etmiş unutulmaz filmlerin unutulmaz şarkılarına adeta bir saygı duruşu yapılacak. Elhan Tok ve konuğu Belkıs Özener’in canlı performansları ile Yeşilçam şarkıları saat 18:00’de izleyiciler ile buluşacak; saat 19:00’da ise Dj.Naim Dilmener ile unutulmaz 45’likler ve o şarkılara hayat veren Selçuk Alagöz, Rana Alagöz, Parla Şenol ve Sevda Karaca kısa performanslarıyla izleyicilere unutulmaz anlar yaşatacaklar.
Festivalin ikinci gecesi olan 23 Ağustos Pazar akşamı ise saat 21:00’de Muazzez Abacı, Yeliz, Metin Ersoy, İskender Doğan, Tüdanya, Yeşim, Coşkun Demir ve Semiha Yankı sevilen şarkılarını seslendirecek. Gecenin öncesinde ise geçmişin en güzel yabancı şarkılarıyla saat 14:00’te Dj.Serdar Ayyıldız; sonrasında saat 15:30’da Dj.Yavuz Hakan Tok’la Ah Mazi Partisi ve konukları Mine Koşan, Güzin ile Baha, Rezzan Yücel ve Meral-Zuhal bir döneme damgasını vurmuş şarkılarını seslendirecek
Sahnelerin en eğlenceli ve en dinamik yıldızlarından Zeliha Sunal yine aynı gün saat 17:30- 19:00 arası rengârenk bir şova imza atarken konukları arasında yer alan Alpay, Tülay Özer ve Selçuk Ural 70’ler, 80’ler ve 90’lar da hit olmuş şarkılarından kısa canlı performanslar sergileyecekler. 21:00’deki performanslar öncesi ise saat 19:00’da Dj Hakan Eren’in Bir Zamanlar partisinde konukları ise Işıl Yücesoy, Gökben, Kartal Kaan ve Banu Kırbağ olacak.
22 Ağustos Cumartesi ve 23 Ağustos Pazar günleri saat 14:00’de başlayıp 23:30’a dek kesintisiz devam edecek BİR ZAMANLAR festivali, ücretsiz olarak izlenebilecek. İzleyenler nostalji, eğlence ve sürprizlerle dolu iki gün yaşayacaklar. Girişin ücretsiz olduğu
Zorlu Park Gazinosu Programı:
GİRİŞ ÜCRETSİZDİR…
22 Ağustos Cumartesi:
14.00-16.00: DJ.Mert Levent ‘Black and White House Section’partisi ile Yabancı Müzikler
16.00-18.00: DJ.Olcay Tanberken ile Şimdi 90’lar Partisi (Konuk Sanatçılar: Uhde Seçil, Ferda Anıl Yarkın, Sibel Alaş)
18.00-19.00: Elhan Tok ile Yeşilçam Şarkıları (Konuk Sanatçılar: Belkıs Özener ve Barkın )
19.00-21.00: DJ.Naim Dilmener ile 45’likler partisi (Konuk Sanatçılar: Rana Alagöz, Selçuk Alagöz, Parla Şenol, Sevda Karaca)
21.00-23.30: NEŞE KARABÖCEK, Seyyal Taner, Semiha Yankı, Ersan Erdura, Nur Yoldaş, Bilgen Bengü, Funda ve Ercan Turgut
23 Ağustos Pazar:
14.00-15.30: DJ.Serdar Ayyıldız ile 60’lar, 70’ler 80’ler ‘Roller Disco’ partisi ile Yabancı Müzikler
15.30-17.30: DJ.Yavuz Hakan Tok ile “Ah Mazi” partisi (Konuk Sanatçılar: Mine Koşan, Rezzan Yücel, Meral Zuhal, Güzin ile Baha)
17.30-19.00: Zeliha Sunal ile 70’ler, 80’ler ve 90’lar (Konuk Sanatçılar: Alpay, Tülay Özer, Selçuk Ural)
19.00-21.00: DJ.Hakan Eren ile Bir Zamanlar partisi (Konuk Sanatçılar: Işıl Yücesoy, Kartal Kaan, Banu Kırbağ, Gökben)
21.00-23.30: MUAZZEZ ABACI, Yeliz, Metin Ersoy, Tüdanya, İskender Doğan, Yeşim, Coşkun Demir ve Semiha Yankı
5 Mayıs 2013 Pazar akşamı, Beyoğlu’nun hem sıcak atmosferi hem de Perşembe akşamları Jale’nin çok özel sahnesi ile sevdiğimiz Çiçek Bar’da, bir daha yaşanması zor olan bir gece yaşadık. Her biri çok değerli bir dolu yıldız, müzik dünyasından ve basından pek çok isim ve sevgili müzik dostları ile birlikte orada bulunmamızın tek bir nedeni vardı: Müzik yapımcısı ve radyo programcısı Hakan Eren, 50 yaşına girmişti ve belki de hayatının en keyifli doğumgünlerinden birini dün gece en sevdiği dostları ile birlikte kutladı..
Jale‘nin söylediği şarkılarla başlayan gece tam bir açık sahne konseptinde devam etti ve geceye katılan hemen hemen çoğu sanatçı sıralama olmaksızın sahneye çıkarak söyledikleri şarkılarla baştan sona keyifli bir geceye imza attılar. Seçil Heper‘den Zeliha Sunal’a Coşkun Demir‘den Tülay Özer‘e, Nur Yoldaş‘tan Ersan Erdura’ya, Bilgen Bengü‘den Seyyal Taner‘e, Nur Yoldaş‘tan Semiha Yankı‘ya pek çok ses en güzel şarkılarıyla sahne aldılar. Baha Boduroğlu, Rana Alagöz, Ersan Erdura, Bilgen Bengü ve Fatih Mühürdar‘ın birlikte sözlerini Hakan Eren’e uyarlayıp söyledikleri “Ankara’nın Bağları” türküsü ise geceye damgasını vurdu, herkesi kırdı geçirdi. Ardından herkes o buğulu dev sesiyle Yeliz’in sahneye çıkıp şarkı söylemesini beklerken birden karşımıza gelin duvağıyla çıkması gecenin diğer sürprizi oldu. Yeliz ve Hakan Eren’in evlilik hikayesi gece boyunca hem salonda, hem de sosyal medyada çok konuşuldu. Böyle bir gecede neredeyse tüm dostlarını birarada gören Hakan Eren’in mutluluğu gözlerinden okunurken, pikap şeklindeki yaş pastasını Neşe Karaböcek,Seçil Heper ve Seyyal Taner ile birlikte kesti.
Peki dün gece Çiçek Bar’da başka kimler mi vardı?
Neşe Karaböcek, Seçil Heper , Seyyal Taner , Salim Dündar, Selcuk Ural , Yeliz, Ersan Erdura, Soner Arıca , Reyhan Karaca , Nazmi Sunal, Zeliha Sunal , Nurhan Damcioglu , Nazan Şoray, Tülay Özer, Semiha Yankı, Rana Alagöz, Güzin Sokullu, Baha Boduroglu, Ercan Turgut , Nur Yoldaş , Coşkun Demir, Fatih Mühürdar, Cumhur, Demet Sağıroğlu, Yonca Evcimik, Merih Ermakastar, Nerhan HepĢen, Atilla Atasoy, Mine Mucur, Erdener Koyutürk, Emir Ersoy, Nadide Sultan, Mine Koşan, Bora Ebeoğlu, Tülin ile Zafer, Sevda Karaca, Ahmet Koç, Sibil, Cenk Taşkan, Ertan Öztaş, Nino Varon ve Atakan Ağdaş‘ın katılıp sahne aldığı geceye ayrıca Eren Yorulmazer, Nurcan Sabur, Neslihan Yargıcı, Özgür Aras, Stelyo Pipis, Asu Maro, Yavuz Hakan Tok, Şeref Umut, Yelda Önen, Nur Öztürk, Ergun Yıldız, Yelda İpekli, Seçil Süslü, Radyo D ailesi ve Meriç Bayraktaroğlu gibi müzik ve sanat dünyasından pek çok isim..
Geceye katılan hemen herkes tıpkı benim gibi düşünüyordu aslında, 80’li yıllarda yayınlanan TRT yılbaşı programlarından adeta farksızdı dün gece. Hakan’ın doğumgünü vesile oldu, bizim de böyle bir dev kadroyla içli dışlı bir gecede eğlenmeye ihtiyacımız varmış galiba biraz. Geceye katılan dostlarımdan sevgili Twitpaşa‘ya da söylediğim gibi; işte egosu olmayan gerçek sanatçılar, hepsi aynı gecede biraraya gelmeyi başarmışlar! Hem madem orada bulunan herkes olarak bu doğumgününü çok sevdik, bence her sene geleneksel olarak bu eğlenceyi yaşamaya hakkımız var, öyle değil mi? Evet, tekrarlanmalı kesinlikle!
Uzun yıllardır hayatımızda olan Hakan Eren’i Radyo D’de ilk başladığı “Geçmiş Bahar Mimozaları”nda dinlerdim 90’ların sonlarına denk gelen üniversite yıllarımda. Hem o programında hem de “Bir Zamanlar”da konuk ettiği şarkı ve şarkıcılar artık o kadar çoğalmıştı ki radyolara sığmadı, partilere taştı, pek çoğu yıllar sonra ilk kez CD üzerinde dinleyiciyle buluştu, buluşmaya devam ediyor, ‘Gazino Show’ gibi dev bir konsept konsere kadar uzanıyor.. Bu başarı hikayesi hiç bitecek gibi de durmuyor, çünkü Hakan’ın enerjisi ve işine olan bağlılığı inanılmaz. Hele kurduğu Ossi Müzik ile gün yüzüne çıkardığı şarkılar ve yeniden basılan eski albümler.. Plaklar üzerinde kalmaktan kurtulup dijital formata aktarıldıkları için gelecek neslin müzikseverleri Hakan Eren’e teşekkür etmesin de ne yapsın?
O her daim örnek aldığım müzik adamlarından biri oldu gerçekten, yeri geldi farklı radyolarda aynı saatlerin yayıncıları da olduk ama biliyordum ki onun dinleyicileri de kendisi gibi her zaman özeldi ve bir ağabeyim, bir ustam olarak Hakan Eren’in yeri ayrıydı benim için.
Şöyle de desem/desek yeri aslında; Müziğin olduğu yerde bir kaç dost var ise eğer, onlardan biri büyük ihtimalle Hakan Eren’dir, değilse de en azından onu tanıyan, seven birileridir:) İyi ki doğdun Hakan Eren, iyi ki doğdun ve müziği bize yeniden ve yeniden sevdirdin. Nice müzik dolu yıllara!
Sizlerede söz verdiğim gibi geçtiğimiz hafta gerçekleştirdikleri stüdyo provasının ardından yorgun bir halde yakaladığım “Kuma” grubu ile yaptığımız sohbet artık İrem’le Rock’ta :)
Kuma nasıl kuruldu?
Geveze: Rol’u bundan 5 sene önce Foça’da seyrettim ve onların takipçisi oldum. Her sene düzenli olarak Rol’u orda seyretmeye,kışında burda dinlemeye başladım. Benim kafamda bir albüm projesi vardı. Bir ara Hakan’a biraz anlattım endişeli bir şekilde ve Hakan “Olur.” dedi. Beraber yapalım dedi. Bende çok heyecanlandım ve ardından “Sertan’da olur mu acaba?” diye telefonda konuştuk ve öyle başladık.
Biz Geveze’yi Radyo’dan, Yelken’den ve daha bir çok yerden biliyoruz ama müzik ne zaman başladı onun hayatında?
Geveze: Aslında radyoculuktan önce ben barlarda şarkıcılık yapıyordum.İkinci ve üçüncü sınıf barlarda uzun süre şarkıcılık yaptım. Tabii şarkıcı olduğumdan değil o dönemde paraya ihtiyacım olduğundan. O dönemde bir şekilde para kazanmak gerekiyordu. Aslında hakkikaten “Rol” nezaket edip beni kendi aralarına dahil ettiler yoksa yani öyle dinlenilebilir bir ses değilim yani ( :) ) Bak şimdi konserlerde Hakan’ın biraz yanlar beyazladı son konserlerden sonra sürekli boyuyor yanı :D gencecik çocuktu yaşlandı yemin ediyorum şu “Kuma” hikayesi çıktığından beri beş yaş daha yaşlandı. Bak Sertan’ın da saçları vardı sinir sıkıntıdan da Sertan saçları döktü yani o noktadayız :)))
Bay J ile daha önce yapmış olduğunuz bir çok proje vardı. Zeliha Sunal ile devam ediyorsunuz, en son Olimpia konseriniz vardı.. 3 farklı projeniz var.
Geveze:3 farklı proje ve hepsi başka başka işler… Zeliha Sunal ile yaptığımız “Neşeli Maşrapa” hem de “Geveze ve Zeliha Sunal’la Siz Söylüyorsunuz, Biz Çalıyoruz.” hakikaten büyük iki proje yapıyoruz ama “Fazla mesai” ve “Kuma” benim evim gibi öyle söyleyebilirim. Bunlar benim için bir proje değil çünkü hakikatten eğleniyoruz. “Fazla Mesai” içinde “Kuma” içinde aynı şekilde onlar bizim için eğlence…
Şimdi ki sorumu Sertan’a yöneltmek istiyorum. Sen hem Ogün Sanlısoy ‘la çalışıyorsun, hem “Rol” grubu ile sahnedesin hem de “Kuma” da çalıyorsun. Zamanın nasıl yetmesini sağlıyorsunuz? Aynı zamanda da diğer ekip arkadaşların kimlerle çalışıyor?
Sertan: Bazen zaman yetmiyor ama bir çözüm ve alternatif bulabiliyoruz. Benim yerime başka bir arkadaşım gidebiliyor. Bu şekilde oluyor…
Peki diğer grup üyeleri de başkaları ile çalışıyor mu?
Hakan: Uğur’da bir çok kişi ile çalışıyor. Bir tek ben “Rol” ve “Kuma” gruplarının demirbaşıyım.
Sertan: ama Hakan’da radyo programı yapıyor kendince…
Hakan: Evet benimde hobi olarak yürüttüğüm internet radyom var.
Peki şarkı sözlerinin çoğunluğunu Hakan yazmış. Şarkıların sözlerine bakınca bir yandan yalnızlıktan yakınan bir yandan da aslında bir bıkmışlık olan durumda var. :) Biraz tutarsızlık var bunu neye borçluyuz?
Hakan: eee yaştan kaynaklanıyor… :)) Yani bir sürü şey yaşıyorum yazarken şarkıları ve yaşadığım şeylerden esinlenerek birşeyler yazıyorum. Onun içinde bıkmışlıkta var, aşkta var, sevgide var, nefrette var, hepsi var…
Bir andan çok duygusal bir ruh haline burunurken başka bir şarkıda da “adam bıkmış hayatından ya gitsin çevresindekiler” dememe sebep oldu.
Hakan: Bende genel olarak var o… Ruhumun yüzlerce parçaya bölünmüşlüğü var bende ve bu yüzden ne çıkacağı hiç belli olmuyor şarkı yazarken. hangi ruh haline denk gelirse o çıkıyor.
Son klibiniz “Yalnızım yine” şarkısına çekildi. Ben klibi izlediğimde çok şaşırdım çünkü öyle bir klip beklemiyordum. Grubun tamamını bol bol göründüğü bir klip bekliyordum. Neden öyle bir formatta çekmek istediniz?
Geveze: Bizim klibimiz diye söylemiyorum ama ben çok seviyorum o klibi… Bence son yıllarda seyrettiğim en güzel klip çok samimi söylüyorum bunu… Bence yalnızlığı en iyi anlatılatabilecek şey kuma içilmiş resimler çünkü bir anda yok oluyor, siliniyor. Renk tonu olarakta toprak rengi, pastel renk yalnızlığı çok güzel anlatan renk… Resimlerin kuma çizilmiş olmasın da böyle bir gönderme de var. Ben yine aynı şeyi söylüyorum bence son zamanlarda çekilmiş yalnızlığı en iyi anlatan klip olduğunu düşünüyorum.
Ben sizin ilk klibiniz olan “Bahane” şarkısını çok eğlenceli ve güzel buldum. Bu şarkınızın klibi için ne söylemek istersiniz?
Geveze: Bence o kliple ilgili Hakan’ın yorumu tektir ve bence üzerine her hangi bir yorum söylenemez. Hakan’ın bu şarkı ile ilgili yorumu ” Bol kızlı klip” oldu.
“Rol” aktif halde konser veriyor ve Kuma’nın da böyle bir düşüncesi var mı?
Geveze: Var. Temelde var.
Hakan: Düşünüyoruz tabii ki neden olmasın? Fakat Geveze’nin de radyo programı olduğu için sabah erkenden onun saatlerinin de uygun olması gerekiyor. Çünkü saat 05:00 te uyanan bir adam olduğu için…
Geveze: Biz bazen Hakan’la twitter’da denk geliyoruz. Hakan saat 06:15 yada 06:20 civarında tweet atmış oluyor bende “Günaydın” diye tweet atıyorum ondan “günaydın” diye cevap geliyor. Biliyorum ki ben uyuyorken o gece boyunca uyanık oluyor ve hayata devam ediyor ama benim öyle bir şansım yok. Gece en azından 12:00 – 01:00 bilemedin en geç 02:00 gibi uyumam gerekiryor ama yine de aktif olarak bir yerlerde çalmak niyetindeyiz.
Geveze bir radyo programcısı olarak “Kuma” albümünü eleştirse ne derdi?
Geveze: Açıkcası benim bu albümle ilgili her hangi bir eleştirim yok. Ben Hakan’ın şarkılarını çok beğeniyorum. Bu albüm için çok güzel şarkılar yazdı.
Hakan: Eleştirilebilecek tek şey belki çok hızlı yaptık. Açıkcası hızlı olmasına rağmen bizim içimize sindi. Albümü kırk gün gibi bir sürede yaptık prodüktörümü Alp ERSÖNMEZ‘e kalsa iki yılda biterdi (:D ) o yüzden tek eleştirile bilecek yanı belki prodüktör açısından o olabilir. onun haricinde çok güzel bir albüm…
Geveze: Eleştirebileceğim yanı şu olabilir. Tanıtım o kadar kötü yapıldı ki; müzik piyasasında olan hiç kimsenin haberi olmadı. Gerçekten çok üzücü, hakikatten bu böyle ciddi bir emek sarf etti ama plak şirketi bunu çok fazla tanıtmadı. Benim çok sevdiğim arkadaşlarım var müzik sektörünün içinde zaman zaman muhabbet ederken dinletiyorum “Abi süper şarkı yeni mi çıktı? Bunu çalalım” diyen insanlar var. Tabii albüm çıkalı sekiz ay olmuş…
Geçtiğimiz günler de facebook hesabında “Yalnızım Yine” klibini paylaşmışsın. Paylaşımının üzerine de ” Bugün bir radyo progracısı arkadaşımla görüştüm. Ben radyo programcısı olduğum için şarkımın çalınamadığını söyledi.” demişsin.
İki ay evvel bir radyo istasyonun yöneticisi bir arkadaşıma “oğlum niye çalmıyorsunuz? Şarkı da çok güzel sizin kalem bir şarkı neden çalmıyorsunuz? Daha vasat şarkıları çalarken” dedim. Cevabı ” Çok problem oluyor sende radyo programcısısın sunan arkadaş ne diyecek? Geveze’nin şarkısını çalıyoruz diyince başka bir radyo’ya gönderme olacak. O yüzden yayın yönetmenimiz istemedi,çalmıyoruz.” dedi. Bu sebep yüzünden şarkımızın veto gördüğü ve bunu benimde bildiğim dört, beş tane radyo var ama bunlarında dışında da yoğun olarak çaldığını bildiğim radyolarda var.
Problem aslında şu; bu masanın etrafında bulunan herkes hayatının bir ayını bu işe adadı. Hakikatten stüdyo’da yatıp, stüdyo’da kalktık. Bazı geceler 02:00 – 03:00 ‘e kadar çalışıldı. Bu iş için çok ciddi bir emek harcandı ve bu sadece kişi emeği değil, stüdyodaki insanlar emek harcadı, biz emek harcadık, albümün öncesinde bunların provaları oldu v.s ciddi bir emek harcandı ve insan istiyor ki bu emek dinleyiciye ulaşsın. Bizim “bu albüm çıktı hepimiz milyonlar kazanacağız” gibi bir beklentimiz yok. Sadece istenilen şey; bu şarkıların insanlara ulaşmasıydı. Bu da ancak radyolarda çalarak oluyor ve bazı radyoların haksız bir şekilde bunu çalmaması da bana dokundu ne yalan söyleyeyim. Açıkcası bana ” bu kadar ucuz mu bu işler” diye düşündürdü ama hakikatten bu kadar ucuzmuş.
Bu konuda kesinlikle sana hak veriyorum. Bir şekilde para sarfediliyor, emek sarfediliyor ve ortada söz yazarının, bestecinin ve yorumcunun duyguları var. Hadi parayı, pulu geçtim duygularınızı aktarma amacı ile çıkılan bu yolda bu şekilde sorunların çıkmış olması çok üzücü… Radyo programcısı olarak mikrofonun arkasındasın ve şimdi sahnedesin nasıl bir his?
Geveze: Aslında öncede sahnedeydim. Sahnede olmak çok tehlikeli bir his… Eskiden Roma komutanlar, savaş kazanıp Roma’ya geri döndükleri zaman bir tane savaş arabası ile girerlermiş. Savaş arabasının üzerine romalı komutan olurmuş, arkasında da diz çökmüş bir köle olurmuş. Arkasındaki köle sürekli “insansın, sen insansın” bunu hatırlatırmış yani sen yarı tanrı değilsin. Sahneye çıkmak yarı tanrılık gibi bir şey; arada insan olduğunu hatırlamak lazım. İnsan kendini sahnede çok iyi hissediyor, hiç bırakmak istemiyor. Ağır bağımlılık yapan bir şey… Dünya’da bir insanın yaşayabileceği en büyük keyif, birileri seni alkışladığı zaman kendini çok iyi hissediyorsun.
Radyoda böyle birşey yok, radyoda olan da sahnede yok. Radyo’da çok rahatsın istediğin her şeyi söyleyebiliyorsun, hayal ettiriyorsun. İkisi birbirinden taban tabana farklı şeyler…
Aslında baktığımız da bir çok televizyon programı da yaptınız ama mikrofon’un arkasında saklı kalmak ya da sahnede olmak bunlardan hangisi daha önemli artık sende?
Geveze: İkisi de aynı derecede önemli aslında ve ikisininde birbirinden bence çok fazla farkı yok. Birinde görsel olarak alıyorsun, alkış alıyorsun diğerinde ise; bir gün sokakta yürüyorsun ve adamın biri gelip sana ” Ben her sabah seni dinliyorum, çok beğeniyorum. Günüm sizin sayenizde güzel geçiyor.” ya da birini görüyorsun ve diyor ki “Ben sizi 10 yaşımdan beri dinliyorum.” bunu söyleyen de kocaman bir kız..
Sertan: Valla Geveze’yi bende yıllar önce radyo programını dinliyordum öyle tanıdım. 15 senesi var rahat…
Hakan: Bende ortaokulda NR1 tv döneminden biliyorum seni…
“Rol” ve “Kuma” dinleyicisi arasındaki fark nedir?
Hakan: “Rol” bar programları haftalık programlar yapıyor ve genel olarak, cover ağırlıklı ve eğlenceye yönelik. Aslında Kuma’da da çok farklı değil ama Kuma’nın yüzü Geveze olduğu için iş değişiyor, gelen kitle değişiyor.
Albümün prodüktörü Alp Ersönmez ile nasıl çalışmaya başladınız?
Hakan: Alp’le tanışmamız Babajım İstanbul Studios‘ ta kaydetmeye karar verdikten sonra oranın sahibi Alp Turaç ‘la kafamızdaki isimleri konuşurken “size Alp Ersönmez olur. Ben Alp’î bir arayayım” dedi. Alp Ersönmez’de kabul etti sağolsun. İyi ki tanışmışız, çok büyük adam ve ç0k büyük prodüktör.
Aynı zamanda bizimle Çağrı Sertel‘de çalıyor. Klavye’de bize destek oluyor. Ondan da çok şey öğreniyoruz. Sürekli provalarda hocamız gibi kendisi..
İkinci albüm için düşünceniz ne zaman?
Hakan: Bu albüm bitsin bir miladını doldursun ondan sonra hep beraber karar vereceğiz.
Geveze’nin tabiri ile “karaladığını” biliyoruz ama senin neden albümde şarkı sözlerin yok?
Hakan: Tamamlamıyor. :)
Geveze: Evet. :)) Şimdi ben diyordum aynı cümleyi… Biz bir akşam Hakan’ların evine gittik ben şarkıları dinleticem. 15 şarkı dinlettim ama bir şarkı çıkmaz aslında çıkar :) bir tane şarkı bitmişti birininde sözleri eksikti. Eksik şarkılar ama bir tanesi var herkesin içine de sinmişti ama sözlerini tamamlamam gerekiyor. İnşallah ikinci albüme..
Benim sorularım bu kadar hepinize çok teşekkür ederim.
Kuma: Biz teşekkür ederiz.
Kuma’ya bu keyifli sohbet için çok teşekkür ederim ama unutmamam gereken önemli bir isim de sevgili Aylin hanım; Kuma ile beni buluşturduğu ve bu keyifli sohbeti sağladığı için çok teşekkür ederim.
Popüler müziğimizde “İyi şarkıcı” tanımına uyan az sayıdaki seslerin arasında her zaman saydığım Zeliha Sunal, yepyeni bir single ile karşımızda! TMC Müzik etiketi ile müzik marketlerde ve digital platformlarda yerini alan, sözleri Neslihan Demirtaş’a düzenlemesi Murat Yeter’e ait yeni şarkısının adı “Kurbağa Prens”. Kolayca dile dolanan nakaratında “Her aşk için bin kere öldük /Dimdik kendimize döndük / İçinden prens çıkacak diye / Bilsen kaç kurbağa öptük” diyen Sunal, eğlenceli şarkısına bir de video klip çekmiş. Yönetmenliğini Gökhan Palas‘ın yaptığı klipteki kıyafetlerin tamamı da sanatçının kendi tasarımı. Son olarak “Kurbağa Prens”in yayınlanan 4 ayrı versiyonu olduğunu da ekleyelim: Murat Özgün ve Metin Arıgül imzalı rock,Günel Ünal tarafından düzenlenen pop ve sadece müziğin yer aldığı karaoke versiyonları.
Eğlence dünyasının iki önemli ismi Geveze ve Zeliha Sunal “Neşeli Maşrapa” adını verdikleri özel gösteri için bir araya geldi.
İkili 80’lerin 90’ların filmleri, reklamları, dansları ve şarkılarıyla 23 Aralık Cuma akşamı Romeo ve Juliet Performance Hall’de sahne alıyor.
Görsel açıdan sinema dünyasının en unutulmaz sahneleri, müzik dünyasının orijinal plak kapakları, resimleri, her dönemin sanatçıları ve Ajda Pekkan’dan Bülent Ersoy’ya, Banu Alkan’dan Cüneyt Arkın’a kadar geniş bir yelpazede geçmişe bir yolculuk yapılacak ve bu interaktif şovun parçası olacaklar.
Zeliha Sunal, uzun bir aradan sonra, Kalamış Murphy’s’de 7 ekim Cuma akşamı saat 23.00’te tekrar sahnedeki yerine dönüyor.
Yeni projesi “ Z Project’ten”( Dj. + Dansçılar) bir bölümün sunulacağı gece, her zaman olduğu gibi coşkulu, değişen kostümler ve illüzyon gösterileri ile süslenecek. Türkçe ve yabancı şarkılar eşliğinde, eğlenceli bir gece sizleri bekliyor.
40’a yakın dildeki müthiş şarkıcılığı, Bulgaristan Discovery Uluslararası Şarkı Yarışması’nda en iyi şarkı ve Fidof özel ödülü, 2006 Uluslararası Hurghada Free Song Festival’inde Dünya 2.liği, 8.Uluslararası Kahire Şarkı yarışmasında 4.lük ödülü, Eurovision finalistliği, tv sunuculuğu, oyunculuğu, Ajda Pekkan sevgisi ve elbette dilden dile dolaşan, her izleyeni mest eden sahne şovları Zeliha Sunal’ı anlatmaya yeter mi? Elbette yetmez!
Onu son olarak çok iyi müzisyendi dediği ve uzun bir süre kendisiyle birlikte çalıştığı Selmi Andak gecesinde izledim, Babylon’daki bir baska özel gecede seyirciyi canlı performansı ile nasıl coşturduğuna şahit oldum. Geçtiğimiz aylarda yayınladığı 5. stüdyo albümü “Aşk Bana Kalır”da, “Yazık ki aşk bitmek üzere / Gözümüze baka baka gitmek üzere / İçimizi yaka yaka sönmek üzere / Bir daha da yanmaz ayrılıyoruz bile bile” dediği çıkış şarkısı “Kıyamazdın” ile müzikseverleri onikiden vuran ve bir kez daha yüreklere dokunan Zeliha Sunal, albümün ikinci video klibini 70’li yıllarda Neşe Karaböcek’ten dinlediğimiz “Sevda Yolu”na çekti. Biz de bu vesileyle kendisi ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. İşte Zeliha Sunal’ın renkli dünyası.. Okumaya devam et “Röportaj: Zeliha Sunal”→
Yonca Lodi‘nin büyük ses getiren son albümü “Milat”ın yanısıra Zeliha Sunal‘ın “Aşk Bana Kalır”, Işın Karaca‘nın “Uyanış” albümü gibi bir çok albümde şarkıları bulunan, Ferhat Göçer, Yeşim Salkım ve Niran Ünsal gibi müzik dünyasından bir çok farklı isme verdiği şarkıları ile tanınan Zeki Güner, bu kez yorumcu kimliği ile müzikseverlerin karşısına çıktı.
DMC etiketiyle “dijital” olarak yayınlanan şarkının söz ve müziği Zeki Güner, aranjesi Murat Yeter imzası taşıyor. Vokallerde sanatçıya Cihan Okan, Tuba Önal ve Sibel Gürsoy eşlik etti. Sanatçı okuma koçu olarak da Cihan Okan ile çalıştı.
Sevgililer Günü’nün hem hafta başına hem de kandil gecesine denk gelmesi nedeniyle çoğu mekanın 14 Şubat organizasyonlarını bu yıl 2 gün öncesine, 12 Şubat Cumartesiye alması piyasayı hareketlendirdi. Günay Restaurant da bu özel gün için davetlilerine özel bir program düzenliyor. Geçtiğimiz aylarda yayınladığı single’ı “365 Gün” ile uzun bir aradan sonra müzik dünyasına dönen Kayahan‘ın konser vereceği mekanda, müzisyenden önce bu geceye özel repertuarı ile Zeliha Sunal sahne alacak. Bu hafta “Sevda Yolu” adlı video klibi gösterime girecek olan sanatçı, Sevgililer Günü’ne dair şunları söyledi;
“O günü bahane edeceğiz ve sevgimizi dinleyenlerimizle paylaşacağız. Çok güzel aşk şarkıları ve eğlenceli bir repertuvar hazırladık Günay sahnesi için. Aşkın tarifi de yaşanma şekli de değişti günümüzde. Bir ömürlüktü aşklar, şimdi ise an’lık paylaşımlar sözkonusu. Naif duyguları kaybetmemiş ve sevgisini her koşulda yaşamayı bilen dostlarla güzel bir gece geçireceğiz. Yalnız olanlar için de şarkılardan fal tutacağız…”
2010 sona ermeden Aşk Bana Kalır albümünü yayınlayan ve ilk klibini uzun süre müzik listelerinde kalmayı başaran Söz-Müzik Zeki Güner imzalı “Kıyamazdın” şarkısına çeken Zeliha Sunal, ikinci videosunu geçtiğimiz günlerde çekti. Yıllar önce Neşe Karaböcek’ten dinlediğimiz “Sevda Yolu” bu albümde hem Zeliha Sunal’ın soft yorumu ile başka bir boyuta taşınmış, hem de bu yeni yorum ile bir kez daha kulaklarımıza yerleşmeyi başarmıştı. Kamil Aydın’ın yönettiği klipte Sunal’a oyuncu Turgay Tanülkü eşlik ederken, kostümlerde Banu Noyan ve Esin Arıcan isimlerine rastlıyoruz. Çekimleri Playshow Club’da gerçekleşen klipte Zeliha Sunal, şarkının da 70’ler ruhuna uygun olarak yalnız ve mutsuz bir kadın şarkıcıyı oynuyor.
Bu arada Zeliha Sunal’ın 29 Ocak Cumartesi akşamı Babylon’da özel bir şovu da var. Bir yanda Naim Dilmener ve Sarp Dakni‘den eski 45’likler keyfi, bir yanda da Zeliha Sunal’dan canlı performans ile unutulmaz Ajda Pekkan şarkıları. Bu gece kaçmaz!
Sevilen ses Zeliha Sunal’ın, yepyeni şarkılarından oluşan “Aşk Bana Kalır” adlı yeni albümü 20 Eylül’de raflardaki yerini alıyor.
Prodüktörlüğünü Zeliha Sunal’ın üstlendiği albümde, son dönemlerin başarılı beste ve söz yazarı Zeki Güner’e ait “Gözlerinde Duruyor Aşk”, “Cemre” ve “Kıyamazdın”, AysudaÜlkü Zeren imzasını taşıyan “Aşk Bana Kalır” adlı yeni şarkılarla birlikte sözleri Mehmet Yüzüak’a , bestesi Rıfat Şanlıel’e ait olan “Sevda Yolu” adlı cover şarkı yer alıyor.
Aranjör olarak Murat Yeter, Tolga Tümözen ve Volga Tamöz ile çalışılan albümün masteringi Tarık Ceran tarafından yapıldı. Fotoğraflar Raşit Algül tarafından çekildi.
“Kıyamazdın”a Hüseyin Karagöz tarafından çekilen video klipte aşkına sahip çıkmayan erkeğe, kadının duyguları anlatılıyor. Bir yandan maddi sorunlarla daha yoğun uğraşan erkek dünyasına karşılık, kadının her şeye rağmen duygusallığına sarılması ve erkeklere göre daha çok ‘yara’ alması ‘sen de benim kadar eğer hasar alsaydın/ böyle kolay gidemezdin / kıyamazdın’ sözleri ile dile getiriliyor.
İlk kez bir video klipte sadece kadın oyunculardan oluşan bir kast kullanıldı. Farklı yaşlardan 9 kadın oyuncu şarkının sözlerine eşlik ederek, ekrandan kendilerini izleyen erkeklere ‘kıyamazdın’ dedi. Çoğunluğu sıradan kadınlar arasından seçilen kastın arasında “Arka Sıradakiler” dizisi oyuncularından İlter Akcebe’de bulunuyor.